| Dinle mahkeme tarihini ayarlayana kadar bu Asyalı için bir hücre hazırla. | Open Subtitles | اسمع,ضع هذ الاسيوي فى الزنزانه حتى نتمكن من تحديد موعد في المحكمه |
| O değil. O muz çalmak suçundan hücre hapsindeydi. | Open Subtitles | ليس هو, لقد كان في الزنزانه لإنه سرق الموز |
| Ve seni o hücreye soktuklarında ve parmaklıklar kapandığında işte o zaman, tüm bunların gerçek olduğunu anlıyorsun. | Open Subtitles | عندما يضعونك فى الزنزانه وتقفل القضبان الحديديه عليك عندها تدرك الواقع |
| Bütün yıl onunla aynı hücreyi paylaştım, 23 saati dışarıda geçen bir gün, anladın mı? | Open Subtitles | لقد شاركته في الزنزانه لمدة عام 23ساعة في اليوم, صحيح؟ |
| Belki siz ban Henri Young'ın zindanda neden 1,000 günden fazla kaldığını söyleyebilirsiniz? | Open Subtitles | ربما يمكنك اخبارى لماذا قضى هنرى الصغير اكثر من 1000 يوم فى الزنزانه ؟ |
| Biz buraya zindan diye hitap ederiz, ama bu adın sizi korkutmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | نحن نسمي هذه الغرفه الزنزانه ولكن لا يخيفك الاسم |
| Şu bir gerçek ki siz Henri Young'ı zindana attınız ve tamamen unuttunuz. | Open Subtitles | فى الواقع انك وضعت هنرى الصغير فى الزنزانه ونسيت كل شئ بخصوصه |
| Bu gece bu hücrede ölebilirim, ya da yarın arenada. Ben bir köleyim! | Open Subtitles | من المُمكن أن أموت بهذه الزنزانه الليلة أو غداً في الحلبه، أنا عبد |
| Sıra 2, hücre 245'de adam eksik! | Open Subtitles | رجل مفقود فى الصف الثانى الزنزانه رقم245 |
| Bu hücre çok sıcak ve inanıImaz susadım. | Open Subtitles | الجو حار فى الزنزانه أنا مصر أن أشرب أنا عطشان. |
| Babanın hücre arkadaşıyla ilgili. | Open Subtitles | حسناً للأمر علاقة بشريك والدك في الزنزانه |
| Anlaşılan suçunu hücre arkadaşına itiraf etmiş ve bunu doğrulayan birkaç tanık da var. | Open Subtitles | من الواضح أنه اعترف بجريمته لشريكه في الزنزانه و لدينا إثنان من الشهود يؤكدون القصة |
| Dış dünyadan hiçbir şeyin hücre bloğuna giremeyeceğini biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم لاشئ من العالم الخارجي يدخل إلى الزنزانه |
| hücre kapısının üstüne battaniye örttüler böylece güvenlik görevlileri bir şey göremedi. | Open Subtitles | يضعون غطاءاً على قضبان الزنزانه كي لا يرى الحراس ماذا يحدث |
| Bu adamla hücreye girmeyi bir daha düşün istersen. | Open Subtitles | يجب أن تعيد التفكير فى إتخاذ هذا الفتى للعمل معنا فى الزنزانه. |
| Seni hücreye geri tıkacağım. Belki bu kafa bulmamayı öğretir. | Open Subtitles | ربما بعد ان اعيدك الى الزنزانه ستغيرين رأيك حول خداعك هذا |
| Nelson Biederman'le aynı hücreye attı. | Open Subtitles | في نفس الزنزانه مع نيلسون بيدرمان الرابع |
| Bu hapishaneyi Varrick Endüstrileri inşa etti ve bu hücreyi kendime özel olarak yaptırmıştım. | Open Subtitles | مصانع فاريك قامت ببناء هذا السجن ولدي هذه الزنزانه المبنية خصيصاً |
| Şu kilitleri hemen açacaksın sonra kapıyı açık bırakıp hücreyi terk edeceksin. | Open Subtitles | ستحل هذه القيود وتغادر الزنزانه وستترك الأبواب مفتوحه |
| Henri Young'ın zindanda olduğu 1,000 günden fazla zaman zarfında yirmi dört gün geldiniz 3,5 yıl boyunca . | Open Subtitles | َ 24 رحله بحريه يوميه خلال اكثر من ثلاثه سنوات ونصف بينما كان هنرى الصغير فى تلك الزنزانه اكثر من 1000 يوم |
| Lola'yı bulacağız ve sen bu zindan da, yalnız başına, gün sonunda ölmüş olacaksın. | Open Subtitles | سنجد لولا,ولسوف تخسر رأسك وحيد في هذه الزنزانه قبل نهاية اليوم |
| Mecburum maalesef. Kötülükler prensi George tarafından bir zindana kapatıldım. | Open Subtitles | وضعت فى الزنزانه من قبل الأمير الشرير جورج |
| Bu gece bu hücrede ölebilirim, ya da yarın arenada. Ben bir köleyim! | Open Subtitles | من المُمكن أن أموت بهذه الزنزانه الليلة أو غداً في الحلبه، أنا عبد |
| Nezarette intihar ettiler. | Open Subtitles | لقد أنتحروا في الزنزانه الخاصة بهم بعد ذلك |