| Eğer balinaları kurtarmanın tek yolu başka bir masum canlıyı öldürmekse, bunu yapmana izin veremem. | Open Subtitles | إن كان السبيل الوحيد لإنقاذ الحيتان هو قتل حيوان بريء آخر؟ فلن أسمح لك |
| İnsanları cehennemden kurtarmanın tek yolu, oraya girmeye cesaret etmek | Open Subtitles | السبيل الوحيد لإنقاذ الناس من الجحيم هي عن طريق الشروع في ذلك |
| Yani şimdi herkesi kurtarmanın tek yolu treni yönlendirmek. | Open Subtitles | لذلك فإن السبيل الوحيد لإنقاذ الجميع الآن هو فقط تحويل القطار |
| Kampanyanı kurtarmanın tek yolu buydu. | Open Subtitles | كان السبيل الوحيد لإنقاذ حملتك الإنتخابية |
| Bu senin hayallerini kurtarmanın tek yolu olabilir. | Open Subtitles | قد يكون السبيل الوحيد لإنقاذ حلمك |
| Hepiniz, Elena'nın ölümünün ailemi kurtarmanın tek yolu olduğunu unutmuşa benziyorsunuz. | Open Subtitles | يبدو أنّكم جميعًا نسيتم أنّ موت (إيلينا) كان السبيل الوحيد لإنقاذ أسرتي |
| Hayallerini kurtarmanın tek yolu bu olabilir. | Open Subtitles | "قد يكون السبيل الوحيد لإنقاذ حلمك" |
| Bu Lana'yı kurtarmanın tek yolu. | Open Subtitles | (إنه السبيل الوحيد لإنقاذ (لانا |
| Krallığını kurtarmanın tek yolu buydu. | Open Subtitles | -كان السبيل الوحيد لإنقاذ مملكتك . |