| Çünkü bugün oradaki tüm ayılar | Open Subtitles | فمن الأفضل أن تخرج متخفياً لأن كل الدببه هناك |
| ayılar buna alışır. Av mevsiminde de avcılar sadece oturup bekler. | Open Subtitles | الدببه تعتاد على الطعام و يأتي الفصل و كل ما يفعلونه هو الأنتظار |
| Land Rover'ı olan o adam kesinlikle ayı avcısı değil. | Open Subtitles | الرجال فى لاند روفر هم بالتأكيد ليسوا من صيادى الدببه. |
| Bu yıl ayı avı izni için başvuran avcıların listesini çıkarabilirim. | Open Subtitles | يمكنني جلب لائحة بكل صياد مرخص له بأدوات صيد الدببه هذا العام |
| Ayılara, kandırdığın adamlara ya da çiftleşme dönemindeki erkek hindiye arkanı dönme. | Open Subtitles | لا تُدر ظهرك إلى الدببه الرجل مظلوم أو الديك الرومي خلال فترة التزاوج |
| Kuzey Buz Okyanusu'nda kutup ayıları dümdüz çizgilerde yürürler. | TED | تتحرك الدببه القطبية في محيط القطب الشمالي في خطوط مستقيمة. |
| Hey! Duyduğuma göre dedenle birlikte ayılarla epey vakit geçirmişsiniz. | Open Subtitles | حسناً، لقد سمعت بأنك وجدكِ كنتم تقضون وقتاً مع الدببه |
| İlk düşüncem bir ayı olduğu yönündeydi ama ayılar iki ayak üzerinde yürümezler. | Open Subtitles | حدسي الأول أنه كان دباً ولكن الدببه لا تمش علي رجلين |
| Bu ayılar açken büyük miktarda yiyeceği hızla tüketirler. | Open Subtitles | عند الجوع تلتهم الدببه كميات ضخمه من الطعام بسرعه |
| Ama şimdi elimizde bir blogcu olmadığı gibi, ayrıca cüzdanımız, arabamız yok ve büyük ihtimalle ayılar bizi yiyecek. | Open Subtitles | لكن الآن ليس فقط أننا لم نجد المدون ليس لدينا محفظات أو سيارة وغالباً ستتناولنا الدببه |
| Kampçılara saldıran ve onları yiyen ayılar vardı. | Open Subtitles | الدببه كانت تهاجم المعسكر وتأكلها |
| Şuna bir bak. Bizi anlayacak başka ayılar'da var. | Open Subtitles | مكان مثل هذا مع الدببه الآخرين مثلنا |
| Bir zamanlar bir ayı ailesi varmış... ..anne ayıcık, baba ayıcık... ..ve "bir" bebek ayıcık. | Open Subtitles | كان ياما كان هناك عائلة من الدببه الدب الأم .. والدب الاب |
| Ormanın ortasındasın ve yüzünü ayı pençesiyle yaralamaya hazırlanıyorsun? | Open Subtitles | إذاً، أنتِ في وسط الغابه من أجل تلطيخ وجهكِ بطعام الدببه ؟ |
| 1,5 metrelik uzunluğu ve 135 kiloluk ağırlığıyla dev panda, ayı ailesinin bir üyesidir. | Open Subtitles | بطول متر و نصف و135 كيلو، الباندا العملاق من عائلة الدببه |
| Eminim, ayı AIDS'i ile savaşanlara bağışladıktan sonra o parayı kullanabilirim. | Open Subtitles | وانا متأكد أنه بإمكاني استعماله بعدما تبرعت بكل ذلك المال لصالح مكافحة الايدز لدى الدببه |
| Sadece Ayılara tuzak kurmuyormuş. | Open Subtitles | يبدو إنه لم يكن يجذب الدببه فقط |
| Ayılara tuzak kurmaktan fazlasını yapıyormuşsun. | Open Subtitles | سجلك يتضمن أكثر من جذب الدببه |
| Neden siz odanıza gidip ayıları bulup uyutmuyorsunuz? | Open Subtitles | لم لا تذهبوا يا أولاد إلى غرفتكم وتعثروا على الدببه وتتأكدوا بأنهم جميعاً نائمون, إذهبا بسرعة |
| ayılarla kuşların onunla işi bittiğinde geriye sadece hayal kırıklığının kokusu kalacak. | Open Subtitles | بعد أن ستتخلص منه الدببه و الجوارح لا داعي لأن أضيع عليه رصاصه |
| Şu az önce sözünü ettiğin tek ayının yaşadığı yer neresiydi? | Open Subtitles | و أين المكان عديم الدببه الذي كنت تتحدث عنه؟ |
| Çünkü ben bazı ağırsıklet ayıların yaptığı gibi duygularımı incitmiyor. | Open Subtitles | لأنَّ نفسي لا تجرحُ مشاعري أبداً مثلما يفعلُ بعضُ الدببه |