| Ariel'in okul gezisinin son dakikada iptal edildiğini bilmiyordun. | Open Subtitles | لم تعرفي أن الرحلة المدرسية لآريل كانت على وشك الإلغاء في الدقائق الأخيرة |
| Ancak son dakikada sponsorun isteği üzerine konuşmacı listesinden silindi. | Open Subtitles | وفي الدقائق الأخيرة قام راعي البرنامج بإزالته من القائمة |
| son dakikada kuzeyden getirip koyduğumuz başıboşlar yapmış. | Open Subtitles | بسبب أولئك الحمقى من الشمال، الذين قمنا بتعيينهم في الدقائق الأخيرة |
| Bu son dakika iptallerinden nefret ediyorum, ancak durumundan daha yeni haberim oldu. | Open Subtitles | أكرة إحباط الدقائق الأخيرة ولكنهم أخبرونى للتو |
| son dakika düş kırıklıklarından nefret ederim ama ben de yeni öğrendim. | Open Subtitles | أكرة إحباط الدقائق الأخيرة ولكنهم أخبرونى للتو |
| Hayatının geri kalan şu acı dolu son dakikalarında daha önce sormuş olduğun soruya ayrıntılı bir cevap vereyim. | Open Subtitles | فى هذه الدقائق الأخيرة المتبقية من حياتك إسمح لي بأن أجيب لك عن السؤال الذي سألته بإجابة وافية |
| Maça muhteşem bir oyunla başlamıştı, ama son birkaç dakikadır görmeye alıştığımız Lamar Allen değil sanki. | Open Subtitles | في الدقائق الأخيرة لم نرَ (لامار) كما إعتدنا |
| Ve Hector'un benimle birlikte gelmesi gerekiyordu, fakat son dakikada, defterler üzerinde çalışmak için kalmak üzere izin istedi. | Open Subtitles | و " هيكتور " كان مفترض أن يأتي معي لكن في الدقائق الأخيرة قام بطلب إذن للبقاء للعمل في السجلات |
| Kaynaklar bize bu kararın önlem amacıyla son dakikada verildiğini ve bu uçak kazasını, kaza dışında bir sebebe dayandırmak için herhangi bir bulgu olmadığını belirtiyorlar. | Open Subtitles | ...مصارد أخبرتنا أن ذلك القرار تم إتخاذه في الدقائق الأخيرة القليلة ... إحتياطاً و لا يوجد إشارة على أن تحطم هذه الطائرة سببه شيءٌ غير حادث |
| son dakikada yedek buldum. | Open Subtitles | وجدت بديل فى الدقائق الأخيرة |
| Peter vasıtası ile son dakikada bir müvekkil getirdim. | Open Subtitles | حصلت على عميل في الدقائق الأخيرة من خلال ـ (بيتر) ـ |
| son dakika durum kurtarmaları ile uğraşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أتعامل مع مناورات الدقائق الأخيرة في هذا الأمر |
| Biraz son dakika adamıyımdır. | Open Subtitles | أنا, آه, نوعاًما رجل الدقائق الأخيرة, آه-- |
| Sadece birkaç son dakika detayını bekliyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أدون بعض تفاصيل الدقائق الأخيرة |
| Son günlerinde, son dakikalarında onlara çok sevgi göstermelisin. | Open Subtitles | أنت فقط تحبهم أكثر من الأيام الماضية في الدقائق الأخيرة |
| son birkaç dakikadır... hiç birşey. | Open Subtitles | لا شيء في الدقائق الأخيرة |
| Maça muhteşem bir oyunla başlamıştı, ama son birkaç dakikadır görmeye alıştığımız Lamar Allen değil sanki. | Open Subtitles | في الدقائق الأخيرة لم نرَ لامار) كما إعتدنا) |