| Bunlara uçucu organik bileşenler denir ve yüzlerce hatta binlercesini her Nefes verişimizde serbest bırakıyoruz. | TED | وتسمى بالمركبات العضوية المتطايرة ونقوم بإخراج المئات بل الآلاف منها في كل مرة نقوم بعملية الزفير |
| Dışarıdan bakınca Nefes alma sırasında şişen, Nefes verme sırasında büzülen; dev, şişirilebilir bir poşet gibi. | TED | من الخارج، تشبه كيسًا كبيرًا قابلًا للنفخ حيث تتوسع جميع أجزاء الكيس أثناء الاستنشاق وتتقلص أثناء الزفير. |
| Yukarı çıkarken Nefes vermeyi unut ve ciğerlerin patlasın. | Open Subtitles | اذا نسيت الزفير اثناء صعودك ستنفجر الرئتين |
| Dün Skip ve diğer herkes Zephyr'deydik sen çalışırken. | Open Subtitles | نحن كنا فوق في دكان الزفير أمس مع القفزة وكل شخص عندما أنت كنت في العمل. |
| Şimdi, uzun mesafeli atışlar için nefesini dışarıya vermelisin kısa mesafelerde içine çekmelisin. | Open Subtitles | الآن,حاول الزفير للطلقات بعيدة المدى والشهيق لصغيرة المدى |
| Akciğerin sol üst lobunu bekle. Soluk alıp-verme arasında. | Open Subtitles | انتظر فترة الهدوء بين الشهيق و الزفير |
| Nefesinizi verirken güneşe selam verme pozisyonuna geçin. | Open Subtitles | وبعد ذلك أثناء الزفير ـ ـ ـ يدور لتحية الشمس |
| Tamam, sen bitirene kadar Nefes bile vermeyiz. | Open Subtitles | كل الحق، ونحن لن حتى الزفير حتى يتم الانتهاء. |
| - Yapamıyorum! Miriam'ın dediği gibi, Nefes ver. | Open Subtitles | كلا، كما قالت ميريام، الزفير إهتمي بالزفير |
| Hayır, Miriam'ın dediği gibi, Nefes al Nefes ver. Nefes al ve çıktığını düşün. | Open Subtitles | كلا، كما قالت ميريام، الزفير إهتمي بالزفير |
| ...sonra yavaşça Nefes al her nefesin seni arındırmasına, ruhunu ve bedenini onarmasına izin vererek. | Open Subtitles | و بعد ذلك ببطء أخرج الزفير السماح لكل نفس أن يطهرك و تستعيد جسمك و روحك |
| Ve Nefes verirken o nefese odaklanıp, size ve önemsediğiniz birine sevgi yollayalım. | Open Subtitles | والآن بالنسبةِ إلى الزفير دعوما نوجه هذا النفس ونوجه لمحبةِ أنفُسنا وللأشخاصِ الذين نتهمٌ لأمرهم |
| O öfkeyi toplayın, Nefes verdiğinizde bırakın gitsin. | Open Subtitles | استجمعوا ذاك الغضب، وعند الزفير فقط اصرفوه |
| O negatif düşünceleri evrene gönder. Nefes vermeyi unutma. | Open Subtitles | أطلقي عنان تلك الأفكار السلبية إلى الكون واصرفيها مع الزفير |
| Nefes alın. Nefes verirken içinizdeki öfkeyi toplayın ve bırakın gitsin. | Open Subtitles | استنشقوا نفساً ثم استجمعوا الغضب ثم تحرروا منه مع الزفير |
| Bunlar Nefes alışları bunlar ise Nefes verişleri. | TED | هذا هو الشهيق، وهذا هو الزفير. |
| Sonra nefesini vermeye başla, tekrar Nefes almadan önce üçe kadar say. | Open Subtitles | كنت gonna الزفير , والعد إلى 3 قبل أن يستنشق |
| Evet, ben Skip Engblom Ve bu da Zephyr Kay kay Takımı. | Open Subtitles | نعم، هذه قفزة اينجبلوم وفريق لوحة تزلج الزفير. |
| Sırada Zephyr Kay kay için yarışan Jay Adams var. | Open Subtitles | قادم فوق، جاي أدامز، ركوب للوحات تزلج الزفير. |
| Sırada Zephyr Kay kay'dan Tony Alva var. | Open Subtitles | قادم فوق سيكون توني ألفا، ركوب للوحات تزلج الزفير. |
| ve nefesini bırakınca, vücudundaki bütün kaslara relax olmalarını söyle. | Open Subtitles | وعند الزفير دعى كل عضلات جسمك تسترخى |
| Soluk verebilirsin artık. | Open Subtitles | يمكنك الزفير الآن |
| Nefesinizi verirken güneşe selam verme pozisyonuna geçin. | Open Subtitles | وبعد ذلك أثناء الزفير ـ ـ ـ يدور لتحية الشمس |
| Kim yeni bir kulaktan kulağa oyunu istiyor? | Open Subtitles | من يريد لعب لعبة تليفون الزفير الساخن؟ |