| Taşınmaz mal edinmesi yasak olan Yahudiler bu yüzden çoğunlukla tefecilik yapardı ve bu da Hıristiyan inancına aykırıydı. | Open Subtitles | كان اليهود ممنوعون من تملك العقارات لذلك مارسوا الربا |
| Ben böyle bir şey yapmadım. Bu tefecilik olur, ki o da yasadışı zaten. | Open Subtitles | و لم أحصل أسمح بذلك فهذا سيعتبر ربا ، و الربا غير قانونيّ. |
| "...asla tefecilik yapmamış faiz almamışsa..." | Open Subtitles | إذا لم يمارس الربا ولم يأخذ أيّة فوائد |
| bu zamanda birşeyler saklamak zordur... mesela tefecilikten hüküm giymiş birileri gibi. | Open Subtitles | من الصعب إخفاء أي شيء عن هذا اليوم والعصر الإلكتروني... ربما مثل شخص كان مسجوناً في مستعمرة جزائية بسبب الربا |
| "Ama tefecilik yapmış ve faiz almışsa..." | Open Subtitles | لكن إذا مارس الربا وأخذ الفوائد |
| Güvenlik görevlisiyken tefecilik yaptığın için kovulmuşsun. | Open Subtitles | ـ طردت من الحراسة بسببِ الربا ؟ |
| Vatikan'ın da. Peder Savonarola buna tefecilik diyor. | Open Subtitles | الأب سافونارولا يسميه الربا. |
| tefecilik yoluyla kurtçuklar gibi üreyip durduğu yere! | Open Subtitles | حيث تتكاثر من خلال الربا مثل الديدان... . -اذن الأصل هو |
| - Bir nevî tefecilik. - Aynen öyle. | Open Subtitles | شفرة من أجل "أقراض الربا". |
| tefecilik işi nasıl gidiyor? | Open Subtitles | كيف تسير أعمال "الربا" معك ؟ |
| tefecilik! | Open Subtitles | الربا |
| Çünkü faiz işler, milyarlarca dolar para birikir. | Open Subtitles | بسبب الربا ستكون قيمتها البلايين |
| İnsanlara paranın tefecilikten geldiğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول للناس أنه دُفِع ثمنها من الربا |
| Bu vahşetin parası tefecilikten geliyor. | Open Subtitles | مولت الربا هذه الرجاسة |