| Teğmen, bu küçük çocuğun kaldırımda oturup bir gübre yığınıyla oynadığını görür. | Open Subtitles | الملازم المبتدء رأى طفلاً صغيراً يجلس على الرصيف يلعب بكومة من الروث |
| Küçük böceğin gübre topunda sürüklenişini dinleyerek saatler geçirirdim. Bunu yaparken de Çeşitli çevresel sesler duyardım. | TED | كنت أقضي ساعات وساعات استمع إلى الخنفساء الصغيرة تدحرج كرة عملاقة من الروث وأثناء ذلك سمعت أصواتًا بيئية مختلفة |
| gübre kokusu yüzünden bütün romantizm şansımı kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد إضعاف آمالي في الشاعرية بالفوح برائحة الروث |
| Mikrop sinekte olduğu zaman doktor dönüş postasıyla biraz bok böceği yolladı. | TED | بالبريد بعض خنافس الروث قامت خنافس الروث بأكل روث الجمل |
| Nihayetinde Zonfeld, şüpheli koşulları bok yığınıymış gibi kabul eden bir cadı doktordan ötesi değildi. | Open Subtitles | زونفيلد ليست أكثر من طبيبة مشعوذة والتى تهيئ المتشككين لأن . يتقبلوا كومة الروث |
| Simdi Bu kadın tezek yığınının duvarına, bir resim yapmış | TED | الآن، هذه السيدة، على حائط هذه الكومة من أقراص الروث قد رسمت لوحة |
| Çünkü hayvan gübresi gibi kokmuyor. | Open Subtitles | لأن... لأن رائحته لا تشبه رائحة الروث |
| Fakat, sanırım benim de bir gübre kulübesinde yaşamam ilginç olurdu. | Open Subtitles | قد يكون الأمر غريبا ً لأني أسكن في كوخ مبني من الروث |
| Seni bilmem ama ben bu gübre yığınından çıkıyorum. | Open Subtitles | لا ادري عنك شيء لكني سأخرج خارج .كومة الروث هذه |
| 4 yaşımdan beri süt sağar, gübre toplardım. | Open Subtitles | أحلب الماعزات, أقوم بجمع الروث منذ أن كنت في الرابعة. |
| En sevdiğim işlerden biridir aslında ama ne yazık ki gübre süpürücümü evde bırakmışım. | Open Subtitles | إنّه في الغالب نشاطي المفضل، ولكن للأسف، تركت كاسحات الروث في البيت. |
| - Hiç bu kadar gübre görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى في حياتى هذا الكم من الروث مخلفات 27 عربة |
| Belki de, gübre lapası bedenini dünyada tutabilir. | Open Subtitles | ربما كِمادة من الروث لإعادة ربط الجسد بالحياة |
| Şarabın da katkısı yadsınamayacaktır ama her zaman gübre kullanılmalıdır. | Open Subtitles | .. النبيذ بالتأكيد له مكانته لكن الروث دائماً يجب ان يكون المفضل |
| Sonra yerden bir parça daha bok aldım. Boğazına tıkadım. Dişleri görünmüyordu boktan. | Open Subtitles | ثمّ أقحمتُ كومة أخرى من الروث بحلقه، وركلتُه بأسنانه اللّعينة عدّة مرّات. |
| Zafere giden yolumuzda ufak bır bok kırıntısısın sadece. | Open Subtitles | أنت قطعة صغيرة من الروث على طريقنا إلى النصر النهائي |
| bok kelimesini telaffuz ettiğinden değil; bunu konuşmanın can alıcı kısmı yapmandan. | Open Subtitles | لي لانك قلت تباً إنها كلمة الروث التي تتواجد في خطابك. |
| Bölük ve geldiğin o bok çukuruna tıpış tıpış geri döneceksin ve bizi yalnız bırakacaksın. | Open Subtitles | وحول كيفية زحفك عودة الى كومه الروث التي قدمت منها وتركنا لحالنا |
| Köylüler tezek yığınlarının içinde boyanmış botlarıyla dikilecekler. | Open Subtitles | سيقف الفلاحين على أكوام الروث لابسين أحذية لمّاعة. |
| Sadece hayvan gübresi gibi kokmuyor. | Open Subtitles | إنها فقط لا تشبه رائحة الروث |
| Umarım o pislik b*k çukuruna düşüp boğulur! | Open Subtitles | اتمنى لو انهُم، يسقطوا فى بحر من الروث ويغرقوا. |
| Bu minyatür harikalar olmadan, düzlükler Gübreye boğulurdu. | Open Subtitles | دون تلك العجائب الصغيرة لغرقت السافانا في الروث |
| Birisi kaka gibi koktuğunu söyledi. | Open Subtitles | أحد الشبان أخبرني أنّها تفوح برائحة الروث |
| Kafalarındaki testere dişleri ile parçalara ayırır... ve küçük kürek gibi bacakları ile gübreyi mükemmel kürelere çevirirler. | Open Subtitles | يقوم التشرشر على رؤوسها بنشره والأرجل الشبيهة بالمجارف تشكّل الروث لكرات متقَنة |