| Kasaptan aldığım bu inek kalbi sayesinde harika şeyler öğrendim. | Open Subtitles | وتعلمت الكثير من قلب البقرة الذي أخذته من متجر الجزّار |
| Seni heykeli aldığım rehinci dükkanına götürebilirim. | Open Subtitles | يسعدني أن أصطحبك إلى متجر الرهونات الذي أخذته منه |
| Bu postaneden aldığım kalemle mi ilgili? | Open Subtitles | هل هذا بخصوص القلم الذي أخذته من مكتب البريد؟ |
| Nişa, arabadan aldığın kaseti nereye koydun? | Open Subtitles | نيشا، أين وَضعَتي ذلك الشريط الذي أخذته مِنْ سيارتِي؟ |
| Çok iyi biliyorsun ki babamın adamlarından aldığın hazine altınlarını arıyoruz. | Open Subtitles | أنت تعرف جيداً أنني أريد ذهب بيت المال الذي أخذته من رجال أبي |
| 4 yıl önce Nesne'den aldığım parça. | Open Subtitles | الجزء الذي أخذته من الأداة منذ أربع سنوات |
| Senden aldığım periton kalıntılarını polise göndermiştim. | Open Subtitles | أرسلت الى الشرطة فحص غسيل الحوض الذي أخذته |
| Davacılar için aldığım krediyi alabilmek için kendi bir milyon dolarımı koydum. | Open Subtitles | ذلك القرض الذي أخذته من أجل المدعين لقد وضعت أكثر من مليون دولار .من مالي الخاص للحصول عليه |
| Yani, teknik olarak aldığım para benimdi. | Open Subtitles | . أعني تقنياً ، المال الذي أخذته كان ملكي |
| Açılışta çocuktan aldığım videodan sana bahsetmiştim, değil mi? | Open Subtitles | لقد قلت لك عن ذلك الفيديو الذي أخذته من ذلك الفتى في الإفتتاح ، صحيح ؟ |
| Açılışta şu çocuktan aldığım videoyu sana söyledim değil mi? | Open Subtitles | أجل ، لقد قلت لك عن الفيديو الذي أخذته من ذاك الفتى في الإفتتاح ، أليس كذلك ؟ |
| Rehabilitasyona gitmeden hemen önce aldığım bir kredi konusu. | Open Subtitles | أنهُ ألدَّين الذي أخذته من قبل في أعادة ألتأهيل, |
| Ama bu eşyaları üretmek için aldığım borç... | Open Subtitles | ولكن القرض الذي أخذته حتى أتمكن من صناعة الحليِ |
| Senden aldığım kan örnekleriyle daha detaylı testler yapmadan olmaz. | Open Subtitles | ليس إلا بعد الانتهاء من الاختبارات المتقدمة على الدم الذي أخذته منك |
| aldığım para Charlie Westen'ın üniversite fonu olacak. | Open Subtitles | المال الذي أخذته هو الآن صندوق كلية شارلي ويستين |
| Çok iyi biliyorsun ki babamın adamlarından aldığın hazine altınlarını arıyoruz. | Open Subtitles | أنت تعرف جيداً أنني أريد ذهب بيت المال الذي أخذته من رجال أبي |
| Onunla konuşmak için bahane edeceğin ve amacın için "kazara" teslim aldığın mektubu unutma. | Open Subtitles | لا تنس البريد الذي أخذته بالصدفة عمدا ً ليكون لديك عذر للحديث معها |
| Tardis'in anahtarı. Az önce Doktor'dan aldığın. | Open Subtitles | مفتاح التارديس الذي أخذته من الدكتور قبل قليل |
| Esir aldığın bir Sırp itinin hayatını kurtarmak için yalan söylemesi de ne şaşılacak şey. | Open Subtitles | إنها صدمة فقط أن بعض حثالة الصرب الذي أخذته سجينا سيكذب ليحفظ نفسه. |
| - Bu senin onları vurduktan sonra olay yerinden aldığın yüzük. | Open Subtitles | إنـه الخاتم الذي أخذته من مسرح الجريمة بعد أن قتلـتهما |
| O motoru bulduğun yere geri götürecek ve onu aldığın kişiden şahsen özür dileyeceksin. | Open Subtitles | ستعيد ذلك المحرّك حيثما وجدته وستعتذر شخصيا للرجل الذي أخذته منه |