| aydınlık, oyuncaklar için bir sürü dolap. | Open Subtitles | مضاء جيداً الكثير من الدواليب لتحمل الكثير من الدمى |
| Birkaç dolap da fena olmazdı. | Open Subtitles | انا لن امانع في اثنين من الدواليب كذلك |
| - Daha yeni dolapları temizledim. - Öğretmenin izin günü. | Open Subtitles | لقد كنت أنظف الدواليب إنه معلم في خدمة اليوم - |
| - dolapları yeni baştan yapmamız gerekecek. | Open Subtitles | -يجب أن نعيد بناء غرف الدواليب |
| Dün akşam soyunma odasında kimseyi gördünüz mü? Durun! | Open Subtitles | هل رأيت أي شخص غريب في غرفة الدواليب ليلة أمس؟ |
| - Baba. Sen soyunma odasından çıktıktan sonra bir güvenlik görevlisi geldi ve bana çıkmamı söyledi. | Open Subtitles | أبي ، بعد أن تركت غرفة الدواليب جاء حارس أمن |
| Naziler, o lanet olası şifreleme makinesinin çarklarını her gün değiştiriyorlardı. | Open Subtitles | النازيون غيروا الدواليب لتلك الآلة في كل يوم |
| Yani şu dolap boşluğuna, ışıklara bir bakın. | Open Subtitles | أعني أنظروا إلى مساحة الدواليب الإنارة |
| Bütün dolapları ben almışım. | Open Subtitles | أنا عِنْدي كُلّ الدواليب |
| Yankee o soyunma odasında yalnızdın ve sopa kayboldu. | Open Subtitles | يانكي لقد كنت هناك وحدك بغرفة الدواليب ، الآن المضرب مفقود |
| Naziler, o lanet olası şifreleme makinesinin çarklarını her gün değiştiriyorlardı. | Open Subtitles | النازيون غيروا الدواليب لتلك الآلة في كل يوم مما عدل الشيفرة، فاضطررنا أن نفكها من جديد |