| Ve bu gün kameraların yerleştirilmesinin ilk günü olmasına rağmen, | Open Subtitles | حتى على الرغم من أنه اليوم الأول بعد تركيبنا للكاميرات |
| Asıl neler olduğuna gelirsek, hâlâ tenkitler olmasına rağmen, bu hareket şüphesiz ki büyüyor. | TED | و الذي حدث بالفعل هو، على الرغم من أنه لا يزال هناك بعض المعارضة، فالحركة تنمو بشكل واضح. |
| Hâlâ damarlarında ateş püskürüyordu, 82 yaşında olmasına rağmen. | TED | كان لا يزال هناك طفح ملتهب فوق عروقه على الرغم من أنه كان يبلغ من العمر 82 عامًا |
| Şu son birkaç akşamdır daha yavaş yürüyor gerçi. | Open Subtitles | على الرغم من أنه قد مشى المنزل أبطأ هذه الأمسيات القليلة الماضية |
| # Ve gündüz sefası çiçekleri, gerçi şimdi oralarda bu çiçekler yetişmiyor. | Open Subtitles | و بريق الصباح ، على الرغم من أنه لا يوجد المزيد من بريق الصباح الآن |
| Biliyor musun, kız arkadaşım olmasa bile Sevgililer Günü'nde iyi vakit geçirebilirim. | Open Subtitles | أتعلم أمرا؟ على الرغم من أنه ليس لدي صديقة فما زال بإمكاني إمضاء وقت رائع يوم عيد الحب |
| şaşırtıcı gelse de nükleer bir patlamadan önce, sırasında ve sonrasında korunmanın en iyi yolu içeriye girmektir. | TED | وعلى الرغم من أنه قد يبدو مفاجئًا، أفضل طريقة للبقاء محمي قبل، خلال، وبعد التفجير النووي، هو الدخول إلى الداخل. |
| Mars küçük ve kayalıktır, ayrıca Güneş'ten biraz uzak olmasına rağmen Kepler gibi bir görev esnasında keşfedilmiş olsaydı, potansiyel olarak yaşanabilir bir yer olduğu düşünülebilirdi. | TED | المريخ صغير وصخري، وعلى الرغم من أنه بعيد قليلًا عن الشمس، إلا إنه قد يعتبر مكان يُحتمل السكن فيه إذا وُجد من قبل بعثة مثل كبلر. |
| Son olarak, peçete geleneksel olarak çatalların soluna koyulur, altlarına konulmasının da sorun olmamasına rağmen. | TED | أخيراً، المنديل يوضع تقليديا يسار الشوكات، على الرغم من أنه يمكن وضعه تحتهم، أيضاً. |
| Bu restoranda daha önce bulunmamanıza rağmen bu masa örtüsünü görmüşsünüz ama tanımayı başaramıyorsunuz. | TED | على الرغم من أنه لم يسبق لك التواجد في هذا المطعم كنت قد رأيت هذا المفرش و لكنك فشلت في التعرف عليه. |
| Ve harika küçük bir uzay robotu olmasına rağmen bu günlerde bir çeşit ikinci el araba gibi. | TED | وعلى الرغم من أنه روبوت رائع ذو مساحة صغيرة، يعتبر هذه الأيام نوعًا مثل سيارة مستعملة. |
| Bu oldukça uğraştırıcı olmasına rağmen mühendislik ve programcılıkla ilgili birçok yeni kavram öğrendiler. | TED | على الرغم من أنه كان تحدياً كبيراً، إلا أنهم تعلموا مفاهيم جديدة عن الهندسة والبرمجة. |
| Bu kadar tehlikeli olmalarına rağmen neden bazı insanlar hala okuyor? | Open Subtitles | إذن لماذا بعض الناس لا يزال يقرأها على الرغم من أنه أمر خطير جدا؟ |
| Daha fazla antrenmana ihtiyacı olmasına rağmen koşudada çok iyidir, | Open Subtitles | وهو رائع فى الجرى على الرغم من أنه يحتاج تدريب أكثر |
| Yeni gibi. Böyle görünmeme rağmen 70 kilo civarındayım. | Open Subtitles | جيد مثل الجديدعلى الرغم من أنه يبدو كأنه يزن 158 رطل |
| "Kızları olmasına rağmen, onu tanıdıkları söylenemez." | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول وأنا أعلم جيدا لها، على الرغم من أنه ابنتهما. |
| gerçi her gün yarım milyar kaybetmiyorsun. | Open Subtitles | على الرغم من أنه ليس كل يوم تخسر نصف مليار دولار. |
| Üzerinde, nasıl açıldığını gösteren küçük oklar oluyor, gerçi. | Open Subtitles | على الرغم من أنه كان يملك بعض الأسهم تبين كيف يبسط عليها |
| gerçi 4 yılım bu takımda geçti. | Open Subtitles | على الرغم من أنه يبدو أنها اربع سنوات من صنع القرارات |
| Gelmek üzereyiz, gerçi olduğun yerde koşup koridorun çevrende hareket etmesine izin versen daha iyi. | Open Subtitles | كدنا نصلعلى الرغم من أنه ربما يجب عليك الركض في مكانك و ترك الرواق يتحرك من حولك |
| Devam etmedin, çünkü o hâlâ burada ve burada burada olmasa bile. | Open Subtitles | أنتِ لم تمضي قدماً بعد لأانه لا زال هنا و هنا حتى على الرغم من أنه ليس هنا |
| Tuhaf ve şaşırtıcı gelse de, origami bir gün bir hayat bile kurtarabilir. | TED | على الرغم من أنه يبدو غريبا و مثيرا للدهشة يمكن للأوريغامي في يوم ما أن يحافظ على حياة |