| Bana çılgın diyebilirsin, ama arı kovanına çomak sokmak ile... tarih öncesinden kalma gibi görünen canavarları bıçaklamak arasında bir fark yok. | Open Subtitles | قل لي مجنونة لكنني أفكر في مقولة من يركل عش الدبابير أيضاً هذا ينطبق على طعن وحش غاضب بشكل ما قبل التاريخ | 
| Geçen yaz kurtulmama yardımcı olduğun arı kovanını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تعرف عشّ الدبابير الذي نظفته في الصيف الماضي؟ | 
| Etrafına baktın mı? Adam, eşek arısı kovanına daldı. | Open Subtitles | هل نظرت حولك لإنه سيخطو داخل عِش الدبابير. | 
| Anlıyorsunuz ya, Hopper'ın geri gelmesi benim hatam. | Open Subtitles | انه كان خطاي الذي جعل الدبابير تهجم علينا | 
| Bazı Arılar arkada bekledi ve tırtılı, kardeşlerini korumak üzere zapttettiler. Kardeşleri ise o sırada, kozaların içinde büyüyordu. | TED | بعض الدبابير بقيت في الخلف وتحكمت باليرقة لتدافع عن أخواتها اللاتي يتحولن إلى بالغات داخل هذه الشرانق. | 
| Bilmiyorum fakat arıların yuvasında bir şansımız var. | Open Subtitles | لا أعرِف ولكن هناك أمر غريب بشأن عش الدبابير | 
| Kandırıldıklarının farkına varan eşek arıları... gülüp geçtiler mi? | Open Subtitles | و عندما يدرّك الدبابير أنهم خُدعوا يضحكون؟ | 
| - Pearl Daniel'ı... - Daniel'ı arı soktu. - Ne? | Open Subtitles | بيرل ,بيرل انه دانيال لقد اكتوى من قبل الدبابير | 
| arı kovanına çomak soktuk. Bütün kentle savaşıyoruz. | Open Subtitles | لقد قمنا بإثارة عش الدبابير هناك إننا نحارب المدينة بكاملها | 
| - Dedem diyor ki: Tod bizim evin oradaki arı kovanını temizler miymiş? | Open Subtitles | جدي يقول أنه يريدك أن تعرف أنه يمكنك أن تجعل تاو ينظف عش الدبابير الكبير تحت شرفتنا | 
| Yapmamıştır. Penisini yaban arısı yuvasına soktu, değil mi? | Open Subtitles | أدخل قضيبه في عش الدبابير ذلك، أليس كذلك؟ | 
| Bir eşek arısı istilası bildirdiler... | Open Subtitles | بالإبلاغ عن طاعون الدبابير من محطة الطقس | 
| Hopper gelmeden istediği iki kat yiyeceği tamamlamamız imkânsız. | Open Subtitles | مستحيل ان نضاعف كمية الاكل المطلوبة قبل قدوم الدبابير | 
| Hopper ve çetesi geldiğinde, kuşu çalıştıracağız ve çekirgeleri korkutup kaçıracağız. | Open Subtitles | وعندما تاتي الدبابير سوف نطير بالطائر ونرعب هؤلاء الدبابير والان سوف نقوم بــ | 
| Orada, ağacın kökünün yanında. Arılar evlerine dönüyorlar. | Open Subtitles | هناك، قرب جذع الشجرة، الدبابير تعود لمنزلها | 
| hayır... Arılar sudan kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حسنًا، الدبابير في الخلية يحاولون الهروب من المياه. | 
| Orada dikkatli ol, Poirot. Orası arıların mahalli. | Open Subtitles | من الأفضل أن تحذر من الذهاب هناك يا "بوارو"، إنها بلاد الدبابير | 
| eşek arıları sıradan Arılar gibi değildir . | Open Subtitles | الدبابير الطراقة ليست كائنات عادية هم دبابير معدلة وراثياً | 
| Size düşmanımız çekirgeleri yenen,... cesur kahramanların hikâyesini anlatacağız. | Open Subtitles | انا قلت لك ان قصص الابطال بها مغامرات من الذي تغلب علي أعدائنا الدبابير أولا | 
| Ben, eşekarılarından ben sorumluyum, yani parfüme her ne diyorsanız. | Open Subtitles | أنا ، الملاك الرخيص ، مسئول عن مشكلة الدبابير العطر ، أو أي شيء | 
| Ben tuzakları bulacağını düşünmüştüm değil kanlı Hornets yuva . | Open Subtitles | اعتقدت أننا سنجد فخاخ و ليس أعشاش الدبابير الداميه. | 
| Şu ağacın üstünde, yabanarısı kovanının altında, ama... | Open Subtitles | فوق هذه الشجرة تحت عش الدبابير .. لكن | 
| O zamandan beri eşek arılarından korkarım. | Open Subtitles | ومنذ ذلك الحين ، وأنا أخاف من الدبابير. | 
| Çekirgelerle olan savaşımızda bize yardım eden savaşçılara... teşekkür etmek istiyorum... | Open Subtitles | أول شئ اريد ان أشكر المحاربون علي مساعدتهم لنا في معركتنا ضد الدبابير | 
| 5000 kadından 3'ünün vücudunda tepkimeye girdi, ve çiftleşmeye hazır olan eşek arılarını etkiledi. | Open Subtitles | 3نساء من كل 5.000 يتفاعل العطر مع كيمياء أجسادهن ويجذب الدبابير الذين يريدون مقابلتهن | 
| Tabii bir grup sinirli eşek arısını saklamak hariç. | Open Subtitles | ما عدا احتواء سرب من الدبابير الغاضبة | 
| "Şu eşek arısının yuvası zararsız görünüyor" | Open Subtitles | عش الدبابير هذا لا يبدوا مؤذياً |