| Söylesene, Prens, Bana bahsettiğin hukuk öğrencisi bu mu? | Open Subtitles | حسناً,يا برينس أهذا هو طالب القانون الذي أخبرتني عنه |
| Bana bahsettiğin şu adamla görüşmeliyim, kaçakçı olan, adı Schmidt'ti. | Open Subtitles | أريدك أن تتواصل مع ذلك الرجل الذي أخبرتني عنه المهرب كان اسمه شميدت |
| Bana bahsettiğin şu kaçakçı Schmidt ile görüşmem gerek. | Open Subtitles | أريد أن تتصل بالرجل الذي أخبرتني عنه المهرب اسمه شميت |
| - Bahsettiğin adam mı bu? | Open Subtitles | هل ذلك الشخص الذي أخبرتني عنه ؟ |
| Bay Bates dediğiniz Leydi Rosamund'un bana anlattığı adam mı? | Open Subtitles | هل السيد بايتز هو الرجل الذي أخبرتني عنه ليدي روزاموند؟ |
| Bana anlattığın kutu bu mu? | Open Subtitles | أهذا هو الصندوق الذي أخبرتني عنه ؟ |
| Bana bahsettigin gerzek su mu? | Open Subtitles | أنت ، هل هو ذلك الأحمق الذي أخبرتني عنه ؟ |
| Ha, Bana bahsettiğin sinir bozucu adam bu yani? | Open Subtitles | حقاً , اذا هو ذلك المالك المزعج الذي أخبرتني عنه ؟ |
| Bana bahsettiğin şu hasta vardı ya, çete üyesi olan... | Open Subtitles | المريض الذي أخبرتني عنه سابقاً عضو العصابة |
| Bana bahsettiğin çocuk bu mu? - Evet. | Open Subtitles | أهذا هو الشخص الذي أخبرتني عنه ؟ |
| Pek de Bana bahsettiğin başıboş rıhtım çocuğu gibi durmuyor. | Open Subtitles | ليس على الإطلاق الصبي الذي أخبرتني عنه |
| Ne kadar korkunç. Kardeşimin bana anlattığı şeye benziyor. | Open Subtitles | كم هذا فظيع، يبدوا أنه مثل الشيء الذي أخبرتني عنه أختي |
| Bana bahsettigin su adami hatirla. | Open Subtitles | أتذكرين الرجل الذي أخبرتني عنه |