| Yine de, iki akıllı yetişkin için, çok mücadele etmiş görünüyoruz. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك بالنسبة لكبيران ذكيان يبدو اننا نتقاتل كثيرا | 
| Karmaşıklıkları içinde görkemli, yapılarında hassas ama Yine de bir kuşu yüzlerce metre havada tutacak kadar güçlüler. | TED | هو رائع في تعقيده، حساس في بنائه، وعلى الرغم من ذلك قوي بما فيه الكفاية لحمل طائر على ارتفاع آلاف الأقدام في الهواء. | 
| Yine de, bu hayvanlar yaklaşık bir yılda yeniden büyüyor. | TED | على الرغم من ذلك ، فإن هذه الحيوانات تنمو مرة أخرى في غضون سنة من الزمن. | 
| Onlar olmalı. Gerçi kim oldugunu söylemek çok zor. | Open Subtitles | لابد أنهم هم, من الصعب معرفة من هو على الرغم من ذلك | 
| Ancak farkları çıkartınca birçok ortak yönleri var. | TED | وعلى الرغم من ذلك الإختلاف فهناك العديد من الأشياء المشتركة. | 
| buna rağmen, tepkisinde seni seni hayal kırıklığına uğratan bir şeyler yok mu? | Open Subtitles | على الرغم من ذلك, ألم يكن هناك شئ في رد فعلها أثار خيبتك؟ | 
| Birbirimizden 950 kilometre uzağız ve yarın akşam onu görecek olsam da şimdi de görmeyi çok isterim, sadece hayal gücümün ürünü de olsa. | Open Subtitles | نحن نبعد 600 ميل عن بعد وعلى الرغم من ذلك سنتقابل غداً أحب حقاً أنه أراه في الحال حتى ولو كان فقط في مخليتي | 
| Lakin daha çok kendini övüyormuşsun gibi geldi. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك يبدوا .بأنك تهنئ نفسك أيضاً | 
| Bununla beraber, bir doktor olarak bir kadını bu kategoriye sokmanın da, ...onu bir tür fahişe yapmayacağını düşünüyorum.. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك, بصفتي دكتور , أريد أن أفكر وض إمرأة بهذه الحالة لن يحوّلها إلى إمرأة عاهرة | 
| Bununla birlikte, babamın biraz farklı bir planı vardı. | TED | وعلى الرغم من ذلك كان لدى أبي خطة مختلفة قليلاً | 
| - Yine de konuşuyor işte. | Open Subtitles | ولكنها تذهب على الرغم من ذلك الحقيقة نعم. | 
| Umduğum gibi olmuştu Yine de çarpıldım. | Open Subtitles | كان ما كنت متوقعًا لكن على الرغم من ذلك صدمني | 
| Yine de tüm gücümle bunu diledim | Open Subtitles | و علي الرغم من ذلك يمكنني ان اتمني قدر استطاعتي | 
| Yine de tüm gücümle bunu diledim | Open Subtitles | و علي الرغم من ذلك يمكنني ان اتمني قدر استطاعتي | 
| Evet, Yine de, onun için özel bir şeyler yapmam gerektiğini hissediyorum. | Open Subtitles | حسناً، على الرغم من ذلك أشعرُ أنهُ علي أن أقومَ بشيءٍ خاص لهُ | 
| Yine de çocuk haklı. Sorun çıkarıyorsun. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك, الولد مُحق كنت ستواجه مشكلة. | 
| - Hayır. Yine de ne adım atarsan at, onun aracılığıyla atacaksın. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك اي خطوه ستفعلها، ستفعلها من خلاله | 
| Fakat Yine de vuruşacağız onlarla. | Open Subtitles | لكننا سنقابلهم في المعركة على الرغم من ذلك | 
| Gerçi ilk paranı hiç unutmazsın. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك لن تنسين مرّتك الاولى أبداً | 
| Birinci sınıf bir kadın Gerçi hep aynıdır, tamamen. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك ، أنتِ إمرأة من الدرجة الأولى بكل معنى الكلمة. | 
| Ancak ustalık mükemmellikle aynı şey değildir. | TED | إن التفوق ليس مطابقاً بالضبط للإجادة، على الرغم من ذلك. |