| Ama tuvaleti Ucuz bir suşiciyle paylaşmak acaba müşterilerim gelir mi? | Open Subtitles | لكن مشاركة حمام مع محل السوشي الرخيص كهذا هل سيأتون زبائني؟ |
| Bizim yatağımızda Ucuz bir şarap açıp seviştiğinizden haberim var. | Open Subtitles | ذلك الوقت فى الطابق الثالث والنبيذ الرخيص تعاشرها على فراشه |
| Bütün dünyaya Ucuz saç boyanla ilgili sürekli yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | تكذبين على العالمِ كلّ يومٍ في عملكِ الرخيص في الصباغة. |
| Kim Ikea satın daha iyi Ucuz malzeme kullanmak istiyor. | Open Subtitles | يبدوا أنهم يستعملون الخشب الرخيص يجدونه ممل, ويجعل الهيكل مترهلاً |
| Ama siz bana ufacık tuşları olan bu adi telefonu aldınız. | Open Subtitles | لكنكِ أحضرتي لي هذا الجوال الرخيص الذي به أزرار صغيره |
| Hem de ucuza, çünkü senin hepsini geri getireceğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | . الرخيص ، لأنهم يعتقدون أنك ستعيد لهم كل شئ |
| Beraber annelerimize nasıl yalan söylediğimiz, Ucuz bir otelde kalmamızdı. | Open Subtitles | وكيف كذبنا على أمهاتنا سويةً ومكثنا في ذلك الفندق الرخيص |
| Söylentiye göre kasa Ucuz bir metalden yapılmış ve bükülmeye müsaitti. | Open Subtitles | الشائعة هي أن الخزنة كانت مصنوعة من المعدن الرخيص وقد انحنى |
| Ama nasıl oluyor da bu kadar Ucuz, bol karides elde ediliyor? | TED | و لكن ما هي الظروف التي ساهمت في الحصول على الجمبري الرخيص وبكمية وافرة؟ |
| Onu kaldırdım, alnındaki teri ve Ucuz parfümü sildim. | TED | ورفعته للأعلى، وقمت بمسح العرق والعطر الرخيص عن جبهته. |
| İlkinden sonra Ucuz ve basit yönteme geçiş yapmak muhtemelen hatalı," demeye başlamışlar. | TED | وأن التبديل بين العلاجين كان غلط فادح واستخدام الحل الرخيص والسهل |
| Bu basit ve Ucuz manipülasyonu adeta kanıksamış durumdayız. | TED | نحن متعودون نوعاً ما على ذلك النوع من التلاعب الرخيص. |
| Ve kaynaklarımızı Ucuz gıda aldatmacasıyla bozmamalıyız. | TED | ووقف اهدار الموارد تحت ستار الطعام الرخيص |
| Kişisel olarak ben Ucuz benzin çağında yaşadığım için çok minnettarım. | TED | شخصيا ، أشعر بالامتنان بشكل هائل ولكوني عشت في عصر النفط الرخيص. |
| Sen dinle beni, seni Ucuz, koca ağızlı, üçüncü sınıf savaş doktoru! | Open Subtitles | أصغ إلى يا معسول القول الرخيص و مشفى جروح الحرب الخطيرة |
| Yedikleri 25 sentlik yemekleri ve içtikleri Ucuz içkileri tek iyi gömleğimin üzerine kusuyorlar. | Open Subtitles | يلقون بعشائهم الرخيص و خمرهم الرديئة، فيلوثون بها قميصي كله |
| Çünkü beyefendinin dediğine göre, orası Ucuz et satın alabileceğiniz bir kasap dükkanıymış. | Open Subtitles | لان السيد قال.. محل جزارة بحيث تستطيع شراء اللحم الرخيص |
| Burjuvayla uzak. En Ucuz boyayı kullanacağız. | Open Subtitles | ان هذا يتعدى البرجوازية سنستخدم الطلاء الرخيص |
| Dayım bilmiyordu ama beni gerilere götürüp, geçmişin hayallerinden birine gömen araba satıcılarının o tatlı, Ucuz kokularıydı. | Open Subtitles | عمـّي لم يكن يعلم ذلك ولكن رائحة هذا العطر الجميل الرخيص هي التي ذكـّرتني بالماضي وجعلتني أذوب داخل حلم الماضي |
| - Hesabıma eklersin, seni adi pislik. | Open Subtitles | ماذا ستفعل اذا, أيها النغل الرخيص |
| adi telefonun kamerası bile yok! | Open Subtitles | هذا التلفون الرخيص ليس به كاميرا |
| Her şeyi ucuza getirmek istedi, ben de ucuza getirdim. | Open Subtitles | أراد إتمام كل شيء بسعر رخيص. لذا ذهبتُ للسعر الرخيص. |