| Bazı insanlar var çok hafif, bazısı aşırı ağır, bazılarında üstte çok fazla ağırlık var. | TED | هناك اشخاص بالغي الخفة. واخرون بالغو الثقل او اشخاص باجزاء ضخمة في القسم العلوي |
| Elleri kelebekler gibiydi öyle hafif... | Open Subtitles | كانت يديه شديدة الخفة كما لو كانت فراشات طائرة |
| Elleri kelebekler gibiydi öyle hafif | Open Subtitles | كانت يديه شديدة الخفة كما لو كانت فراشات طائرة |
| hafifle, Antonia, hafifle. | Open Subtitles | الخفة، أنطونيا، الخفة |
| - hafifle, Antonia, hafifle. | Open Subtitles | - الخفة، أنطونيا، الخفة |
| Bulmacalar ve sihir. | TED | الألغاز وألعاب الخفة. |
| 17 yıl önce, Michigan'da sekiz tane hafif uçak, UFO görüntüsü yaratabilmek için bir arada uçmuştu. | Open Subtitles | قبل 17 عاما في ولاية مشيغان , طار 8 النبائط البالغة الخفة في تشكيل ليلا لإنشاء مظهر الجسم الغريب. |
| Daha keskin bir şekilde fren pedalını bırakmak için hafif yıpratılmış ve çabuk. | Open Subtitles | وإن ارتديتَه فسوف يمنحُك الخفة ومِن ثمَّ تنطلقُ السيارة بمجرد أن ترفع قدمك عن المكابح |
| Bense kendimi hafif hissediyordum. | Open Subtitles | لكنني كنت أشعر أنني في غاية الخفة |