| Islak şeyleri kurutucuya koymayın artık demiştim ya. | Open Subtitles | أخبرتكِ، لايمكنك وضع الأشياء الرطبه بداخل المجفف |
| -Evet. Evet, "Deniz Şarkıları ve Islak Külotlar," albümünden. | Open Subtitles | نعم، هو من ألبومك "أكواخ البحر والسراويل الرطبه. |
| -Evet. Evet, "Deniz Şarkıları ve Islak Külotlar," albümünden. | Open Subtitles | نعم، هو من ألبومك "أكواخ البحر والسراويل الرطبه. |
| Bu nemli ormanlarda bu kadar yaygın olan kurbağalar, ekolojinin önemli halkalarıdır. | Open Subtitles | فى هذه الغابات الرطبه .. الضفـادع مشتركه بروابط أكيده مع علم البيئه |
| Ya da karanlıkta nemli sokak köşelerinde uyumayı mı tercih edersin? | Open Subtitles | ام انكم تفضلون النوم فى الاماكن المظلمه الرطبه |
| Su yok. sulak alan yok. sulak alan yok, kuş yok, hayvan yok... | Open Subtitles | ليس هناك ماء و لعدم وجود الماء لن يكون هناك ارض رطبه و لعدم وجود الارض الرطبه لنيكونهناكطيوراوحيوانات.. |
| Vahşi Islak Rüyalar, Stig hatta? | Open Subtitles | الاحلام البريه الرطبه , ستيق يتحدث |
| Tamam. Islak erişte gibi düşün. Ohh! | Open Subtitles | حسناً، إنها مثل المعكرونه الرطبه |
| Bu yüzden ona "Islak Muz" diyorduk. | Open Subtitles | ولهذا سميناه الموزه الرطبه |
| - Vahşi Islak Rüyalar, Stig hatta? | Open Subtitles | -الاحلام البريه الرطبه , ستيق يتحدث ؟ |
| Çoğu nemli ciltli amfibinin savunmasız olduğu mantar enfeksiyonlarına karşı korur. | Open Subtitles | فمن المحتمل أن تحميهم من الإصابات الفطريه التى تتعرض لها العديد من الـبرمائيـات ذات البشره الرطبه |
| Yani nemli ciltleri amfibilerin sadece yaşadıkları yeri değil, hareket kabiliyetlerini de belirler. | Open Subtitles | إذنً .. طبيعة الجلود الرطبه ليست فقط هى التى تسمح للبرمائيات أن تعيش بل أيضاً ليكونوا فى نشاط |
| Kışı, rutubetli yaprak yığınının altında, nemli ciltleri aracılığıyla havadan oksijen alarak geçirdiler. | Open Subtitles | لقد قضوا فصل الـشتاء بين فضلات أوراق الشجر الرطبه تنفسوا الأوكسجين بإمتصاصه من الهواء من خلال جـلودهم الـرطبه |
| nemli zemine sperm kapsüllerini bırakırlar ve dişiler de bunun üzerine gelip alırlar. | Open Subtitles | ويضع كبسولات السائل المنوى على الأرض الرطبه والإنـاث تزحف فوقها مباشرةً وتأخذها |
| nemli zemin üzerinde bir kurbağa yumurtası yığını. | Open Subtitles | هناك عنقود بيـض الضفـادع على الأرض الرطبه |
| Burası Yancheng, Çin'deki en geniş sulak kıyı bölgesi. | Open Subtitles | وهذا هو يانجشينج ، اكبر الاراضي الرطبه الساحليه في الصين |
| Şehir merkezinin ötesinde Mai Po doğal yaşam alanını da içeren sulak bir arazi yer alır. | Open Subtitles | وراء الإنتشار الحضري ويكمن احد من مساحة الاراضي الرطبه والتي تشمل ماي بو محميه طبيعية |