| Açıkça hatırladığım tek şey, annemi son yıllarında acıya boğan hüzünlerin tek sebebinin babam olduğuna kanaat getirmemdir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أتذكره بوضوح أني كنت مقتنعة بأن والدي كان مسؤولاً عن الحزن الذي سيطر على السنوات الأخيرة |
| hatırladığım tek şey, bira içtiğimiz kanat yediğimiz ve Final Maçı'nı beraber izlediğimiz. | Open Subtitles | الذي أتذكره هو أننا أحتسينا البيرة وأكلنا الأجنحة و شاهدنا المبارة معنا |
| Pekâla, benim hatırladığım bu değil ama neyse. Ama sorun değil. Geçmişe gidip "David and Jordy."'nin kitabını tekrar yazabiliriz. | Open Subtitles | لأن الذي أتذكره غير هذا تماماً لكن إن كنت تريدي العودة لبعضنا فلا مانع لدي |
| - ve benim klübüm. Geri istiyorum. - İşte benim hatırladığım Vex. | Open Subtitles | والنادي أريد إستعادته - هذا الـ " فيكس " الذي أتذكره - |
| Beni bayılttılar ve hatırladığım ilk şey Avatar Korra beni kurtardıktan sonra karlar üzerinde uyandığımdı. | Open Subtitles | , أنهم تغلبوا علي والأمر التالي الذي أتذكره كان الأستيقاظ في الثلج بعد أن أنقذتني الأفتار كورا |
| Şimdi Siwa hakkında hatırladığım şey, geceleri gökyüzünün büyüleyici görünümüdür. | TED | الآن، الشئ الذي أتذكره عن سيوا المنظر السحري للسماء في الليل. |
| hatırladığım tek şey merak uyandırıcı bir timsah eksikliğiydi, o yüzden ben de onları çağırmaya başladım. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أتذكره هو نقص لافت للنظر في التماسيح و لذا بدأت أستدعيهم |
| hatırladığım tek şey ambulansta olduğum. | Open Subtitles | أول شيء الذي أتذكره كنت في سيارة الإسعاف |
| hatırladığım tek numara altıncı sınıftaki kız arkadaşımın numarası. | Open Subtitles | الرقم الوحيد الذي أتذكره رقم صديقتي بالصف السادس |
| Çöl ile ilgili hatırladığım tek şey bir bardak sıcak deve sütünün üzerini temizlemek. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أتذكره عن الصحراء هو إزالة الطبقة العليا من كأس دافئ من حليب الجمل |
| hatırladığım tek şey bir trombon tarafından saldırıya uğradığım. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي أتذكره هو اننى هوجمت بآلة تردد موسيقيه |
| diyordum. Ve onun, bu şakacı soruları için hep şakacı cevapları olurdu, fakat şimdi benim hatırladığım cevabı, "İyi hissettiriyor çünkü kâinat sınırlarını seçti ve biz onun sanatıyız." | TED | وكان لديها دائما إجابة طريفق لأسلتها الطريفة، ولكن الجواب الذي أتذكره اليوم، "يبدو الأمر رائعا، لأن العالم اختار قيوده، ونحن قطعه الفنيّة." |
| ondan sonra hatırladığım ilk şey sokağın karşısında uyandığımdı. | Open Subtitles | والشيء التالي الذي أتذكره هو الاستيقاظ عبرالشارع... |
| hatırladığım ilk şey o. | Open Subtitles | الشـيء الاول الذي أتذكره |
| Bu kadın hakkında hatırladığım tek şey zavallı Ned'in etrafında dolanıp süslü kosesini açmaya çalışması. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أتذكره بها هو الرجل المسكين يبحث عن أزرار قميصها الثمين |
| Büyükannem hakkında hatırladığım tek şey, | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أتذكره أن جدتي |