| kucak dansı için, sen onun kucağına oturuyorsun. | Open Subtitles | مثلا ً, للرقص على الحضن أنت من يجلس على حضنها |
| Sana Butterfly deyip içki ısmarladıktan ve bu şiiri söyledikten sonra onlara kucak dansı yapmalısın. | Open Subtitles | إذا قالوا لك فراشة و اشتروا لك شرابا و كرروا القصيدة تعطيهم رقصة الحضن |
| Adının kelebek olduğunu bilir, içki ısmarlar ve şiiri okurlarsa onlara kucak dansı yapmak zorundasın. | Open Subtitles | إذا قالوا لك فراشة و اشتروا لك شرابا و كرروا القصيدة تعطيهم رقصة الحضن |
| İyi, kız bakalım. Ama o sarılmayı geri alamazsın. | Open Subtitles | حسناً, كن مجنوناً و لكنك لا تستطيع استرجاع الحضن |
| Çocuğuma bunu diyeceğim aklıma gelmezdi ama duşunu alana kadar sarılma safhasını atlayacağım. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنني سأقول هذا لطفلي، لكنني سأرفض الحضن حتى تستحم، رجاء |
| Yatakta, bir direk üzerinde kucakta. | Open Subtitles | فى منطقة احراز الاهداف على عمود فى الحضن |
| Yasal işlemler için ücret alabilirim ama sarılmak bedava. | Open Subtitles | ربما أحاسبكم على الأتعاب القانونيه ولكن الحضن بالمجان |
| Aşk, ilişki, gülmek, sarılıp yatmak, falan filan işte. | Open Subtitles | و العلاقة, و الضحك و الحضن و كل ذلك الهراء |
| Beyler, iki dakika boyunca tüm kucak dansları yirmi dolar. | Open Subtitles | يا ساداتي للدقيقتين القادمتين لفتين رقص على الحضن بـ 20 دولار |
| butun gece "daha fazla kucak dansi" diye bagirmaktan boyle oldu. | Open Subtitles | هذا ما تحصل عليه من الصارخ للمزيد من الرقصات الحضن طوال الليل |
| Rus herifin birine kucak dansı yaptın. | Open Subtitles | لقد قدمت لشخص روسي رقصة الحضن يعني ان تقوم احدى المتعريات في النادي بالجلوس في حضن احد الزبائن واتباع حركات مثيرة |
| Anlaşıldı ki, pek çok insan bir kadeh soğuk elma suyuyla kucak dansı yaptırmak istemiyor. | Open Subtitles | تبيّن، إنّه ليس هنــــاك أُناس كُثر يستمتعون بالرقص على الحضن مع كوب من عصير التفاح البارد. |
| Sahne dansı aslında kucak dansı için bir reklam gibidir. | Open Subtitles | الرقص على المسرح هو مجرد إعلان لرقص الحضن. |
| kucak dansında, senin üzerindedirler. | Open Subtitles | الرقص على الحضن تكون بجميع أنحاء جسمك |
| Peki bir kucak dansı neye mal olur? | Open Subtitles | وهل تكون الرقص على الحضن غالية الثمن؟ |
| Yüksek topuklar giyilmiş, halının üzerinde yürüyor... bana kucak dansı yapıyor, evlat. | Open Subtitles | الأحذية المُنَعَّلة مستوى عالي على، مشي على ذلك يَنْكحُ بساطاً... أعطيني رقصة الحضن |
| Pekala Quagmire, kucak dansının zamanı geldi. | Open Subtitles | حسنا كوايقماير، إنه وقت رقصة الحضن |
| Bu sarılmayı kanuni olarak zorlamak bizim görevimizdir. | Open Subtitles | إنه من واجبنا قانونياً أن نلزمكم بهذا الحضن |
| sarılmayı kanuni olarak zorlayamayacağınıza eminim. | Open Subtitles | بالتأكيد لا يمكنكم إجبارنا على هذا الحضن |
| Sonraki birkaç dakikada ne olursa olsun, sadece bu sarılmayı hatırla. | Open Subtitles | ، مهما سيحدث خلال الدقائق القليلة القادمة . فقط تذكر هذا الحضن |
| Eller birleşti, sonra omuzlar ve sonra kocaman bir sarılma. | Open Subtitles | كان هناك الملامسة بالأيدي ...و بعد ذلك الأكتاف، مثل لو و كان هناك ذلك الحضن الكبير |
| "kucakta dans... muhteşemdir." | Open Subtitles | "رقص الحضن .. إنه كدح" |
| Evet, sarılmak hataydı dimi? | Open Subtitles | هذا الحضن كان غلطة اليس كذلك ؟ |
| Aşk, ilişki, gülmek, sarılıp yatmak, falan filan işte. | Open Subtitles | و العلاقة, و الضحك و الحضن و كل ذلك الهراء |