| Arka bahçedeki çadırda bize hikâye anlattığı zamanları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكرين عندما كان يحكي لنا قصصًا في الخيمة بالفناء الخلفي؟ |
| Ve oğullarımızın geceyi iznim olmadan bir çadırda geçirmelerine izin verdiniz. | Open Subtitles | و سمحت لأبنـائنـا بقضـاء الليلة في الخيمة معـا من دون إذنـي |
| Asma çadırı kurup, içine girdiğimiz an işte, Renan'ın dağıldığı andı. | Open Subtitles | عندما إنتهينا اخيرا من بناء الخيمة ودخلنا ذلك عندما إنهار رينان |
| çadırı kuralım, biraz yemek pişirebilirim. | Open Subtitles | لنقوم بتثبيت الخيمة وربما أستطيع إعداد بعض الحساء |
| Ama ormanda bulduğum, şu kurbağa kılıklı adam... çadırdan sağ çıktı. | Open Subtitles | لكن الآخر الذي يشبه الضفدع غادر الخيمة التي وجدتها في الغابات |
| Saat 16:00 ile 17:00 arasında çay çadırında hizmet veriyordun. | Open Subtitles | هل كنتى تقدمين الشاى فى الخيمة ما بين الرابعة والخامسة |
| Bu, Sureka Gundi; o da ailesiyle aynı merkez otoyoldaki çadırda ailesiyle yaşıyor. | TED | وهذه سوريكا قوندي، وهي أيضا تسكن مع أسرتها في الخيمة بمحاذاة نفس وسط الطريق السريع. |
| Bu çadırda mı, yoksa sıcacık evde mi ? | Open Subtitles | هنا في هذه الخيمة أم في المنزل و انت تلعب الهوكي |
| Hepiniz partiye giderken benim bu ekşimiş yak yağı gibi kokan çadırda kalacağımı düşünürsek, hiç alınmadım. | Open Subtitles | نظرا للحقيقة انكم ستذهبون كلكم لتلك الحفلة الليلة وانا سأبقى في هذه الخيمة برائحتها مثل زبد الثور الفاسد |
| Diğerleri endişeleniyorlar. çadırda neler olduğunu bilmek istiyorlar. | Open Subtitles | بدأ الٓاخرون ينزعجون، يريدون معرفة ما يجري داخل الخيمة |
| Çantamdaydı ve aceleyle onu çadırda unuttum. | Open Subtitles | لقد كان في الصندوق، وفي إستعجالنا تركته في الخيمة |
| Bu herifin çadırda ne işi varmış ki? | Open Subtitles | ماذا كان يفعل هذا الشاب في الخيمة على أي حال؟ |
| - çadırı buraya kuramazsınız, ma'am. | Open Subtitles | لايمكنك نصب هذه الخيمة هنا، سيدتي ليس في هذه البلدة |
| Brookridge de çadırı kapatmanın bir yolunu buldun. | Open Subtitles | نريد الآن أن نغلق هذه الخيمة ولا ندعها مفتوحة |
| Onu bu kenara koymuştum... ama kahrolası çadırı yıktılar. | Open Subtitles | حسناً، وضعته جانباً هناك ولكنهم أزالوا الخيمة |
| Babamı arayıp çadırı hazırlamasını söyleyeyim. | Open Subtitles | حسنا سأتصل بوالدي لأخبره بأن يجهز الخيمة القديمة |
| Leydim, bu çadırdan ayrılamazsınız. Muhafız buna izin vermez. | Open Subtitles | لا يجوز لك ترك هذه الخيمة الحراس لن يسمحوا بذلك |
| Siz bana 500 dolar verin. Kışa kadar o çadırdan kazandıklarınızın... yarısı benim olur. | Open Subtitles | أعطياني 500 وأياً كان استخدامكما لتلك الخيمة من الآن حتى هطل الثلج الأول |
| "Sonsuza kadar çadırında barınmak istiyorum... '...ve kanatlarının korumasına sığınmak. | Open Subtitles | "أشتاق للسكن في الخيمة إلى الأبد" "وألجأ في ملجأ أجنحتك" |
| Baker, A.S.A.P. çadırını temizlememizi istedi. | Open Subtitles | "بايكر" يريدنا أن ننظف الخيمة بأسرع ما يمكن |
| Dr. Leland Dao sağlık çadırına. Leland Dao, lütfen sağlık çadırına gidin. | Open Subtitles | نحتاج الدّكتور ليلند داو للحضور إلى الخيمة الطبية |
| çadırdaki gece yüzünden böyle değil mi? | Open Subtitles | هذا بسبب ماحدث في الخيمة تلك الليلة |
| Her şey, kırmızı çadırla ve beni büyüten kadınlarla başladı... | Open Subtitles | القصة التي بدأت في الخيمة الحمراء، والامرأةالتيربتني.. |
| Fırtına o kadar şiddetliydiki hepimiz tamamen giyinmiş ve ekipmanlarımızı almış halde çadırın zeminine çadır rüzgarda dağdan uçup gitmesin diye uzanmıştık. | TED | وقد كانت العاصفة عاتيةٌ جداً لدرجة أنه توجب علينا الاستلقاء بكامل ملابسنا و معداتنا على أرضية الخيمة لكي نمنع الرياح من إقتلاعها |
| çadırın başka bir bölümüne geçmeyeceksin, çadırın giriş ve çıkışı hariç tamam mı? | Open Subtitles | لا تعبر أي جزء آخر من الخيمة ما عدا المدخل أو المخرج, حسناً؟ |
| Marquee'deki Beau Flynn'le görüştüm. | Open Subtitles | لقد قمت بمقابلة "بيبو فلاين" في الخيمة الاعلانية |
| Hey, siz saçmalığı kesin. Şu kutuyu indirip çadıra götürün. | Open Subtitles | أنتما أوقفا هذه السخرية وانزلا ذلك الصندوق وضعاه في الخيمة |