| Pekâlâ, annen olabilirim ama hâlâ bir kaç numara biliyorum. | Open Subtitles | حسنا ، قد أكون أمكِ. ولكن مازلت أعرف بعض الحيل. |
| Biraz kara büyü yapmayı bilmiyorsan bu küçük canavarlarda bol sayıda numara var. | Open Subtitles | حسناً ، إذا لم تقم ببعض أعمال السحر الأسود فلدى هؤلاء الأوغاد العديد من الحيل |
| Bu olmadan bile video ile yapabileceğiniz basit numaralar var, nasıl atış yapabileceğiniz gibi, ki bu da aslında gerçekleşmekte olan şeyi yanlış tanıtabilir. | TED | حتي بدون ذلك، توجد العديد من الحيل البسيطة التي يمكنك فعلها بالفيديو ككيفية أخذ لقطة قد لا تعبر بصدق عما يحدث بالفعل. |
| Bu parlak numaraları sırf bana eziyet etme zevkini tatmak için mi yaptı? | Open Subtitles | و قام بكل هذه الحيل فقط ليستمتع بتعذيبي ؟ |
| Evet ama çok fazla hile yapmak zorundaydık. | TED | نعم، ولكن اضطُررنا للقيام بالكثير من الحيل. |
| Demek birkaç numara öğrenmek istiyorsun, sana birkaç numara öğreteceğim. | Open Subtitles | إذن، تريد أن تتعلّم بعض الحيل سأقوم بتعليمك.. |
| Yoksa bu sana yaptığım başka bir numara mı? | Open Subtitles | أم إنهــا مجرد حيلة أخرى من الحيل التــي أقوم بهـا من أجلك ؟ |
| Hatta en güçlü olanımız bile, numara yapıyormuş görünür. | Open Subtitles | حتىبالنسبةللأقوياءمنا , فإنه يقوم ببعض الحيل |
| Her şey tükendiğinde işe yarayan tek numara vardır. | Open Subtitles | حسناًً هناك حيلة واحِدة فقط حينما تفشل باقي الحيل |
| Bir kaç küçük numara öğrendim. Tozlar ve iksirlerle yapabileceğiniz şeyler falan. | Open Subtitles | تعلمت بعض الحيل البسيطه, اشياء يمكن فعلها باستخدام المساحيق و الاكاسير. |
| Hiç görmediğin numaralar da olabilir. | Open Subtitles | ربما انهم يعرفون بعض الحيل التى لم تعرفها من قبل |
| Bunlar yeni numaralar, bense yaşlı bir kurdum. | Open Subtitles | ان هذه الحيل جديدة وانا مجرد كلب كبير السن |
| Diğer numaralar işlemedi, ve sen de başka bir tane uyduruyorsun, tercihiniz geçen seferkinden daha hilekar. | Open Subtitles | الحيل السابقة لم تنجح، لذا اخترع واحدة جديدة ربما واحدة اكثر مكرا |
| Eski usule hakaret sayılan yeni numaraları var. | Open Subtitles | لكن لديهم بعض الحيل الجديدة التي تعد عاراً على النمط القديم. |
| Sessiz bir gece geçirdi." Bu numaraları bilirim. | Open Subtitles | كما هو متوقع ,هل تعتقد أني لا أعرف تلك الحيل ؟ |
| Bir sürü hile ile doluyuz değilmi? | Open Subtitles | حسنا حسنا ,نحن لدينا الكثير من الحيل ,اليس كذلك؟ |
| Kıtlığın olduğu ülkelerde çalışmıştım, birkaç numaram var. | Open Subtitles | لقد عملت في بلدان بها مجاعات وتعلمت بعض الحيل |
| Hayatım boyunca kağıt oynadım. Ve her tür numarayı bilirim. | Open Subtitles | لقد خدعت اللناس بالورق طوال حياتى أستطيع أن أفعل الحيل بالورق |
| İnsanların tartışmaları kazanmak için denedikleri tüm hileleri ve yanlış adımları öğrenebilirsiniz. | TED | فتتعلم عن كل الحيل التي يستخدمها الناس لتحاول كسب المناقشة، تتعلم الخطوات الخاطئة. |
| Bak, yorgunsun ve hayal gücün sana oyun oynamaya başlıyor. | Open Subtitles | انظري، لقد كنتِ منهكه، وبدأ خيالك بعمل بعض الحيل عليك |
| Bana buraya numaralarını göstermek için gelmediğini söyle. | Open Subtitles | للقيام بهذه الحيل الاستعراضية اتيت إلى هنا لأعتذر |
| Ve av, avcının kendisini öldürmesini önlemek için, kamufle olmaktan, avcının gıdasını çalmaya kadar her türlü hileyi kullanır. | TED | وتمارس الفريسة جميع أنواع الحيل لمنع المفترس من قتلها، بدءًا من التمويه وحتى سرقة طعام المفترس. |
| Morgda çalışmaya başladığımda zihnim bana da oyunlar oynamıştı. | Open Subtitles | في بداية عملي في المشرحة عقلي كان يمارس الحيل علي أيضاً |
| Bu ufak tasarım deneyi bu küçük bir ofisti, birkaç numarası daha var. | TED | هذه تجربة تصميم صغيرة كان ذلك مكتب صغير هنا عرف قليلاً من الحيل الأخرى أيضاً. |
| Taş gibi kıçıma ve karnıma her daim bel bağlamışımdır ama artık onlar ortadan kalktığı için ufak hilelere başvurmaya başladım. | Open Subtitles | انا دائما ما كنتُ اعتمد على بينة جسمي الجميلة ومؤخرتي والأن قد ذهبت لذلك انا انا الجأ الى بعض الحيل الصغيرة |
| Britanya İmparatorluğu'nun öyle ucuz numaralara ihtiyacı yok. | Open Subtitles | لا الامبراطورية البريطانية لا تحتاح الى مثل هذة الحيل المثيرة للشفقة |
| Ben davamla kazanmaya inanırım, pis hilelerle değil. | Open Subtitles | أنا أؤمن في الفوز الشريف من أجل القضايا وليس بواسطة الحيل القذرة |