| Ailesini yok eden adamın bunu ödemesini istiyor. | Open Subtitles | بل تبحث أيضــا عن الرجــل الذي حطم عائــلتهــا من أجل الحصول على مـالــه |
| Sen Santa Carla, Luna Bay ve Washington D.C.'deki gruplarını yok eden Edgar Frog'sun. | Open Subtitles | انت ادجار فروج الذي حطم التوابيت في سانتا كارلا,خليج لونا وفي واشنطن |
| Bana inanın Yarbay, tarihe Amerika'daki özgürlükleri yok eden adam olarak geçmek istemem ama sizin de kabul edeceğiniz gibi,diğer başkanlara nazaran şimdiye kadar görülmemiş bazı tehditlerle karşı karşıya kaldım. | Open Subtitles | صدقيني ، أيتها العقيد ليست لديّ أيّ رغبة في دخول التاريخ كالرجل الذي حطم الحريات المدنية في أمريكا ولكن أعتقد أنكِ توافقين أنه بالمقارنة مع غيري من الرؤساء |
| Cody öyle biri değil. Az önce masayı parçalayan Cody'ydi. | Open Subtitles | لقد كان كودي ذلك الذي حطم الطاولة للتو |
| Meteoru parçalayan benim! | Open Subtitles | أنا الشخص الذي حطم النيزك! |
| Sosisli yeme rekorunu kıran o Japon herife ne dersiniz? | Open Subtitles | مارأيك أن نسأل ذلك الياباني الذي حطم الرقم القياسي بأكل النقانق؟ |
| İşte o. Bir ejderhanın kalbini kıran adam. | Open Subtitles | ها هو ، الرجل الذي حطم قلب تنين |
| Bu bizim evimizi yok eden makinelerden. Ha? | Open Subtitles | ذلك هو الشيء الذي حطم منزلنا |
| Bu o! Khan heykelini yok eden bu. | Open Subtitles | أنه هو الوحيد الذي حطم"خان" |
| Sydney tıpkı Adele'in kalbini kıran o adam gibi. | Open Subtitles | سيدني , هي كالرجل الذي حطم قلب ايديل |
| İşte bu adam. Arkadaşımızın kalbini kıran adam bu. | Open Subtitles | هذا هو الرجل الذي حطم قلب صديقتنا |