| Kayıp Şehrin yerini bulmaya yaklaştık, ama baştan beri yanlış yerde arıyormuşuz. | Open Subtitles | إقتربنا أكثر إلى تحديد مكان المدينةالمفقوده، لكن كان البحث في المكان الخاطئِ. |
| Okulu son defa gördüğümde öğrencilerim yanlış yöne doğru bana el sallıyorlardı. | Open Subtitles | عندما َأرى المدرسةَ لآخر مَرّة. طلابي كَانوا يُلوّحونَ لي في الإتّجاهِ الخاطئِ. |
| Seni yanlış tutuklamadan dava edeceğim! | Open Subtitles | سَأَقاضيك من اجل القبض الخاطئِ وحشية الشرطة. |
| Kesin yanlış yere girdim. | Open Subtitles | أنا مُتَجَوّل متأكّد في المكانِ الخاطئِ. |
| Zavallı çocuk yanlış zamanda yanlış yerdeydi. | Open Subtitles | َ تكلّمُ كثيرا. الولد الفقير كَانَ في المكانِ الخاطئِ في الوقتِ الخاطئِ. |
| - Sadece yanlış zamanda yanlış yerde oldu. | Open Subtitles | هو كَانَ فقط في المكانِ الخاطئِ في الوقتِ الخاطئِ. |
| İnan bana, Frasier yanlış bir seçim yapmamı önlemiştir. | Open Subtitles | ، ويَأتمنُني، وفّرَني مِنْ هُبُوط الطريقِ الخاطئِ. شكراً لكم، نيكوس. |
| Galiba sana yanlış bir izlenim verdi. | Open Subtitles | أَنا خائفُ أنت تَعاني مِنْ الإنطباعِ الخاطئِ. |
| Hiçbir şeyi es geçme derken seni yanlış yönlendirmiş olabilirim. | Open Subtitles | أنا لَرُبَما قُدتُك في الإتّجاهِ الخاطئِ مَع يَحْذفُ عملَ لا شيءِ. |
| Kararsız kalarak kaybettiklerin, yanlış kararla kaybettiklerinden çok olur. | Open Subtitles | أكثر مفقودُ بالترددِ مِنْ القرارِ الخاطئِ. |
| Mobilyayı yanlış yöre koyarsam, bir anda alev alabilir ya da pudinge dönüşür. | Open Subtitles | أنا سَأُرتّبُ أثاثَي بالطريقِ الخاطئِ و يَشتعلُ فجأة أَو يَتحوّلُ إلى حلوى |
| Bunun sonu hastaların yanlış doktoru seçme korkusuyla başka birine gitmeleriyle sonuçlanır. | Open Subtitles | يَنتهيمرضىبالذِهابمكانآخر لخوفِ إخْتياَر الطبيبِ الخاطئِ. |
| yanlış yerde olmalıyız. | Open Subtitles | ربما نحن في المكانِ الخاطئِ. حسنا ياللروعة |
| Biri mağaranın yanlış tarafından kış uykusuna yatmış. | Open Subtitles | حَسناً، شخص ما سَبتَ على الجانبِ الخاطئِ للكهفِ. |
| yanlış zamanda yanlış yerdeydi sadece. | Open Subtitles | هو كَانَ فقط في المكانِ الخاطئِ في الوقتِ الخاطئِ. |
| İyi yada yanlış yolu... kendin seçeceksin. | Open Subtitles | للذِهاب إلى الطريقِ الصحيحِ أَو الخاطئِ انت ستختاره بنفسك |
| Demek istediğim, yanlış yerde yanlış zamanda bulunmandan bahset. | Open Subtitles | أَعْني، يَتحدّثُ عن أنْ يَكُونَ في المكانِ الخاطئِ في الوقتِ الخاطئِ. |
| Bilmiyorum ama yanlış kişiyle konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ، لَكنَّك حَصلتَ على الرجلِ الخاطئِ. |
| Sadece yanlış zamanda yanlış yerdeydi. | Open Subtitles | فقط كانت في المكانِ الخاطئِ في الوقتِ الخاطئِ فى بعض الأحيان، هذا سبب كافٍ |
| Belki de şehrin yanlış bölümündeydim. | Open Subtitles | لَرُبَّمَاأناكُنْتُفقط في الجزءِ الخاطئِ للبلدةِ. |