| Onun küçük gezgin olmasını istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تريدها ان تكون الرحال الصغير، اليس كذلك؟ |
| Ve bir gün o yerlere, bir gezgin bir yolcu bir avare olarak gideceğimi hayal ederdim. | Open Subtitles | حالمة بأنه يوما ما يمكنني أن أذهب لهذه الأماكن. مثل الرحال... المسافر. |
| En çok şekeri satan çocuk, "Turplar İçin Şükürler Olsun" Şükran Günü'nde küçük gezgin olmaya hak kazanacak. | Open Subtitles | الطفل الذي يبيع أكثر حلوى سوف يكون الرحال الصغير في "نحن شاكرين على الفجل" |
| Aynen katılıyorum. Pekala, sanırım yola koyulsam iyi olacak. | Open Subtitles | حسنا ، سأدون هذا. حسنا أعتقد أنه من الأفضل أن أشد الرحال. |
| Bu bana, dövülüp otobanda bırakılan yolcunun öyküsünü hatırlattı. | Open Subtitles | هذا يذكرني بقصة الرحال داكي : الذي ضرب والقى في الطريق السـريع تشـارلي : |
| Şoför dönüp baktığındaysa yürüyüşçü çoktan ölmüştü. | Open Subtitles | في الوقت الذي نظر فيه السائق للأعلى كان الرحال قد قتل مسبقاً |
| Bir keresinde ben küçük gezgin olmuştum. | Open Subtitles | اجل، لقد كنت الرحال الصغير مرة. |
| gezgin Aziz John'un Haçlı Seferi ve Diriliş'ine hoş geldiniz! | Open Subtitles | مرحباً بكم في حملة الرحال القدّيس (جون) الإحيائية! |
| Hope'u küçük gezgin yapmak ve kutlama arabasına bindirmek için kaç çikolata satmamız gerekir sizce? | Open Subtitles | كم زوج تعتقدين اننا بحاجة لبيعه حتى (هوب) تستطيع ان تكون الرحال الصغير و تمتطي عربة الفجل؟ |
| Küçük gezgin olmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اكون الرحال الصغير. |
| Söylesene, Ragnar, senin bu gezgin hiç tek başına batıya doğru yelken almış mı? | Open Subtitles | أخبرني (راغنر) هذا الرحال خاصتك هل أبحر لنحو الغرب بنفسه من قبل؟ |
| - Söylesene Ragnar, bu bahsettiğin gezgin... - ...batıya kendisi gitmiş mi hiç? | Open Subtitles | أخبرني (راغنر) هذا الرحال خاصتك هل أبحر لنحو الغرب بنفسه من قبل؟ |
| Şimdi söyle bana, Ragnar, bu bahsettiğin gezgin kendisi hiç batıya yelken açmış mı? | Open Subtitles | أخبرني (راغنر) هذا الرحال خاصتك هل أبحر لنحو الغرب بنفسه من قبل؟ |
| "Sen kendi yoluna, ey gezgin" | Open Subtitles | "إذهب إلى طريقك أيها المسافر (الرحال)" |
| Yeats. "gezgin Aengus'un ezgisi." | Open Subtitles | ييتس " أغنية انغوس الرحال " |
| Hala gitmek istiyorsan yola çıksak iyi olacak. | Open Subtitles | إسمعي ، إن كنت لازلت راغبة بالذهاب ربما ينبغي علينا شد الرحال |
| O ilkbahar bir kez daha Ussuri Bölgesi'ne doğru yola çıktım. | Open Subtitles | ...ذاك الربيع مرة أخرى شددت الرحال إلى منطقة الآسوري |
| Başkan Franklin Roosevelt'in ölümünden 3 ay sonra, bir zamanlar Missouri'de tuhafiyeci olan Harry Truman, Potsdam'a doğru yola çıktı. | Open Subtitles | كان قد مر فقط ثلاث أشهر على وفاة فرانكلين روزفلت حينما شد هاري ترومان، الذي كان يومًا بائع ملابس رجالية بميسوري، الرحال إلى بوتسدام |
| Bir yolcunun... yolculuğunu tamamladığında. | Open Subtitles | الرحال.. عندما تكتمل رحلته. |
| Beni bir yolcunun haritası gibi düşün. | Open Subtitles | فلتعتبر الرحال كـخريطة طريق. |
| Kafasından darbe alan yürüyüşçü... Nasıl öldürülmüş? | Open Subtitles | الرحال الذي أصيب برأسه كيف قتل؟ |
| yürüyüşçü ve egzozu patlayan adam mı? | Open Subtitles | -ماذا الرحال والانفجار؟ |