| Daha fazla şey öğrendikçe bu popülasyonun yaşlılarının oynadığı hayati rol odağa yerleşti. | TED | وكلما تعلمنا المزيد، يتجلى لنا الدور الحيوي لكبار هذه الجماعة. |
| Bunlar güvenilirlik meselesi açısından hayati sorular. | Open Subtitles | هذا نوع من الإستجواب الحيوي الذي يعطي مصداقية للقضية |
| Konuşmayı tanımlama ve biyometrik doğrulama girdi perspektifinden makinelerin insanlarla etkileşimine harika örneklerdir. | TED | التعرف الصوتي والتوثيق الحيوي هما مثالان مهمان لكيفية تعامل الآلة مع الإنسان من زاوية نظر المعلومات المزودة. |
| yaşam ağının henüz bozulmadığı... ..eşsiz bir biyolojik çeşitliliğe sahip bölgeler öncelikli olarak araştırılıyor. | Open Subtitles | الأولوية الآن هي إستكشاف الأماكن.. ذات التنوّع الحيوي المتميّز.. حيث لازال نسيج الحياة سليماً. |
| biyolojik çeşitlilik ve yoğunluk okyanusun kimi bölgelerinde, yağmur ormanlarına kıyasla daha yüksek. | TED | والتنوع الحيوي والكثافي في المحيط هو أعلى مكاناً من الموجود في الغابات الممطرة. |
| Bunun nedeni ise artan nüfus ve ekonomik gelişmişlik düzeyi, iklim değişikliği ve biyo yakıt talebidir. | TED | ويعود ذلك للنمو السكاني والتطور الاقتصادي والتغير المناخي والحاجة للوقود الحيوي. |
| Biyosfer için çevre dostu olmayan keçileri terbiye ettim. | Open Subtitles | لقد قمت بتربية المعزات لبيئة المحيط الحيوي |
| Klan savaşa girdiği veya kale kuşatıldığı zaman kullanacağımız hayati yiyecek kaynağımız. | Open Subtitles | المخزون الحيوي من للطعام عندما يتحتم القتال على العشيرة أو عندما تتعرض القلعة للحصار |
| Ayrıca benim soruşturmamda hayati bir rolü olan A.B.D. Hava Kuvvetleri'nden Albay Jack O'Neill'a teşekkür etmek isterim. | Open Subtitles | وأريد كذلك شكر الكولونيل جاك أونيل من قوات الطيران الأميريكيه على الدور الحيوي الذي لعبه في تحقيقاتي |
| Tüm bölükler midelerini azğına kadar yiyecek ve likörle doldurdu ve hayati saldırıyı zorlamakta başarılı olamadılar. | Open Subtitles | كلّ الفرق أتخمت نفسها تماماً بنهم على الغذاء و الكحوليات وفشلت في ضغط الهجوم الحيوي |
| Eski çağlardaki pek çok uygarlık, kanın, sekste ve yaşam bahşetmede hayati bir element olduğuna inanırdı. | Open Subtitles | الثقافات العديدة للعصر الناس آمنوا بها و صدقوها ذلك الدم كان العنصر الحيوي في الحب و العملية المنشطة |
| biyometrik alıcıyı kontrol etmek zorunda kaldı, sinirsel geri besleme döngüsünün frekanslarını onaylamak için. | Open Subtitles | إنه يتحقق من جهاز الاستقبال الحيوي أراد التأكد ثانية من تردّدات حلقة التغذية العصبية |
| Bu derialtı bilgisayar çipi muhtemelen biyometrik. | Open Subtitles | هذه رقاقات حاسوبية تحت جلدية قد تكون مخصصة للإحصاء الحيوي |
| biyometrik basınç dalgaları oyuncağın üzerinden atmosfere yayılır. | Open Subtitles | يعمل بنظام القياس الحيوي لموجات الغلاف الجوّي فوق مكان الدّمية، |
| Silikon bazlı bir yaşam formunun DNA'sının nasıl olabileceği hakkındaki fikrim. | Open Subtitles | هذه فكرتي عن البصمة الوراثية نموذج من السيلكون الحيوي |
| Bu yansımayı gerçekleştirmek için önce biyolojik uzvumun matematik bir modelini geliştirdik. | TED | ولتحقيق هذا الانعكاس في الأول طورنا نموذج حسابي لطرفي الحيوي |
| Robotik araçlar da kullandık. İşte bu, biyolojik uzuv etrafında dönen 14-aktüatörlü daire. | TED | الأنسجة المختلفة وأخذنا أيضًا أدوات روبوتية هذه حلقة ذات 14 مشغل ميكانيكي والتي تدور حول الطرف الحيوي |
| Eee, bir şey için bakıyordum ve bilmek istiyordum, şayet sizin biyo tarayıcı zımbırtısını kullanabilirsem... | Open Subtitles | أردت أن أعرف ما إن كان بإمكاني إستخدام ذلك الشيء المسمى بالناسخ الحيوي الجزئي الجديد |
| Güneş enerjili Biyosfer tüm medeniyetimizden altı kat daha fazla güç toplar ve işler. | Open Subtitles | هذا المحيط الحيوي الذي يعمل بالطاقة الشمسية يجمع ويعالج طاقة أكبر بستة مرات من حضارتنا كلها |
| Sınıfına git. Biyoloji testlerine çalış ve normal davran. | Open Subtitles | اذهب الى فصلك ,واختبر الحيوي , وحاول بأن تكونَ طبيعياً |
| Deneğin yaşamsal verilerini gösterebilir misin? | Open Subtitles | ممكن تحضر المركب الحيوي على النموذجِ، من فضلك؟ |
| Biyosentetik pansuman, deri nakline ihtiyacın olmamasını sağlayacak bu iyi haber. | Open Subtitles | إذاً الغطاء الحيوي من المفترض , أن يحرص على أنكِ لا تريدين زرع جلد و هذا خبر جيد |
| Geceleri soğuk, gündüzleri çok sıcak olan ve kumdan tepelerin oluştuğu biyosferi kim gösterebilir? | Open Subtitles | الذي يمكن أن نشير إلى المحيط الحيوي عندما يكون الليل بارد , و النهار حار جدا والرمال تهب لتكون كثبان رملية |