| Üzgünüm, Yüzbaşı Weaver fakat acınası bölüğünüzü bile riske atmayacağım. | Open Subtitles | اسف ايها الرائد ويفر ولكنني لن اغامر حتى بوحدتك البائسة |
| İnan bana, istedim fakat Yüzbaşı Weaver kimsenin, özellikle senin bilmeni istemedi. | Open Subtitles | صدقني كنت اريد ذلك ولكن الرائد ويفر كان واضحا لم يرغب ان يعرف اي احد بالامر خصوصا انت |
| Yüzbaşı Weaver'ın emirleri doğrultusunda araçlardaki yakıtı akıtıp, hastane jeneratörünü çalıştırmak için kullanıyordum. | Open Subtitles | حسنا حسب اوامر الرائد ويفر كنت اسحب الوقود من الاليات التي تعمل على الديزل لكي اجهز به مولد المستشفى |
| Dr. Glass ameliyathanede Yüzbaşı Weaver ile birlikte. | Open Subtitles | الدكتورة غلاس في وحدة العنايه الفائقه مع الرائد ويفر |
| Biz de Yüzbaşı Weaver'ın ana ısısını arttırmaya çalıştık. | Open Subtitles | الاقرب الى سطح الجلد لذا حاولنا رفع درجة حرارة الرائد ويفر |
| Yüzbaşı Weaver'a ne zaman söyleyecektin bunu? | Open Subtitles | ومتى كنت ستعطي الرائد ويفر هذه الاخبار؟ |
| Hayır, Yüzbaşı Weaver haklı. | Open Subtitles | نعم.. الرائد ويفر محق |
| Yüzbaşı Weaver ciddi bir tıbbi hadiseyle baş ediyor. | Open Subtitles | الرائد ويفر في حالة طبيه حرجه |
| Yüzbaşı Weaver'ın bundan haberi var mıydı? | Open Subtitles | هل علم الرائد ويفر بهذا؟ |
| Yüzbaşı Weaver! | Open Subtitles | الرائد ويفر |