| Kader bu. Bira içerken bunu söylemek kolay. | Open Subtitles | من السهل قول هذا و أنت جالساً مرتاحاً و معك الجعه |
| Bunu söylemek kolay değil ama ben... Bence bana inanacak tek kişi sensin. | Open Subtitles | ليس من السهل قول هذا، ولكن أعتقد أنك الشخص الوحيد الذي سيصدقني |
| Senin için söylemesi kolay. Mükemmel cildinle reklam yüzü oldun. | Open Subtitles | من السهل قول ذلك يا طفلة ملصق مطهر الجليد المثاليِة |
| söylemesi kolay. Senin çocukların ve ailen yok. | Open Subtitles | من السهل قول ذلك , أنت لا تعيلين عائلة ولا أطفال |
| Yıldız oyuncuyken böyle demek kolay. | Open Subtitles | من السهل قول ذلك عندما تكون أنت نجم المحور |
| Bilirsin işte bazen evet demek kolaydır. | Open Subtitles | أحيانا يكون من السهل قول نعم فقط |
| Bakın, bunu söylemenin kolay bir yolu yok ama bir kenara birazcık para koymuştum, kendime harcamak için. | Open Subtitles | ليس من السهل قول ذلك لكنني أبقيت القليل لأنفقه |
| Teoride bunu söylemek kolay. | Open Subtitles | من السهل قول هذا التحليل في محاضرة |
| Bunu söylemek kolay. | Open Subtitles | من السهل قول ذلك |
| Senin için bunu söylemek kolay Tim. | Open Subtitles | "حسناً .. من السهل قول ذلك يا "تيم |
| Bunları şimdi söylemek kolay. | Open Subtitles | من السهل قول هذا الآن |
| Bunları şimdi söylemek kolay. | Open Subtitles | من السهل قول هذا الآن |
| Senin için söylemesi kolay, çünkü konuştuğunda insanlar dinliyorlar. | Open Subtitles | من السهل قول هذا لانه عندما تتكلم الناس تسمعك |
| söylemesi kolay ama yapılamaz çünkü geçmiş daha dün gibi gözlerimin önünde. | Open Subtitles | من السهل قول هذا، لكن لا يمكن القيام به لأن الماضى مازال حي بداخلنا |
| söylemesi kolay ama yapılamaz çünkü geçmiş daha dün gibi gözlerimin önünde. | Open Subtitles | من السهل قول هذا، لكن من الصعب القيام به لأن الماضى مازال حي بداخلنا |
| söylemesi kolay ama yapılamaz daha dün gibi gözlerimin önünde. | Open Subtitles | من السهل قول هذا، لكن من الصعب القيام به انه مازال حياً |
| söylemesi kolay, bunun için parayı nereden bulacağız? | Open Subtitles | من السهل قول ذلك ولكن ما هي الوسيلة للقيام بذلك؟ |
| Kasaba halkının demek kolay ama ama doğduğumuz günden beri size öğretilen her şey doğrudur ırkçılık ya da onun gibi bir şey mesela dış bir güç kadar zulmedici olabilir. | Open Subtitles | حسناً, من السهل قول أهل القرية ولكن ولكن كل ما تعلمت أنه صحيح منذ وُلدت لا أعلم, مثل العنصرية وما شابه |
| Şimdi Joy'un nasıl olduğunu görünce öyle demek kolay. | Open Subtitles | حسنا، من السهل قول ذلك الآن لأنك تعلم ما أصبحت عليه (جوي) |
| "Eski" demek kolaydır. | Open Subtitles | من السهل قول كلمة: |
| Bunu söylemenin kolay bir yolu yok. | Open Subtitles | :ليس من السهل قول هذا |
| Bunu söylemek pek kolay değil. Hamileyim. | Open Subtitles | ليس من السهل قول هذا, أنا حبلى. |