| - Aynen. Bart'ın getirdiği o şaraptan bir kadeh isterim. | Open Subtitles | أود تناول قدحاً من النبيذ الذي جلبه (بارت) |
| Atticus'un getirdiği o çürük rıhtım çöpleriyle elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | أفعل كل ما في وسعي لإصلاح ذلك الحوض المتفسخ الذي جلبه (أتيكاس) |
| - Pek sayılmaz. Gabriel'in getirdiği kaset. | Open Subtitles | ليس تماما التسجيل الذي جلبه غابرييل |
| Bu Tripp'in getirdiği adam değil mi? | Open Subtitles | أليس ذلك الرجل الذي جلبه ( تريب )؟ |
| Bak gelgit ne getirmiş. | Open Subtitles | أنظر ما الذي جلبه المدّ |
| Bakalım Bob sana ne getirmiş. | Open Subtitles | لنرى ما الذي جلبه لك بوب |