| Burada robot yaptığında, işte bu robotun şeklinin nasıl göründüğü, bu üç örnek. | TED | إليكم نتيجة محاولات الروبوت هذا المسار الذي قام برسمه الروبوت، هذه 3 أمثلة. |
| robot, gördüğünüz lambanın aynısıydı ve ona iki beyin koydum. | TED | الروبوت هو نفس الضوء الذي ترونه و وضعت داخله دماغين |
| Orada hiçbir şey yok, birkaç parça eski robot pornografisi dışında. | Open Subtitles | لا شيء هناك عدا بضع قصاصات من مجلات الروبوت الخلاعية القديمة. |
| Bu robotu yapmak için para da aldık -ki bu iyi oldu. | TED | لذلك انهينا جلب الاموال لصنع هذا الروبوت , الامر الذي كان جميلا |
| Yeni bir Android yaklaşıyor ancak bu seferki farklı. | Open Subtitles | انتبهِ قد يعود الروبوت مرة أخرى إنه مختلـف |
| Oraya gitmek zorunda değilsin. Zaten bunun için bir robot var. | Open Subtitles | لا يجب أن تذهب هناك لقد أرسلنا الروبوت في منتصف الطريق |
| Belki içinde bir ordu saklıyorsundur. Konuş benimle robot ordusu! | Open Subtitles | ربما هناك جيش مختبىء بداخلك، تكلم معي أيها الجيش الروبوت |
| robot bir at ile ilgili ve artık öyküme dönelim istiyorum. | Open Subtitles | إنها تتحدث عن الحصان الروبوت و أرغب بشدّة بالعودة للحديث عنها |
| Ama bir grup robot arıları süper kahraman aleti kullanarak alt ettik bunun uğruna bir beşlik çakılmazsa neye çakılır bilmem. | Open Subtitles | ولكن نحن فقط الفوز على مجموعة من النحل الروبوت باستخدام دوهيكي خارقة ، وإذا كان هذا هو يست عالية خمسة يستحق، |
| Tamam, hadi robot stand-up komedisi başlasın. | TED | حسناً ، لنتابع معًا عرض الروبوت الكوميدي. |
| O sene bir robot yapmaya başladım, Kısmet, Dünya'nın ilk sosyal robotu. | TED | و في تلك السنة بدأت بناء هذا الروبوت , كيسميت اول روبوت اجتماعي في العالم |
| Bu küçük robot bir şekilde içimizdeki o derin sosyal duyguya dokunmayı başarıyordu. Ve bu şekilde robotlarla iletişim kurmanın yepyeni bir yolu vaad ediliyordu. | TED | هذا الروبوت استطاع بطريقة ما ان يصل الي شيء ما اجتماعي عميقا داخلنا و مع ذلك الوعد بطريقة جديدة كليا بامكاننا ان نتفاعل مع الروبوتات |
| robot sentetik bir sesle konuştu, sizi antrenör ve hastalar örnek alınarak hazırlanan bir diyaloğa dahil etmek için. | TED | و تكلم الروبوت بصوت صناعي لتضمينك في حوار التدريب على غرار المدربين و المرضى و هكذا |
| Şunu söyleyebilirim, çocukların en çok sevdiği şey robot. | TED | لكني استطيع ان اخبركم ان اكثر شيء يحبوه هو الروبوت |
| Bu probleme robot teknolojisini uygulayarak 21. yüzyılın deneylerine ulaşabiliriz. | TED | يمكن جلب خبرات القرن الواحد والعشرين من خلال تطبيق تقنيات الروبوت على هذه المشكلة. |
| Sadece bir emirle bizi yok etmeye hazır robotu, oracıkta dikiliyor. | Open Subtitles | لديه هذا الروبوت يقف هناك ، فقط في انتظار الأوامر لتدميرنا. |
| - Bu robotu temize çıkarıyor sanırım. - Peki elimizde kalan şüpheliler? | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يبرّئ ساحة الروبوت أين يضعنا ذلك بالنسبة للمشتبه فيهم؟ |
| Bunu senin sinir sistemine bağlayacağız. Android kadar güçlü olacaksın. | Open Subtitles | سنقوم بوصلها بجهازك العصبي، لتجعلك قوياً مثل الروبوت. |
| robotun durumunu anlayıp anlamadığı hakkında -- kafasını çevirişine dikkat. | TED | لا نعرف سواء فهم أن الروبوت قد فهم تبادل الأدوار. |
| Ve öğrenci bu robota bardağa su doldurmayı öğretti. | TED | وقد قام الطالب بتدريب هذا الروبوت ليسكب هذه المياه في الكأس. |
| Burada elma bahçesinde dolaşan robotları görüyorsunuz ve bir dakika içinde sol tarafta aynı şeyi yapan iki üyeyi daha göreceksiniz. | TED | هنا سترى الروبوت يطير عبر بستان من تفاح، وبعد دقيقة ترى إثنان من رفقائه يفعلان نفس الشيء في الجانب الأيسر. |
| Bu robotla iki hafta önce tanışmış olan bir onbaşı. | TED | إن هذا العريف قد رأى الروبوت لأول مرة من أسبوعين. |
| Ama bildiğimiz bir şey var ki, bunun için 10 yıl ya da 10 milyar dolarlar ya da büyük insansı Robotlar gerekmediği. | TED | لكن مانعرفه هو أنه لن تكون ببعد 10 سنوات أو 10 مليارات دولار أو ببعد الروبوت على شكل انسان. |
| Droid üzerinde elle idare gücümüz var, iş bu seviyeye gelirse, o, onların hakkından gelecek. | Open Subtitles | لدينا دليل تجاوز على الروبوت , حتى اذا وصل الامر الى ذلك, وقال انه سوف تتخذ 'م . |
| Ne de olsa robotum her yerde öğrencileri geçiyordu. | TED | مع كل ذلك، الروبوت خاصّتي كان يتجاوز الطلاب في كل مكان. |
| İçinde bulunduğunuz topluluk ile ilgili şeyleri robottan öğrenebilirsiniz. | TED | يمكنكم أن تتعلموا شيئا من الروبوت عن المجتمع الذي أنتم فيه. |
| Bizim robotumuz okumaz, anlamaz ama istatistiksel olarak birçok durumda doğrudur. | TED | الروبوت لا يقرأ ولا يفهم، ولكنه صحيح إحصائيًا في كثير من الحالات. |
| Burası biraz zorlayıcı çünkü robotların dinamiği oldukça karmaşıktır. | TED | و يُصبح هذا نوع من التحدي لان ديناميكية الروبوت مُعقدة. |
| Gelişmiş Otonom Yapay Zeka Sinir-Ağı Kanun Uygulama Droidi | Open Subtitles | مقدما ذاتية الحكم الذكاء الاصطناعي قانون Neuralnet الروبوت إنفاذ |
| Ama en çokta robotik fikirleriniz bu kararı vermemizde etkili oldu. | Open Subtitles | ولكن فى نهاية المطاف فكرتك عن الروبوت هى التى دفعتنا إلى القمة |