| Orada kırmızı bir düğme var. Ona asla dokunma. | Open Subtitles | الزر الأحمر هناك, يا فتى, لا تلمس الزر الأحمر أبداً. |
| Şu düğme ne işe yarar bilmiyorum. | Open Subtitles | ليس لدى فكره عن الذى أفعلة , ليس لدى فكرة هذا الزر , لا أعلم ماذا يفعل |
| Tamam, şu tuşa "evet" diyelim, şuna da "hayır". Tamam. | Open Subtitles | هذا الزر يمثل الإجابة أجل وهذا الزر يمثل الإجابة لا |
| düğmeyi kapattığında onun artık hiçbir şey hissetmeyeceğinden emin ol. | Open Subtitles | و حرصت أنه حين تغلق الزر فهي لن تشعر بشيء |
| Bir kişi vaktinden önce butona basma sorumluluğunu kabul ederse, o zaman sadece robotun kimi ziyaret ettiğini bilmeleri gerekecek. | TED | إذا قبِل شخص واحد المسؤولية في وقت مبكر لضرب الزر. إذن هم فقط يحتاجون إلى معرفة من قد زاره الروبوت. |
| düğmenin tasarımı Orta Çağ'dan bu yana pek değişmedi. | TED | لم يتغير تصميم الزر كثيرا منذ العصور الوسطى. |
| Ve bir tuş dokunuşuyla, bütün taşlar oyundaydı. | Open Subtitles | وبضغط ذلك الزر كل شئ اصبح معد تماما في المسرحية |
| Şuna bak, bana göre, bu düğme olabileceği en kötü yerde. | Open Subtitles | في رأيي، فإن هذا الزر في أسوأ مكان ممكن. |
| 2. düğme, gömleği ya düzeltir.., ...ya da bozar. | Open Subtitles | الزر الثاني هو الزر الرئيسي. فهو العنصر الحاسم في القميص. |
| En üstteki düğme iç kapıyı açıyor, ortadaki hava kilidinin basıncını boşaltıyor ve en alttaki dış kapıyı açıyor. | Open Subtitles | الزر الأعلى يفتح الباب الداخلى و الأوسط يعادل ضغط الغرفة و الأخير يفتح الباب الخارجى |
| Ajan Moan, kare düğme olmalı yanda. | Open Subtitles | أيها العميل مون أعتقد أنه يمكنك النقل بواسطة الزر المربع فى الجانب |
| Bir sorayım, masamdaki düğme neye aitmiş buldun mu? | Open Subtitles | مهلاً .. هل وجدت من هو صاحب الزر الموجود في مكتبي؟ |
| Bunun mavi olduğunu biliyorum, çünkü en alttaki düğme kare, gördün mü? | Open Subtitles | أعلم أنها زرقاء لأن الزر السفلي مربّع، أترى؟ |
| Her neyse benimle konuşmak isterseniz, sadece şu tuşa basın. | Open Subtitles | إذا أردت أن تتحدث إلي فقط إضغط علي هذا الزر |
| Mikrofonu kaldırın ve küçük siyah tuşa basılı tutun ve konuşun. | Open Subtitles | فقط عليكما أن ترفعا المايك وتضغطا .على الزر الأسود الصغير وتتكلما |
| Saat geç oldu ve benim bu düğmeyi bulmam lazım. Yapma ama. | Open Subtitles | الوقت متاخر وانا يجب علي ان اعثر على الزر الذي ابحث عنه |
| Kırmızı düğmeyi kaydırırsanız içinden sevimli bir köpek çıkıyordu. | TED | يجب أن تسحب الزر الأحمر وسيظهر كلب لطيف. |
| Dikkat et. butona bastığımda, bu kırmızı ışık yanmaya başlayacak. | Open Subtitles | عندما اضغط على هذا الزر سوف يومض هذا الضوء الأحمر |
| Bunu şöyle anlayabiliyoruz: düğmenin yarıçapıyla genişliğini toplayıp çok az pay ekliyorsunuz. | TED | والطريقة لاكتشاف ذلك هي: قطر الزر بالإضافة لعرضه، والقليل من السهولة. |
| İhtimalsizlik Motorunu çalıştırdığımız zaman olmuş... Şu büyük tuş. | Open Subtitles | عندما جربنا دافع اللا إحتمالية الزر الكبير |
| Kafamda bir elektrik düğmesi varmış gibi. Tık edince beni rahatsız eden o ışık sönecek. | Open Subtitles | انه مثل الزر فى رأسى ، أطفئ الضوء الحار و أشعل الضوء البارد |
| Genellikle fişi taktıktan sonra işte düğmesine basarsınız. Ben de düşündüm ki ufak bir bilgisayar olsun, o çalışınca uyanınca o da sistemi çalıştırsın. | TED | غالباً يجب أن تقوم وتضغط الزر فقط وضعنا بها كمبيوتر صغير والذي يجعلها تصحو الذي يجب أن يفيق ليأمرها أن تفعل ذلك |
| Kol düğmesini sana verecektim yerlilere gitmeden önce. | Open Subtitles | قصدت أعطائك هذا الزر أخذته منك عندما كنا مع الهنود |
| Uyandığında bu düğmeden kapatıyorsun. | Open Subtitles | إذا استيقظت يمكنك إيقاف تشغيله بهذا الزر وبهذا يمكنك تشغيله، انظر |
| Bu masum küçük buton bir günde ortalama 22 milyar kere, 7.5 milyondan fazla site üzerinde görüntüleniyor. | TED | هذا الزر الصغير البريء تتم مشاهدته 22 مليار مرة في اليوم وعلى أكثر من 7,5 مليون موقع. |
| Şimdi belediye başkanının ofisindesiniz. Bu tuşu yardımcılarını çağırmak için kullanıyor. | Open Subtitles | أنتن الآن بمكتب العمدة ، هذا هو الزر الذي يستخدمه لاستعداء رئيس طاقمه |
| - Çoğu ne işe yarıyor bilmiyorum ama kalkış için bu büyük, kırmızı tuşa basıldığını biliyorum. | Open Subtitles | لا أعلم كيف تعمل أغلبها لكن أعرف أنّ هذا الزر الأحمر هو زر الإقلاع. |
| Ateşi açıp kısa aynı düğmeyle yapılıyor, değil mi? | Open Subtitles | .. و ذات الزر الذي يشغل النار هو يطفئها ، اليس كذلك ؟ |
| Umarım bize iyilik yapıp gidip de buradan çıkmak için O düğmeye basmıştır. | Open Subtitles | أتمني أن يسدي إلينا خدمة ويرحل من هنا ويضغط على الزر ويغادر المكان |