| Gelen mektuplar senin yazdıkların. | Open Subtitles | أخبرها أنه ليست هناك أي رسائل معجبين بإستثناء الرسائل التي تكتبها أنت. |
| Ya bize yazdığı o mektuplar? Hep ne kadar mutlu olduklarını anlatıyordu. | Open Subtitles | وماذا عن الرسائل التي كانت ترسلها لنا والتي كتبت فيها عن مدى سعادتهم؟ |
| Tabi, tabi, neyse. Sana hep söylerim, bu adamın sana yazdığı mektuplar hep aynıdır. | Open Subtitles | نعم نعم ، أقول لك كل الرسائل التي يكتها هذا الشاب تكون متشابهة |
| Ona gelen mektupları görmelisiniz bazı kişilerin ona yapacaklarını söyledikleri bazı şeyleri. | Open Subtitles | يجب أن ترى بعض من الرسائل التي لديها أشياء قالوا أنهم سيفعلونها |
| Birbirimize yazdığımız mektupları bir görsen. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تتخيل الرسائل التي كتبناها لبعضنا البعض |
| Telesekreterime bıraktığın o mesajlar. | Open Subtitles | الرسائل التي تركتها على جهاز الرد الآلي الخاص بي |
| Yine de diğer taraftan göndereceği mesajları kaydedeceğime söz verdim. | Open Subtitles | رغم أني وعدت أني سأحاول أن أجمع الرسائل التي كتبها من الجانب الآخر |
| Taslaklar klasöründeki mesajlardan bazıları bu dosyanın içinde ve grubun, Sam'i bu işi yapması için nasıl yavaş yavaş arasına aldığını gösteriyorlar. | Open Subtitles | هذه بعض الرسائل التي كانت في حافظة المسودات ببريده الإلكتروني وتبين كيف أن تلك المجموعة قامت بتجنيده ببطء كي يفعل هذا |
| mektupların cevapsız bırakıldığında değil. | Open Subtitles | ليس وجميع الرسائل التي أُرسلت لم يُجب عليها |
| Pekâlâ, bıraktığı mesajlara bakılırsa belli ki şehrin anahtarını tasvip etmemiş. | Open Subtitles | حسنا, الان وحسب الرسائل التي تركها من الواضح انه ليس موافقا على جائزة مفتاح المدينة |
| Tabi, tabi, neyse. Sana hep söylerim, bu adamın sana yazdığı mektuplar hep aynıdır. | Open Subtitles | نعم نعم ، أقول لك كل الرسائل التي يكتها هذا الشاب تكون متشابهة |
| Ailelerine, çocukları bir aylık bir başarı programına davet eden mektuplar yollandı. | Open Subtitles | أبائهم أرسلوا الرسائل التي تدعوهم للمشاركة في برنامج الإنجاز لمدّة شهر. |
| Arzu ettiğim, fakat asla almadığım mektuplar gördüm. | Open Subtitles | رأيت الرسائل التي تمنيتها لكني لم أتلقاها أبداً |
| Bunlar onun gönderdiği mektuplar. Tamamı, saldırıların üniversite personeli tarafından yapıldığını kanıtlıyor. | Open Subtitles | هذه هي الرسائل التي أرسلها إلينا جميعًا، التي تُثبت أنه نسق |
| Bunları da Kolombiya'dan gelen mektuplar gibi yok etmeliydim. | Open Subtitles | أنا يجب أن أدمر هذه، كما دمرت الرسائل التي من كولومبيا |
| Bana yazdığın mektupları unutmuş olamazsın. | Open Subtitles | أنت لا يمكنك أن تنسى الرسائل التي أرسلتها إلي |
| Ona yazdığım mektupları almak istedi. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تأخذ الرسائل التي قمت بكتابتها لها |
| Amir Sung'a yolladığın bütün o mesajlar... | Open Subtitles | ...كلّ الرسائل التي أرسلتها للمديرة سونغ |
| Sutton hakkında bıraktığın o mesajlar | Open Subtitles | " هذه الرسائل التي تركتيها عن " ساتن |
| Benden yardım istedi, reddettim ancak, onun diğer taraftan göndereceği mesajları kaydedeceğime söz verdim. | Open Subtitles | طلب مساعدتي و لكني رفضت رغم أني وعدت أني سأحاول أن أجمع الرسائل التي كتبها من الجانب الآخر |
| Taslaklar klasöründeki mesajlardan bazıları bu dosyanın içinde ve grubun, Sam'i bu işi yapması için nasıl yavaş yavaş arasına aldığını gösteriyorlar. | Open Subtitles | هذه بعض الرسائل التي كانت في حافظة المسودات ببريده الإلكتروني وتبين كيف أن تلك المجموعة قامت بتجنيده ببطء كي يفعل هذا |
| Periler ilettikleri mektupların gizli kalmasını istiyorlar. | Open Subtitles | تُفضل الجنيات أن تبقى الرسائل التي تُرسلها سرية |
| Ayrıca telesekreterini kontrol ettim, üvey babasından gelen mesajlara bakılırsa, annesiyle arası açıkmış. | Open Subtitles | ووفقاً لبعض الرسائل التي وجدتها في جهاز الرد لزوج أمها لقد تغربت هي ووالدتها |