| Usta, siz gittikten sonra Alacaklılar her gün borçları için geldi. | Open Subtitles | سيدى بعد رحيلك ظل الدائنين يطلبون ديونهم |
| Flaş haber. Alacaklılar bu hafta evini almış ve iş yerine de ihtiyati haciz konmuş. | Open Subtitles | خبر حديث، الدائنين أخذوا المنزل هذا الأسبوع |
| Dün gece alacaklılardan biri polisle gelip onu götürdü. | Open Subtitles | الليلة الماضية احد الدائنين اتى للمنزل مع الشرطة واخذوه |
| Özellikle de alacaklılardan saklamak için onu benim adımla bankaya yatırdığımızdan beri. | Open Subtitles | خصوصا نضعه في اسمي لإخفائه من الدائنين. |
| Doyce ve Clennam'ın elinde tüm alacaklılara paralarını ödedikten sonra bile fabrikayı büyütmek için yeterince fon var. | Open Subtitles | لديها مايكفي من المال لدفعه لكل الدائنين و أيضا لتوسعة المصنع. |
| Diğer alacaklılara zorbalık yaptılar, tüm borcu üstlendiler ve 8 hafta boyunca geri duracaklar. | Open Subtitles | ،لقد خوّفوا كل الدائنين الآخرين ،تخلّصوا من كلّ ديونهم .وسيتقوفونَ عن ذلك لمدةِ ثمانيّةِ أسابيع |
| Dünyanın hiç bir yerinde bütün alacaklıların yasal haklarından fazla kurtarıldığı, kurtarma paketine dahil edildiği görülmemiştir. | TED | لا مكان على كوكب الأرض جميع الدائنين تتم كفالتهم بالإضافة لمستحقاتهم القانونية. |
| alacaklıların, ortak zemin bulmaya yönelik sahici bir ilgilerinin olduğunu sanıyordum. | TED | كنتُ أتخيل أن هناك إهتمام حقيقي من جانب الدائنين لإيجاد أرضية مشتركة. |
| Öldü. Ölüm döşeğindeyken, Alacaklılar tarafından sürekli taciz edilmenin çok dayanılmaz bir şey olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد ماتت ، قالت وهي تحتضر أن سبب موتها هو مضايقتها بواسطة الدائنين |
| Bu yüzden, Matt Alacaklılar yüzünden bezdirildi. | Open Subtitles | لذا، بأيّ حال، كان (ماث) يتعرض للمضايقة من قبل الدائنين. |
| Alacaklılar kanımızı emiyordu. | Open Subtitles | الدائنين يستنزفوننا |
| - Alacaklılar, efendim. | Open Subtitles | -من؟ الدائنين ، سيدي. |
| Seni bilmem, ama ben alacaklılardan kaçmaktan illallah ettim . | Open Subtitles | لقد سئمت من الهروب من الدائنين |
| Belki unutmuş olabilirsin Bay Wally Burgan bu sebepten ötürü, malımı alacaklılardan korumak için şirketleşmemi söyleyen de sendin. | Open Subtitles | ربما أنت نسيت سيد (والي برغن) أنت الذي أخبرني بأن أنضم إلى النقابة لأجل هذا السبب تحديدا لأبقي أملاكي الخاصة في مأمن من الدائنين |
| Ya da alacaklılardan mı, Bay Smeleznovichik? | Open Subtitles | أو من الدائنين يا سيد (سميليزنوفيشيك)؟ |
| - alacaklılardan zarar görmüyor. | Open Subtitles | -لديه مناعة ضد الدائنين . |
| Eşi görülmemiş bir cömertlikle--ve bu insanlarla ilgili çok şüpheci olmalısınız-- Eşi benzeri görülmemiş--ve bu kelimeyi çok dikkatli kullanıyorum--- Eşi benzeri görülmemiş bir cömertlikle, Zamanın hükümeti, bütün alacaklılara geri ödemek için yazılı bir anlaşma yaptı ve imzaladı. | TED | في تناسب لم يسبق لها مثيل من الكرم- ويجب عليك أن تكون مشكك للغاية حول هؤلاء الناس- في حال لم يسبق له مثيل، وأنا أستخدام تلك الكلمة بعناية — تناسب لم يسبق لها مثيل من الكرم، الحكومة اليوم وقعت، تعهد مكتوب، بتسديد جميع الدائنين. |
| Evlilik yılları boyunca birikip durmuş ve şimdi alacaklıların... söz birliği etmişçesine alelacele yolladığı onca fatura. | Open Subtitles | كل الفواتير التي كان يعقدها طوال سنين زواجة وكل الدائنين أرسلوا إلية مستعجلين بالإجماع |
| alacaklıların, oyunun kurallarını belirleme gibi bir ayrıcalığı var. | Open Subtitles | الدائنين لديها امتياز من البت في قواعد اللعبة. |