| Siz ay ışığında otobüs sesi çıkarırken, düzgün kesim kot pantolon giymiş bu adamın caddenin ortasında neden yattığını sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل بإمكاني أن أسأل لماذا هذا الرجل صاحب السروال القطني ممد على الأرض بينما أنت تحدث أصوات حافلة تحت ضوء القمر؟ |
| Her şey o adamın geniş omuzlarının elinde! | Open Subtitles | الكل يعتمد على هذا الرجل صاحب الأكتاف الواسعة |
| Yeni vasektomi yaptırmış adamın baba olmak üzere olduğunu. | Open Subtitles | الرجل صاحب عملية العقم الطازجة على وشك أن يصبح أباً |
| Aksanı olan adam, onun olduğunu nasıl bileceğim? | Open Subtitles | حول الرجل صاحب اللهجة، كيف سأعرف بأنه هو؟ |
| El Camino'su olan adam tamamen benim tipim. | Open Subtitles | هذا الرجل صاحب الكامينو فعلا نوعى المفضل |
| AK'li adam, yayan, 800 metre. | Open Subtitles | الرجل صاحب مدفع الرشاش يتحرك على يبعد 800 متر. |
| Bana değil, milyon dolarlık karın kasları olan adama teşekkür et. | Open Subtitles | لا تشكروني, اشكروا الرجل صاحب عضلات البطن التي تساوي مليون دولار. |
| Seni bir kere öpeceğime, yatı olan adamı yüz kere öperim daha iyi. | Open Subtitles | أفضل أن أقبل الرجل صاحب اليخت مائة مرة قبل أن أقبلك |
| Şimdi, bir haftadır buradayız bu adamın kredi kartının nezaketi sayesinde rezervasyonumuz bir hafta daha sürecek. | Open Subtitles | إعتباراً من الآن نحن هنا منذ أسبوع وتحفّظاتنا جيدة لمدة أسبوع آخر مجاملة من هذا الرجل صاحب البطاقة البلاتينية |
| Pasaportu Grayson'lara sen gönderdin beyaz saçlı adamın onlar için geldiğini düşünsünler diye. | Open Subtitles | أرسلت جواز السفر لعائلة جرايسون لتخبرهم ان الرجل صاحب الشعر الأبيض يلاحقهم |
| Bu mucizeci adamın bu sahtekârın Pesah'ı mahvetmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | يجب أن لا نسمح لهذا الرجل صاحب المعجزات، هذا المحتال بأن يدمر عيد الفصح. |
| Yüzü yanmış olan adamın tarafından. | Open Subtitles | من وجهة نظري أنه الرجل صاحب الوجه المُحترق |
| Sarı kostümlü adamın o olduğunu düşünüyordun. | Open Subtitles | إنّك ظننتُ ربما يكون ذلك الرجل صاحب البدلة الصفراء. |
| Kamyonetteki adamın yaptığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | تظنين أنه كان الرجل صاحب الشاحنة الصغيرة؟ |
| İlkel şekilli kafası olan adam öldürür bizi! | Open Subtitles | هذا الرجل صاحب الرأس الأقرع الغريب سيقتلنا |
| Tamam, elinde bıçak olan adam gizli askerî teknolojiye sahip. | Open Subtitles | الرجل صاحب السكين لديه تقنية عسكرية سرية |
| Geriye bir tek pirinç düğmeli mavi ceketi olan adam kalıyor. | Open Subtitles | إذاً هذا سيترك الرجل صاحب البدلة الزرقاء . بالأزرار النحاسية |
| Köpekbalığı kolyesi olan adam, parayı havaalanına bırakmaları gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | الرجل صاحب قلادة القرش قال أنهما يجب أن يأخذا النقود إلى المطار |
| Akıllı saati olan adam asıl Vincent Grant. | Open Subtitles | الرجل صاحب الساعة الذكية هو فانسيت غرانت |
| Sanırım bu o SUV'li adam. | Open Subtitles | إنه الرجل صاحب السيارة الرياضية متعددة الأغراض. |
| Sıradışı sakalı olan adama ve onun sıradan zencisine. | Open Subtitles | إلى الرجل صاحب اللحية الإستثنائية وإلى الزنجي غير الإستثنائي خاصته |
| - Haçlı olan adamı vurduğun gibi mi? | Open Subtitles | ماذا، مثل ما أطلقتِ النار على ذلك الرجل صاحب الصليب؟ |
| Şu şapkalı adam masadan bir şey çaldı. | Open Subtitles | ذلك الرجل صاحب القبعة سرق شيئاً من تلك الطاولة |
| Sanırsın ki, psişik imgelemleri olan biri çığlıklar atan bir bebek ile, kronik uçak tutması olan bir adam arasına oturmaması gerektiğini bilir. | Open Subtitles | سـتظنين الرجل صاحب الرؤى يعرف أفضل من الجلوس بين طفل يصرخ و رجل مصاب بدوار الطيران |