| Yine de, yardım kampanyasından aldığım bedava öğlen yemeği kuponum duruyor. | Open Subtitles | مع ذلك، فإنّ جمعية التجول الخيرية كان لديها كوبون وجبة الغداء |
| Ama o paralar okullar, yetimhaneler hastaneler ve yardım vakıfları için kullanılıyor. | Open Subtitles | ولكنها تستخدم هذه النقود في المدارس ودور الأيتام والمستشفيات ، والجمعيات الخيرية |
| Eğer ölürsem, para bir yardım vakfına gider ve o da avucunu yalar. | Open Subtitles | إذا متُ، جميع المال سيذهب إلى الأمانات الخيرية وهو لا يحصل على شيء. |
| bağış yapmanın mutluluğa etkisi, iki kat fazla gelir ile aynı gibi. | TED | بدا أنه الإعطاء للجمعيات الخيرية أعطى نفس الاختلاف للسعادة كامتلاك ضعف الدخل |
| bağış gecesinde senin partnerin olmaktan onur duyarım. Öyle mi? | Open Subtitles | سيكون لى الشرف أن أكون مرافقة لك فى الحفلة الخيرية |
| Ama sonunda kendimizi yardım kermeslerinde ve ucuzlukçularda alışveriş yaparken bulduk. | Open Subtitles | لكن انتهى بنا الأمر بالتسوق في محلات .الجمعيات الخيرية والبضائع المختلفة |
| Evet, bu gece Wayne Girişimcilik yardım derneği Balosu'na gitmek istiyorum. | Open Subtitles | نعم، في الواقع. لقد قررت لحضور الخيرية الكرة واين الشركات الليلة. |
| Willowbrook sakinlerinin sahte yardım derneklerine bağış yapmalarını sağlamak için sizi kullanıyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانو يجعلوك تضغط على المقيمين في ويلوبروك ليتبرعو لحملاتهم الخيرية المزيفة |
| Çünkü yazamam kötü ama yardım vermek iyidir. | TED | لأن عدم الكتابة شيء سيء، ولكن أن تعطي للجمعيات الخيرية فأمر جيد. |
| Üstelik efektif yardım kuruluşlarını bulmak istiyorsanız ziyaret edebileceğiniz iyi bir site var. | TED | "GiveWell" موجود لتقييم تأثير الأعمال الخيرية ، ليس من ناحية ادارتها وأدائها فقط، |
| Çok önemli bir nedenden. Bayan Sutton yardım işleri için bunu sık sık düzenler. | Open Subtitles | هو لسبب جدير جدا.السيدة ساتن تعطيها في بيت إلى الشؤون الخيرية. |
| Eğer doğru anladıysam,.. ...yardım ziyaretlerini geleceği ya da ailesi olmayan evsiz birini bulmak için yapıyordun. | Open Subtitles | إذاً، زياراتكِ الخيرية كانت حجة لاصطياد شخص بلا مأوى ولا عائلة |
| bağış kaynaklı vergi indiriminden gelen parayla birkaç seçeneğimizin olduğunu düşünüyorum-- | Open Subtitles | لذا، بأموال خصم ضرائب ،الأعمال الخيرية أعتقد أن لدينا خيارات محدودة |
| Ve bu çok kötü, çünkü bağış konusunda gayet iyiyiz. | TED | وهذا سئ جداً، لاننا جيدون جداً في الاعمال الخيرية. |
| bağış yaptığı görülmemiştir, sadaka bile vermez. | Open Subtitles | انه لم يمنح احدا شيئا ابدا, حتى ولو للأعمال الخيرية |
| Eğer tam tahliye isterlerse, sizi Charity'e özel araçla göndeririz. Tamam mı? | Open Subtitles | لو أمروا بالاخلاء الكامل سنحصل على توصيلة من قبل الجمعيات الخيرية حسناً |
| hayır işi için tonlarca para harcıyorsun ama gişeye birkaç dolar veremiyor musun? | Open Subtitles | حسناً، أنتظر لحظة أنت مستعد أن تتخلى عن طن من المال للجمعية الخيرية.. |
| Bütün dünya sadece müziğiyle hayatları değiştiren bu adamın iyileşmesi için dua ediyordu bunda başka yardımsever çabaları da var. | Open Subtitles | العالم بأسره يتمنى الشفاء لهذا الرجل والذي أحدث تغييراً بحياة الناس ليس فقط عبر موسيقاه ولكن أيضاً عبر أعماله الخيرية |
| Normalde bu Boston hayır işleri için bir gala, bir kutlama olurdu. | Open Subtitles | غالباً ما يكون هذا احتفال أحتفال كبير لجمع المال لمنظمات بوسطن الخيرية. |
| Virgil Swann yardım vakfı'nı açmanın yanı sıra... | Open Subtitles | إضافة إلى إنشائه مؤسسة فيرجيل سوان الخيرية |
| Ama hayrına bir şey yapıp benimle muntazaman seks yapmaya başlarsan biran önce iyileşeceğimden eminim. | Open Subtitles | لكن إذا فعلتي الأشيئا الخيرية هنا و تبدأي في ممارسة الجنس معي على أساس منتظمه متأكداً جداً سوف أبدء بشفاء على الفور |
| yardımseverlik konusundaki fikrini değiştirmek istemiş. | Open Subtitles | لقد أراد أن يغير اختيارها للجمعيات الخيرية |
| Şimdilik vakfa yeterli miktarı koyduk. | Open Subtitles | لقد أودعنا ما يكفي بالمؤسسة الخيرية الآن |
| Ben yerel bir hayır işiyle uğraşmanı ya da suluboya resim yapmanı kastetmiştim. | Open Subtitles | قصدتُ إدارة إحدى الجمعيات الخيرية المحلية أو الرسم بالألوان المائية أو شئ ما |
| Kanada'daki hayırsever grupların savunma yapmalarına müsade edilmiyor. | TED | ان المجموعات التي تعمل على الامور الخيرية في كندا لا يحق لها ان تقوم بعمليات دعائية |
| İkincisi, geleneksel hayırseverlik ve yardımın yoksulluğun sorunlarını çözemeyeceği gerçeği. | TED | الدرس الثاني هو أن الأعمال الخيرية التقليدية والمساعدات لن تحلّ مشاكل الفقر مطلقاً. |