| Şimdiiii, size muhtemelen bildiğiniz bir gizi açıklayacağım: Hikayeleriniz inşa ediliyor. | TED | و الأن، هذا السر الذي ربما تعرفونه بالفعل: يتم تحرير التحقيقات |
| muhtemelen daha önce hiç duymadığınız çok küçük bir mikro organizmayla tanışın: Proklororokus. Gerçekten inanılmaz bir varlık. | TED | أود أن أعرفكم على كائن مجهري صغير جدًا الذي ربما لم تسمعوا عنه إطلاقاً: اسمه بروكليروكوكس، وحقيقةً إنه كائن صغير مذهل. |
| Şimdi, eğer hep kemancı olmak istiyorsaydınız, ki muhtemelen olmayacaktınız, gidin ve bunu Çarşamba günü yapın. | TED | لذا، اذا ما كنت بصدد أن تصبح عازف كمان، الشيئ الذي ربما لم تكن، يمكنك الذهاب في أيام الأربعاء. |
| Şimdi yapmam gereken bir şey var, ama önce gerçek gözlüklerimi takayım ki sizi görebileyim. muhtemelen çok daha iyi olacak. | TED | الآن على القيام بشئ ما, أولاً إرتداء النظارة الحقيقية لأتمكن من رؤيتكم حقيقة, و الذي ربما يكون ملائماً. |
| İşte hep böyle, belki birileri bir şey biliyordur ama siz dinlemeyin. | Open Subtitles | هذا هو الأمر . لا يستمعون لأي أحد الذي ربما يعرف شيئا. |
| Bu ıstırapla kaçmak, düşmanınız olmayan ıstırapla. Belki de şimdi sizin en yakın arkadaşınız olan bu ıstırapla. | TED | لتفر مع هذا الحزن فهو ليس عدوك الحزن الذي ربما الآن هو صديقك الأقرب. |
| muhtemelen sinema tarihindeki en erotik sahnelerden biridir. | Open Subtitles | في المشهد الذي ربما يكون الأكثر إثارة جنسياً في تاريخ السينما |
| Ve bu, muhtemelen tüm bilim içinde en derin, inanılması zor ve hala sarsıcı kavramdır. | Open Subtitles | و الذي ربما يكون أكثر المفاهيم التي لا تصدق و أصعبها على الفهم و أكثرها إثارة للتشويش في العلم كله حتى الآن |
| ...eleştirilerini savuşturmak için muhtemelen en kolay yolda buydu ancak prensipleri buna izin vermezdi. | Open Subtitles | الأمر الذي ربما يكون مخرجًا أسهل لمنتقديه أيضاً ،ولكن مبادئه كانت تمنعه من ذلك فودع زوجته وعائلته |
| Ve sikeyim bu muhtemelen Çin'de üretilmiş yatağı. | Open Subtitles | ويمارس الجنس مع هذا السرير الذي ربما المصنوعة في الصين. |
| Başkalarından bize gelen nimet için sana şükürler olsun ki, başkalarıyla paylaşalım kendimiz kazandığımızda daha cömert olalım. | Open Subtitles | نشكركم على الطعام الذي اكلناه من يد الآخرين الذي ربما تشاركناه مع رفاقنا وسنكون اكثر كرماً |
| Sonra ben evime kocama dönerim ki büyük olasılıkla kızımın aşırı miktarda pizza yemesine izin vermiştir. | Open Subtitles | عندها أستطيع العودة للبيت إلي زوجي الذي ربما يترك إبنتنا تُكثر من البيتزا كل ليلة كل مرة أكون بها خارج البلدة |
| bir de babası için, ki belki kocam, belki değil. Kocam olmasının sakıncası olmazdı ve diğer iki çocuk, harika çocuklar. | Open Subtitles | ووالده الذي ربما لا يكون زوجي، كما تعرفين لم أكن لأمانع إذا كان زوجي |
| İniş çıkışlar yaşayan, country müzikleri mırıldanan bir avukat ki kendisi belki de en üzgün, tanıştığım en şanssız kişi olabilir. | Open Subtitles | الذي ربما هو أكثر شخص حزين للأسف أكثر روح محطمه قابتها طوال حياتي |
| - Öyle mi? Nereye gittiğine dair bir fikirleri var mı? | Open Subtitles | هل كنّ يملكن فكرة عن المكان الذي ربما قد ذهبت إليه؟ |
| Bugün doğru olan, yarın doğru olmayabilir. | Open Subtitles | و الذي ربما يكون سليما ً اليوم من المحتمل أن يكون غير ذلك غدا ً |