| Adam programda çok komik hatta en berbat bölümlerde bile. | Open Subtitles | أعني، الرجل مضحك جداً في العرض، حتى في الحلقات الرديئة |
| Bunlar berbat evlilik hakkında değil... ...bunlar bezgindiren işler hakkında değil... | TED | حديثي هذا ليس عن زواجات مضطربة. ليس عن الوظائف الرديئة. |
| Bu boktan partiye neden geldim ki sanki? | Open Subtitles | لا اعلم لم تلاعبت لأحصل على دعوة لهذه الحفلة الرديئة |
| Çocukken bir keresinde sokağın aşağısındaki bir çocuğa, boktan bir Huffy bisikleti okutup karşılığında yepyeni bir Schwinn almıştım. | Open Subtitles | أتذكر تلك المرة عندما كنت طفلاً قايضت عجلتي الرديئة مع هذا الفتي من الحي مع سيارته الجديدة اللامعة |
| Yani dolabındaki dandik jileti kullanmış, bu da burada yattığı anlamına gelir. | Open Subtitles | ما يعني أنّه استخدم الشفرة الرديئة بدولابه ما يعني أنّه نام هنا |
| Eminim o dandik botlar buz dağının sadece görünen yüzüdür. | Open Subtitles | أنا متأكد أن الاحذية الرديئة ليست إلا غيْض من فَيْض. |
| İnsanların buraya gelmesinin tek sebebi küçük, ucuz eğlence parkı. | Open Subtitles | والسبب الوحيد وراء قدوم أي أحد إلى هنا هو حديقة الملاهي الرديئة. |
| Seni rezil pislik. | Open Subtitles | أيها القاذورات الرديئة البيضاء |
| Şu Fasil, bu akşamki berbat dövüşte öyle para kaybetti ki otoparka gitti ve sonra da kendi kafasını kesti. | Open Subtitles | هذا فاسيل كان منزعج جدا حول المصارعة الرديئة الليلة في نوبة الكآبة قطع رأسه |
| -Havayollarını sevmem. berbat sendikaları var. | Open Subtitles | لا أحبّذ شركـات الطيران النقـابـات الرديئة |
| André, berbat işlerimizi bırakıp tüm dünyayı dolaşmaya ne dersin? Bırakmak mı? | Open Subtitles | أندريه، مارأيك بذلك بأننا نترك وظائفنا الرديئة و نسافر حول العالم؟ |
| berbat filmler, berbat erkekler, arkadaşlarının hiç birine güvenmedin. | Open Subtitles | الأفلام الرديئة, الأشخاص السيئون, الأصدقاء الذين لا يمكن الثقة بهم. |
| Tıpkı, yapmış olduğun o berbat seçimler yüzünden kaçırdığın onca film mesela. | Open Subtitles | مثل كل الأفلام التي فوّتتِها تبعاً لاختياراتك الرديئة. |
| Tıpkı senin de dediğin gibi, berbat seçimlerle bedeli ödenmiş bir geçmiş. | Open Subtitles | تاريخي مفعم بالاختيارات الرديئة قلتَ ذلك للتو بنفسك. |
| boktan arabalarınız ve yollarınız için sağ olun bir de boktan bahaneler ülkesi için tabii. | Open Subtitles | و ذلكَ بفضل سياراتكم الرديئة و طرقكم الرديئة و أعذاركم الواهية من أجل بلدكم |
| Bu boktan plastik şeyin benim için anlamı çok büyük. | Open Subtitles | قطعت البلاستك الرديئة عديمة القيمة هذه تعني لي الكثير. |
| İki saatimi şu boktan giysilerine bakarak harcadım. | Open Subtitles | قضيت ساعتين وأنا أفتش بين هذه الملابس الرديئة والقديمة. |
| Hayır, Noel ışıkları ve gerçekten...boktan bir müzik ve...ve tüm insanların iyi niyetli oluşu harika. | Open Subtitles | كلاّ, تلكَالأضواءالشيطانية، حقاً ... الموسيقى الرديئة. و... |
| boktan maaşımızla bu boktan bara geliyoruz ve bu boktan birayla sarhoş olmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | من أجل مرتب سخيف كي نأتيلهذهالحانةالوضيعة... ونحتسي الكثير من الجعة الرديئة ... |
| Şuradaki dandik çiçek resimlerini sevmiş olmalı. | Open Subtitles | لكنه لم يغادر المنزل. لابد من أنه أحب صور الزهور الرديئة. |
| Büyük sürpriz olmuş. dandik uyuşturucuların kralı, acıların kralı. | Open Subtitles | لقد ادهشني ذلكَ فعلأً ملك المخدرات الرديئة ، ملك الألم |
| - Kalçanda dandik kurşun varken mi? | Open Subtitles | - تقصد تلك الرصاصة الرديئة التي اصابت وركك؟ |
| 20 yaşımdan beridir aynı çirkin yeri kiralıyorum çünkü çok ucuz. | Open Subtitles | أستأجرتُ نفس الشقة الرديئة منذ أن كنت بعمر العشرين لأنها كانت رخيصة جداً |
| Sakın rezil olma, korkak kedi. | Open Subtitles | لاتحرج نفسك أيها القطة الرديئة |