| Lanet haritayı almış! hangi yoldan gidileceğini biliyor! | Open Subtitles | إنّ لديها الخريطه اللعينه إنها تعرف في أي طريق تذهب |
| Nereye gideceğimi bilmiyorum. haritayı geçitten aşağı düşürdün. | Open Subtitles | أنا لا أعلم من أين أذهب لقد أسقط الخريطه أسفل الممر الضيق |
| Biz paramizi aliriz, harita bize döner. Herkes mutlu olur. | Open Subtitles | نحصل نحن على المبلغ ونستعيد الخريطه أيضاً والكل سيكون سعيداً |
| Birinin değeri soy ile ölçülemez, ya da harita üstünde, nerede doğduğu ile. | Open Subtitles | لا يمكننا اتخاذ قرارات او الحكم على احد على موقع بلده على الخريطه |
| haritada bulabilirsiniz. Roma'nın yaklaşık 50km kuzeyinde. | Open Subtitles | سوف تجدها على الخريطه ربما 50 كيلومتر شمال روما |
| Bu haritaya gerek yok oradaki marulu bile görebilirsin. | Open Subtitles | لن تحتاجوا لتلك الخريطه لانكم يمكنكم رؤيتها من فوق الهضبه |
| Topografik haritayı okuyabilir misin? | Open Subtitles | هل لديك اية فكره عن كيفية قراءة الخريطه طبوغرافيه |
| haritayı atan kıza ne oldu? | Open Subtitles | اوه ما الذي حدث للمرأه التي قامت برمي الخريطه بعيدا ؟ |
| Sürücü gözlüklerimi çıkardım ve okuma gözlüklerimi takıp haritayı incelemeye başladım. | Open Subtitles | لذا قمت بخلع نظارات القياده ووضعت نظارات القراءه لقراءه الخريطه |
| Yüce Lider, haritayı hala kızdan alabilirim. | Open Subtitles | ايها القائد الاعلى ، استطيع ان احصل على الخريطه من الفتاه |
| haritayı, Scott'ın arabadan indiklerini söylediği zaman olan cumartesi 12.15-12.30'a sarıyorum. | Open Subtitles | انا ادير الخريطه عائده الى يوم السبت بين الساعه 12: 15 و 12: 30 صباحاَ |
| Böylece duvara bir harita astılar bir ok attılar ve ok da burada, Colorado'daki bir huzur evine isabet etti. | TED | لذا وضعوا الخريطه وصوبوا السهم و رسا على دار للمسنين بكلورادو. |
| Bay Ware, kaptan köşküne gidip şimdilik harita başında devam etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | مستر وير .. أريدك على الدوام أمام الخريطه فى غرفة الملاحه من الآن و صاعدا |
| Şimdi de, senin 12'inci koridora ulaşmanı sağlayacak olan gizli harita. | Open Subtitles | الآن الخريطه السريه التى ستقودك الى الممر الثانى عشر |
| - harita benim elimde. Her şeyin çözümü bu değil mi? | Open Subtitles | أنا الرجل الذى معه الخريطه وهذا هو الدواء الكبير.. |
| haritada üzerinde bulabilirsiniz. Roma'ya 50km kuzeyde. | Open Subtitles | سوف تجدها على الخريطه ربما 50 كيلومتر شمال روما |
| Bir saniye, ben bunların hiçbirini haritada göremiyorum. | Open Subtitles | أنا لا انا لا أرى أي شيء مما تذكر على الخريطه |
| Ama günün birinde o haritaya tekrar girmenin bir yolunu bulacağız. | Open Subtitles | ولكن فى يوم من الأيام سنجد طريقة لنعيده مره أخرى على الخريطه |
| haritaya bakmayı bırak! Hemen buradan gidelim! | Open Subtitles | كفى النظر الى الخريطه أحاول الخروج من هنا |
| Bu Haritanın ölçeksiz olduğunu biliyoruz ama kesinlikle 13. yüzyılda burada bir kilise olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ,حسنا , اعلم ان هذه الخريطه لا تبدوا قريبه لرسم المقياس ولكنه تظهر بوضوح كنيسه موجوده هنا |
| Kitabı onlardan önce bulmak zorundayız bu manastır haritadan silinmeden önce. | Open Subtitles | يجب ان نجد الكتاب قبلهم قبل ان يزيلوا هذا الدير عن الخريطه |
| - 1498'de ölen Chezure'sun babasının kayıp haritası bu | Open Subtitles | هذه هى الخريطه المفقوده لوالد شيزر والذى بموته عام 1498 اختفى واحد من اعظم |
| Siz Jericho'nun haritadaki yerini bile bilmezken korucular hayatımızı kurtardı. | Open Subtitles | الجواله كانوا ينقذوا حيوات عندما لم تكن تستطيع أن تجد جيركو على الخريطه |
| Burası haritadakine en yakın Katolik kilisesi. | Open Subtitles | حسنا , هذه اقرب كنيسه كاثوليكيه للتي علي الخريطه |
| Şimdiye kadar içinde bulunduğumuz en büyük haritalama projesi. | TED | هذا هو مشروع الخريطه الأعظم الذي قمنا به. |