| Yani, ölü adam Macy, kazı mı yapıyordu? | Open Subtitles | إذاً, الرجل المتوفي ميسي كان يدير عملية الحفر؟ |
| Oradaki ölü adam benim en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | ذلك الرجل المتوفي كان صديقي المقرب |
| Oradaki ölü adam benim en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | ذلك الرجل المتوفي كان صديقي المقرب |
| Ölen adamın ruhu burada ve çok kızgınken demek istemiştim. | Open Subtitles | ماذا عن وجود روح الرجل المتوفي هنا . و كونه غاضب جداً. |
| Ölen adamın ailesine hazırlık yapmaları, cenazeyi teslim almaları için bir başsağlığı mektubu yazıyorum. | Open Subtitles | اني اكتب خطاب مواساه لاهل الرجل المتوفي و اعمل الترتيبات لهم لاسترجاع جثته |
| T.J.'in Ölen adamın telefonuna attığı saçma sapan mesajları buldum. | Open Subtitles | حفنة من الرسائل غير المترابطة تركها "تي جي" على هاتف الرجل المتوفي. |
| ölü adam Buck Rogers benim arkadaşımdı. | Open Subtitles | حسنا ، (باك رودجرز) الرجل المتوفي كان صديقي |