| Önümüzdeki iki saat tüm bu mıntıka için istihbarat raporu istiyorum. | Open Subtitles | أريد تقريراْ كاملاْ من المخابرات لهذة المنطقة خلال الساعتين القادمتين |
| Bana iki saat dayanabileceğim bir şeyler verin. | Open Subtitles | إذا كنت فقط تستطيع أن تعطيني شيئاً يريحني الساعتين القادمتين |
| ve eğer iki saat içinde Duke'ü geri alamazsam disketlerin hepsini federallere veririm. | Open Subtitles | إذا لم أستعيد الدوق خلال الساعتين القادمتين سأعطى هذة الأقراص إلى الفيدراليين هل تسمعنى ؟ |
| Bu yüzden sakin ol ve alev alev yanmaya hazır ol... çünkü önümüzdeki birkaç saat içinde, umuyorum ki her ikimiz de kafataslarımızın ani sıkıştırmasına maruz kalacağız, anladın mı? | Open Subtitles | لذا تحتاج فقط أن تبردها ثم تشعلها لأنه في الساعتين القادمتين لن يكون هناك مايكفي لنشعلها في جماجمنا .. |
| Bu yüzden sakin ol ve alev alev yanmaya hazır ol... çünkü önümüzdeki birkaç saat içinde, umuyorum ki her ikimiz de kafataslarımızın ani sıkıştırmasına maruz kalacağız, anladın mı? | Open Subtitles | لذا تحتاج فقط أن تبردها ثم تشعلها لأنه في الساعتين القادمتين لن يكون هناك مايكفي لنشعلها في جماجمنا .. |
| Kızı kamarama götürüyorum, ve beni iyi dinleyin, önümüzdeki birkaç saat içinde beni rahatsız eden olursa | Open Subtitles | سآخذك الى قمرتي وستطيعين أوامري واذا أزعجني أحد طيلة الساعتين القادمتين سيلقى نفس المعاملة |
| Bu resmin elime geçmesi için neler yapacağınız umurumda değil, fakat iki saat içinde elime geçmezse sıra ona gelecek. | Open Subtitles | لا اكترث لما ستفعلينه لإرجاع لوحتي لكن اذا لم تصلني في غضون الساعتين القادمتين سيكون هو التالي |
| İki saat daha keyfinize bakın dostlarım ve en az iki saat daha hiç kimse adayı terk etmesin. | Open Subtitles | متعوا أنفسكم يا رفاق خلال الساعتين القادمتين و تأكدوا ألا تغادروا الجزيرة خلال الساعتين القادمتين |
| Önümüzdeki iki saat içerisinde, $100'lık banknotlar halinde beş milyon dolar bulacaksın. | Open Subtitles | خلال الساعتين القادمتين عليك احضار خمسة ملايين دولار فئة المئة دولار وغير متسلسلة |
| Önümüzdeki iki saat içerisinde, $100'lık banknotlar halinde beş milyon dolar bulacaksın. | Open Subtitles | خلال الساعتين القادمتين عليك إحضار خمسة ملايين دولار فئة المئة دولار وغير متسلسلة |
| Az önce teröristlerin nükleer bir aygıtı önümüzdeki iki saat içerisinde patlatabileceklerini öğrendim. | Open Subtitles | لقد علمت للتو أن الارهابيين ربما يطلقون الصاروخ النووي خلال الساعتين القادمتين |
| İki saat içerisinde sevişecek birilerini bulamayacaksın gibi geliyor. | Open Subtitles | إنه ليس أنك ستجد أحد الآن لتمارس الجنس معه خلال الساعتين القادمتين |
| Biz de bilmeniz gereken her şeyi size önümüzdeki iki saat içinde göstereceğiz. | Open Subtitles | سنريكم كل ما تودّون معرفته في الساعتين القادمتين. |
| Tedaviler önümüzdeki birkaç saat içinde gerçekleşecek. | Open Subtitles | نحن نجري العلاج فقط خلال الساعتين القادمتين |
| önümüzdeki birkaç saat içinde çözsen iyi olur. | Open Subtitles | يجب أن تعرفه خلال الساعتين القادمتين |
| önümüzdeki birkaç saat için bir şey söyleyemiyorlar. | Open Subtitles | لن يعلموا شيئًا حتى الساعتين القادمتين. |
| Üzgünüm dostum, biz burayı önümüzdeki birkaç saat için kendimize tuttuk da. | Open Subtitles | آسف يا صديقي! ... هذا المكان لنا خلال الساعتين القادمتين. |
| Amy şu anda ameliyatta ve önümüzdeki birkaç saat için bir şey söyleyemiyorlar. | Open Subtitles | (ايمي) في غرفة العمليات الآن ولن يعرفوا شيئًا حتى الساعتين القادمتين. |