| fırtına aktivitesini ölçmek için meteoroloji uzmanlarının kullandığı bir ölçek. | Open Subtitles | إنه مقياس يستخدمه علماء الأرصاد الجوية لقياس نشاط العواصف الرعدية. |
| Şiddetli fırtına son 12 saat içinde... 218,4 mm yağmur bıraktı. | Open Subtitles | العواصف الرعدية الشديدة تجرف بعمق 8.6 بوصة من الأمطار في 12 ساعة الماضية. |
| Şeytani alametler, ölen sığırlar, yıldırım fırtınaları. | Open Subtitles | دلائل شيطانية . . كالموجات موت الماشية و العواصف الرعدية |
| Bu koku ve yıldırım fırtınası arasında ve 5km civarındaki tüm inekler öldüğüne göre paramı şeytanlara yatırıyorum Alex. | Open Subtitles | بين الرائحة الكريهة مع العواصف الرعدية مع موت كل الابقار على بعد 3 أميال أنا أراهن ب 1000 على أنها الشياطين |
| Yazın kokusunu, sağanak yağışı ve parıldayan yıldızlı geceleri asla unutmayacağım. | Open Subtitles | رائحة الصيف و وابل العواصف الرعدية بالاضافة الى النجوم المتألقة في السماء هي الأشياء التي لن أنساها |
| Çocukluğumdaki, gök gürültülü fırtınaları hatırlıyorum. | Open Subtitles | مازلت اتذكر العواصف الرعدية عندما كنت صغيرة. |
| Ama Şimşek çarpmasından sonra keman dinlemeye takıntılı oldum. | Open Subtitles | لكن بعد الصعقة الرعدية أصبحت مهووساً بالإستماع إلى موسيقى الكمان |
| Evet ama çoğunlukla ormanda bulduğum sütyenin kontrolü için Transformers ve ThunderCats arasındaki mücadelenin savaş alanı olarak kullandım. | Open Subtitles | صحيح، لكنني استخدمتها بالغالب كساحة معركة في حرب مستمرة بين المتحولين و القطط الرعدية للسيطرة على حمالة صدر وجدتها في الغابة |
| fırtına bulutu yaklaştığında bunu içimde hissedebilirim. | Open Subtitles | عندما تأتى العواصف الرعدية اشعر وكأنها بداخلى |
| Soğuk bir havayla birlikte fırtına da beklenebilir. | Open Subtitles | هناك فرصة كبيرة للعواصف الرعدية و انخفاض درجات الحرارة |
| Mutluluk pahalı geziler yapmakta değildir... bir fırtına karşısında birbirimize sıkıca tutunmaktadır. | Open Subtitles | إنه ليس حول الرحلات الغالية هي حول أن نكون معاً أثناء العواصف الرعدية |
| Hemoglobin dağılım ve şiddetli fırtına yaşandığı bir durumda şimşeğin yarattığı manyetik etki hakkında daha çok şey öğrenmem çok önemli çünkü hepsi kan lekesi analistlerinin hükümlerinde sebep olarak dikkate alınabilecek şeyler. | Open Subtitles | أترين؟ تعلّم المزيد عن تطاير اليحمور والتأثيرات المغناطيسيّة للبرق في حالات العواصف الرعدية الشديدة قد لا تقدّر بثمن |
| Diğerlerinin acılarını alma olayını falan anlıyorum ama neden deprem veya fırtına yarattığımda güçleniyorum? | Open Subtitles | لكن لماذا أصبح قوية عندما أفعل أشياء مثل الزلزال و الصاعقة الرعدية |
| Bu oyunu sadece fırtına olduğu zaman oynayabiliyoruz. | Open Subtitles | لنقل إنها لعبة نستطيعُ أن نلعبها في العواصف الرعدية فقط |
| Bir yıldırım yere düştüğünde ne olur? | Open Subtitles | ماذا يحدث للصاعقة الرعدية عندما تضرب الأرض ؟ |
| Şu büyük yıldırım kafaların yuvarlandığını görüyorum. | Open Subtitles | وأرى تلك السحب الرعدية. |
| sağanak yağış esnasında açık alanda durmaman gerektiğini biliyorum ama bundan başka... | Open Subtitles | أعلم بأنّه ليس من المفترض أن تكن في العراء خلال العاصفة الرعدية ...لكن خلاف ذلك |
| Olay Yeri İnceleme işini yaptı ama dün geceki sağanak burayı temizlemiş. | Open Subtitles | أوه جامعة "كولورادو" قامت بعملها ولكن العاصفة الرعدية ليلة البارحة |
| Bu ve osuruğumu gök gürültüsüne zamanlamam. | Open Subtitles | حسناً، هذا و وقت أخرجت الريح وقت العاصفة الرعدية |
| Şimşek çarpan vakalar kolay kolay gelmezler. | Open Subtitles | من الصعب الحصول على ضحايا الصاعقة الرعدية, |
| - Transformers'a karşı savaş alanında oynanacak ölüm maçıyla belirlenecek. | Open Subtitles | بواسطة معركة مستوحاة من لعبة العروش" على أرض معركة" القطط الرعدية ضد المتحولون |