| Bu, şu yeşil yosunsu balçıkla kaplanmakta olan Brittany kıyısından. | TED | من بريتني الساحلي والذي أصبح مغطى بهذه الخضرة وحل الطحلب |
| Green School'daki bütün çitler yeşil. | TED | من الخضرة نصنع كل الأسوار في المدرسة الخضراء. |
| Bu bir çiçek ormanı da olabilir, bir sürü kuşu ya da arıyı kendine çeken bir orman ya da bu sadece yerli, sürekli yeşil kalan yabani bir orman olabilir. | TED | أما إذا كانت غابة مزهرة، من النوع الذي يجذب الكثير من الطيور والنحل، أو قد تكون ببساطة غابة محلية وبرية دائمة الخضرة. |
| yeşillik Ülkesi'ni yakmak için bu tekniği kullanacağım ve askeri birliğini parçalayacağım. | Open Subtitles | سأستخدم هذه التقنية لأحرق بلاد الخضرة وأحولها إلى أرض مشققة |
| Biraz burritto ve yeşillik, ya da Tayland yemeği getirseydim. Tayland yemeğine bayılırım. | Open Subtitles | بعض البوريتوأو بعض الخضرة أو الطعام التايلندي، أحبه كثيراً |
| Her yer yemyeşil olacak. | Open Subtitles | الخضرة ستغطى كل شيء |
| Son zamanlarda yemeklerimizde yeşil gıdalar kullanmak konusunda girişimler olmuştur. | TED | كانت هناك الكثير من الحركات التي تساند الخضرة في نظامنا الغذائي مؤخراً. |
| Çarşaf gibi bembeyazsınız. Hatta yeşil bile giyebilirim. | Open Subtitles | تبدو شاحباً من الخوف بل إن لونك يميل الى الخضرة |
| Hristiyanlık öncesi günberinin yaklaşıp, bitkilerin öldüğü çağda paganlar hep yeşil kalan ağaçları doğal sihrin bir yansıması olarak bitkilerin yaşam esansını korumak için bahara kadar evlerinde tutarlardı. | Open Subtitles | في الحقبة القبل مسيحية باقتراب موعد الإنقلاب الشتوي و موت النباتات كان الوثنيّون يحضرون قرابين دائمة الخضرة |
| Bu başkalarının çimlerinin her zaman daha yeşil olması gibidir. | Open Subtitles | الامر اشبه بالأرض دائمة الخضرة ولكن بالعكس |
| Bizim tek yaptığımız yeşil lambaları kırmızı lambalarla değiştirmekti. | Open Subtitles | ما حدث بنظام التبديل السحري لكن كل ما فعلنا هو مسح الأضواء الخضرة باللون الأحمر |
| Burada bir yerde yeşil bir gümüş var sadece bulması biraz zaman alıyor. | Open Subtitles | في مكان ما في الأسفل، يوجد الكثير من الخضرة. فقط... فقط تأخد وقتها |
| Ayrıca koyu yeşil sebzelere ağırlık vermelisin. | Open Subtitles | عليكِ المحاولة التفكير في تناول الخضروات الخضرة. |
| Kışın ortasında yeşil bitkilerini buduyor. | Open Subtitles | انها تُقلّم النباتات الخضرة في منتصف الشتاء. |
| Fena bir yer değil ama en azından biraz yeşillik var. | Open Subtitles | مكان ساحر بالكاد لكن على الأقل هناك شيئاً من الخضرة |
| Yarın için biraz yeşillik toplayacağım. | Open Subtitles | كنت سأقتلع بعض الخضرة من أجل الغد |
| Hafif, serin bir meltem Bir parça yeşillik | Open Subtitles | نسيم بارد قليلا رقعة صغيرة من الخضرة |
| Güllerin arasına biraz yeşillik koyalım. | Open Subtitles | لنضع بعض الخضرة بين الزهور، ما رأيك؟ |
| Ama bu sabah uyandığımda, hiç bu kadar yeşillik görmemiştim. | Open Subtitles | أن مقاطعة " هارلن " هي جحيم الأرض عندما إستيقظت هنا هذا الصباح , لم أرى أكثر من هذه الخضرة |
| Orada daima yemyeşil kalır. | Open Subtitles | هناك ستكون دائمة الخضرة |
| Orada daima yemyeşil kalır. | Open Subtitles | هناك ستكون دائمة الخضرة |