| - Bir sürü toynak izi ve sürüklenme izleri var. | Open Subtitles | العديد من أثار الحوافر هُنا و هذهِ أثارِ سحباً بجانبِهُم |
| Evet, atlarımızın toynak izlerini gördüm. | Open Subtitles | بالفعل، أنظر إلى آثار الحوافر حيث وطأت الجياد |
| toynak öğütücüsüyle... ..ilik geçidi ile ve tabii ki, üç papanın kutsadığı, beş katlı domuz doğrayıcısı ile tanışacaksınız. | Open Subtitles | سترى مطحنة الحوافر و اَلة تدفق العظام و بالطبع قصص تقطيع الخنزير الخمس رويت بواسطة ثلاث من الباباوات |
| Ancak görünüşe göre buz ve toynaklar birbirleri için yaratılmamışlar. | Open Subtitles | لكن يبدو وأنّ الحوافر والجليد لم يُقدرّ لهم التلاقي أبداً |
| - Av artık avcı oldu! Ve avcı da artık av! toynaklar artık pençeleri yenecek! | Open Subtitles | سوف نصبح مفترسين و ستتحقق صلواتنا و في النهاية ستسيطر الحوافر |
| Fakat bazen bir Nal sesi duyduğumda, ...içimde bir an bir kabarma olduğunu inkar edemem. | Open Subtitles | لكن لا أنكر أنه أحياناً عندما أسمع وقع الحوافر شئ بداخلي يثب فجأة |
| - Nal izinden başka bir şey yok. - Evet. | Open Subtitles | لا أرى هنا سوى أثار الحوافر - صحيح - |
| Guar, nesli tükenmekte olan ve Güneydoğu Asya'da yaşayan bir toynaklı hayvandır. | TED | الغار هو أحد ذوات الحوافر المهددة بالإنقراض في جنوب شرق آسيا. |
| O zaman olay mahalinde bulduğumuz kanlı toynak izlerine ne diyeceksin? | Open Subtitles | كيف تفسر آثار الحوافر الدامية في مسرح الجريمة؟ |
| Tamamen saçmalık. toynak izleri arasındaki mesafe ayakları üzerinde giden bir hayvanınkilere ait. | Open Subtitles | هذا سخيف، فالمسافة بين آثار الحوافر تشير إلى حيوان بساقين |
| Eşekler ve geyiklerde de toynak var. Başka bildiğin toynaklı hayvan var mı? | Open Subtitles | الغزلان , الحوافر ماذا عن المخلوقات الأخري ؟ |
| Toprakta kapılardan birine yakın birkaç tane taze toynak izi var. | Open Subtitles | وكان هنالك العديد من أثار الحوافر الحديثة في التربة قرب واحد من الأبواب |
| toynak hakkında söylediklerinizi görmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أرى ما تصفه بضربات الحوافر |
| Her yerde toynak izi var. | Open Subtitles | أثارا الحوافر مُنتشرةً بكُلِ مكان |
| toynaklar, "gücü" simgeliyor. | Open Subtitles | وتمثل الطاقة الحوافر وتعطي بقعة من للراحة الخاصّة |
| Detay. Boynuzlar yapabiliyorsunuz, antenler -- hatta, yakından bakarsanız, toynaklar. | TED | يمكنك الحصول على القرون، شعبة من قرون الوعل... وإن تمعنت النظر، هناك الحوافر المتشققة |
| Bütün o vahşi azamet, o ışıldayan çelik toynaklar, o yaratığın muazzam iç organlarından gelen patlamalar, nefes yok, kalp atmıyor, burun delikleri çılgın bir şekilde genişlemiş, Onu yok etmek mi yoksa o mu olmak isterdim bilmiyordum. | TED | كل تلك العظمة الوحشية , الحوافر الفولاذية ذات الوميض, الانفجارات مدفوعة من الاحشاء القوية لذاك المخلوق الصدر لأعلى , قلب متوقف , خياشيم متوهجة بجنون لم أميز هل أردت أن أوقفه أو أن أكون هو |
| Hiç de bile. Küçük toynaklar gördüm. | Open Subtitles | لم أفعل رايتُ الحوافر الصغيــرة |
| Bu Nal izleri işaretlenmiş. | Open Subtitles | . هذه الحوافر . علامه |