| Söyleyin, hastanızla ilgilenen Rahibe hakkında bir şey biliyor musun? | Open Subtitles | اخبرنى.. هل تعلم شيئا عن الراهبة التى تعتنى بمريضتك ؟ |
| Rahibe Veronica'ya, pencerelerden bahsetmiştim o da okulu yarışmadan çekti. | Open Subtitles | أخبرتُ الراهبة فيرونيكا بخصوص النوافذِ فالغت اشتراك المدرسةَ مِنْ المنافسةِ |
| Tatlım, ne giyeceksin hiç bilmiyorum. Burası sanki Rahibe gardırobu gibi. | Open Subtitles | لا أعرفُ مال الذي سترتدينه يا عزيزتي إنه مثل دولاب الراهبة |
| Şu Hemşire Sharon, iyi bir hatip mi? | Open Subtitles | مهلا، هذه الراهبة شارون هل هي جيدة في الوعظ؟ |
| Ama sonra bir rahibenin bana ilmihal esnasında söylediği şeyi hatırladım. | Open Subtitles | لكنّي عندئذٍ تذكّرت ما قالته لي الراهبة في جلسة التعليم الدينيّ. |
| Baldrick, sen çamurun içine uzan ve rahibeyi canlandır. | Open Subtitles | بولدريك, ستستلقي في الطين وستكون انت الراهبة. |
| Katolik olabilirim ama bir rahibeye tokat atmaktan çekinmem. | Open Subtitles | قد أكون كاثوليكية ولكني لست ضد صفع الراهبة |
| Rahibe çöreğini görmek isteyen herkesden beş dolar alıyor. Ta ki Rahibe Teresa'nın avukatından bir ihtarname alana kadar. | TED | يطلب خمسة دولارات للشخص للسماح برؤية كعكة الراهبة حتى ارغم على التوقف من قبل محامي الأم تيريزا. |
| Kusursuz Rahibe ölene kadar... | Open Subtitles | الراهبة المثاليّة هي التي من أجل حبّ الرب .. |
| Doktor, bir Rahibe dilek veya arzuları olan birisi değildir. | Open Subtitles | يا طبيب، الراهبة ليست شخصاً يتمنّى أو يرغب. |
| Pişmanlık, Rahibe olacak olan senin için olsun, ölüm de benim için. | Open Subtitles | الندم يجب أن يكون لكِ لكونكِ الراهبة والموت لهذا الرجل المسن |
| Bir Rahibe çeşmeye gitmiş. Bir rahip de onun peşinden gitmiş. | Open Subtitles | إلى النافورة، ذهبت الراهبة ووراءها ذهب راهب |
| Küçükken kimi severdim biliyor musun, Şarkı Söyleyen Rahibe'yi. | Open Subtitles | أتعلم من كنت أحب وأنا صغير ؟ الراهبة المغنية |
| Yaşlı rahibeden başka bir rol kalmadı geriye Maria'yı manastır kapısından çıkartan Rahibe. | Open Subtitles | الدور الوحيد المتبقي هو الراهبة العجوز اليت تخرج ماريا من الدير لا أعتقد أنك تريدين هذا الدور |
| Yaşlı Rahibe hasta rahibenin yalancının teki olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | و الراهبة العجوز تظن أن المريضة كاذبة كبيرة |
| Bir Rahibe ki, yeminleri küçücük bir bulmaca kutusuna ve kutunun içindeki haram zevklere tutkusu için bozuldu. | Open Subtitles | الراهبة التي حنست بنذورها بهوس لصندوق لغز صغير جدًا والمتعة السيئة التي ختمت بداخله |
| Bir şekilde Rahibe Eve'in içinde yaşıyor. Onu ele geçirmiş. Lanet gibi bir şey. | Open Subtitles | بطريقة ما الراهبة عاشت من خلال إيف استحوذت عليها ، مثل لعنة أو ما شابه |
| Hemşire Sharon hakkında sadece yazacak şeyler sormak etik dışı olmaz mı? | Open Subtitles | هل سيكون من غير الأخلاقي أن اسأل فقط ما الذي سوف تكتبه عن الراهبة شارون؟ |
| Bazıları sırf Hemşire Sharon'ın durduğu yere dokunmak için geliyor. | Open Subtitles | أحيانا الناس يأتون فقط للمس حيث تقف الراهبة شارون |
| Bir rahibenin akıl hastanesinde delirmesi mümkün. - Delilik bulaşıcıdır. | Open Subtitles | في مصحة نفسية ، قد تكون الراهبة مجنونة إن الأمر معدي |
| Herkes buraya gelip rahibenin bizi kulağımızdan tutup dışarı atacağından emin olurdu. | Open Subtitles | لا أحد كان يفكر في المجيء هنا بدون أنت تشدنا الراهبة من آذاننا مثل ذلك الأب أتتذكره؟ |
| Ya da Afrika'ya git ve o küçük rahibeyi becer. | Open Subtitles | سافر إلى إفريقيا وإذهب إلى تلك الراهبة التي سال لعابك عليها |
| Bunu da rahibeye ver. Bir tane daha kazanırsın. | Open Subtitles | أعط ذلك إلى الراهبة أيضا وأحصل منها على حبة نواة أخرى |
| rahibeler okuluna gittiğinde orada sana ilk yardım eğitimi vermişlermiydi ? | Open Subtitles | عندما تذهب الى المدرسة الراهبة انها لا تحصل على أي تدريب على الإسعافات الأولية؟ |
| Pekala, gördünüz, kuzeyden geliyordum ve bu rahibeyle karşılaştım... | Open Subtitles | لي صديق في الشمال وجد هذه الراهبة فأخبرني بأمرها... |