| Ekipteki görev tanımımı genişlettiğinden beri, ben de aynı soruyu kendime soruyorum. | Open Subtitles | السؤال نفسه كنتُ أطرحه على نفسي منذ قمتَ بتوسيع عملي في الفريق. |
| Sonra aynı soruyu Kaliforniyalılara sorduk. "Alabamalılar sizin hakkınızda ne düşünüyordur?" | TED | ثم سألنا السؤال نفسه للكاليفورنيين: "ماذا تعتقدون أن الألاباميين يعتقدون بكم؟" |
| Bende senin durumunda olsam, aynı soruyu sorardım. | Open Subtitles | كان لي في منصبك, وأود أن أسأل السؤال نفسه. |
| - aynı şeyi soracaktım. - Bu kez hastayı buldum! | Open Subtitles | سأطرح عليك السؤال نفسه - المصاب موجودٌ هذه المرّة - |
| bu soruyu bir sürü dedektife sordum ve dakikalarca sorunun cevabını düşündüler. | Open Subtitles | سألت السؤال نفسه للعديد من المحققين لكن معظمهم فكر لدقائق عديدة قبل أن يجاوب |
| Her gün büyülü aynasına aynı soruyu sorarmış." | Open Subtitles | كلّ يوم كانت تسأل المرآة السحريّة السؤال نفسه |
| Eminim Davy Crockett'in annesi aynı soruyu ona sormuştur. | Open Subtitles | أنا متأكد أن أم دافي كروكيت سألته السؤال نفسه. |
| Ben de beş saniye önce bunu çıkarırken kendime aynı soruyu soruyordum. | Open Subtitles | أنا كنتُ اسئل نفسي ذلك السؤال نفسه من خمس ثواني مضت عندما انتهيت من هذه |
| İlginç, rektör Seibert de aynı soruyu sordu. | Open Subtitles | هذا غريب، الرئيس سيبيرت سألني السؤال نفسه بالضبط |
| İlginç, rektör Seibert de aynı soruyu sordu. - Nasıl sonuçlandı? | Open Subtitles | هذا غريب، الرئيس سيبيرت سألني السؤال نفسه بالضبط |
| aynı soruyu ben de kendime defalarca sorup durdum. | Open Subtitles | سَألتُ ذلك السؤال نفسه مراراً وتكراراً. و؟ |
| Sanırım, aynı soruyu ben de sana sorabilirim. | Open Subtitles | ماذا تفعل هنا? اعتقد انى استطيع ان اسألك السؤال نفسه. |
| O akşamki aynı soruyu kendine sormalısın. | Open Subtitles | لذا عليك أنْ تطرح على نفسك السؤال نفسه الذي طرحته تلك الليلة |
| Canım sana zahmet aynı soruyu sormayı bıraktığında beni uyandırır mısın? | Open Subtitles | كوني لطيفة وايقظيني عندما تنتهي من طرح السؤال نفسه |
| Canım sana zahmet aynı soruyu sormayı bıraktığında beni uyandırır mısın? | Open Subtitles | كوني لطيفة وايقظيني عندما تنتهي من طرح السؤال نفسه |
| Sanırım aynı soruyu ben size sormalıyım, General. | Open Subtitles | أعتقدُ أنّ عليّ طرحُ السؤال .نفسه عليكَ، أيها الجنرال |
| Bu komik. Ben de sana aynı şeyi soracaktım. | Open Subtitles | أتعلم، إنه لأمر مُضحِك، فلقد كُنت سأطرح السؤال نفسه |
| Hayır, babama aynı şeyi sorduğum günleri hatırladım. | Open Subtitles | لا,لقد تذكرت نفسى وأنا أسأل أبى السؤال نفسه |
| Ben de kendime bu soruyu sordum. | Open Subtitles | سألت نفسي هذا السؤال نفسه منذ أن وصلت لهّذا البيت |
| Bay Cotton'ın papağanı, aynı soru. | Open Subtitles | ببغاء السيد كوتون السؤال نفسه |