| Bu sonbaharda, 12 Standing Rock Siyu'sunu daha Cody ile göndereceğim. | Open Subtitles | سوف اسمح ل12 شخص من السو ليذهبوا مع كودي هذا الخريف |
| Bayanlar Baylar, karşınızda Siyu'lardan Ohiyesa ve Amerika Birleşik Devletlerinden Bay Charles Eastman. | Open Subtitles | سيداتي انساتي اقدم لكم اوهياسا من قبيلة السو و السيد تشارلز ايست مان من الولايات المتحدة الامريكية |
| Öğretmenlik eğitimini tamamladı ve birkaç ay içinde Siyu Bölgesinde olacak. | Open Subtitles | انها تكمل تدريبها التعليمي و سوف تكون في ارض السو خلال اشهر |
| Siyular direndi, çünkü 68 antlaşmasına istinaden bu topraklar onların. | Open Subtitles | السو قاموا لان حسب معاهدة 1968 هذه الارض تعد ملكهم |
| Siyular, Krovlar ve Karaayaklar bizimle müzakere yapıyorlar ama Şef Kırık El ve onun Şayenleri kendilerini çekiyorlar. | Open Subtitles | السو والكرو والبلاكفيت سوف يوقعونها معنا ولكن زعيم الشايان بروكن هاند لم يوافق لحد الآن |
| Biliyorsun, eğer Sioux'lar senden hoşlanırsa, cömert davranırlar. | Open Subtitles | كما تعلم فأن (السو) اذا هتموا بك يكونون في منتهى الكرم |
| Beyler, önünüze sunduğumuz Siyu planı Connecticut'taki Pequot'lardan, California'daki Pomo'lara kadar tüm Kızılderililere örnek teşkil edecek. | Open Subtitles | ايها السادة الحطة التي وضعناها امامك من اجل قبيلة السو ستكون مثال للهندود من بيكوات حتى كونيكت الي البومو في كليفورنيا |
| İlk olarak Siyu toprakları altı farklı araziye bölümlendirildi. | Open Subtitles | الان الخطوة الاولى تقسيم اراضي السو الي ستة محافظات محددة |
| Siyu'lar ve beyazlar komşu, iş ortağı dost olacak. | Open Subtitles | السو و البيض سوف يكونوا جيران و شركاء في العمل و أصدقاء |
| "Sevgili Charles Büyük Siyu Arazisi, artık o kadar da büyük değil. | Open Subtitles | عزيزي تشارلز محافظة السو لم تعد كبيرة في الحجم فقط |
| Siyu dilinde buna karşılık gelecek hiçbir kelime olmadığını biliyor muydunuz efendim? | Open Subtitles | هل تعلم انه ليس هناك كلمة في لغة السو لذلك ياسيدي؟ |
| O yüzden bize, senin tarafından her bir Siyu için, son nüfus sayımına istinaden senin takdirinle gelişigüzel belirlenmiş Hristiyan isimleri gerekiyor. | Open Subtitles | لذلك كل ما نحتاجه اسم واحد اسم مسيحي لكل واحد من السو موكل بواسطتك عشوائياً او بتقديرك |
| Artık dostlarımız Siyu... | Open Subtitles | لذلك سوف اطلب من اصدقائنا السو |
| Siyu ve Arapaho kabilelerinin parçaları. | Open Subtitles | وهؤلاء قسم من السو وقبائل الاراباهو |
| Bir Siyu şefinde bulunması gereken dört faziletten birisidir halbuki. | Open Subtitles | انها احدى فضائل زعيم قبيلة السو الاربعة |
| Bu Siyu'ların, balık yağı şişesinin içerisindeki her bir damlayla katlandıkları ezâ, bana kalırsa yaşadıkları onca şeyin yanında devede kulak kalır. | Open Subtitles | "السو يتحملون الطعم السيئ لزيت السمك من اجل مقدار بسيط من الحياة موجودة في الزجاجة بالنسبة لي كل تجربتهم باختصار " |
| Yoksa seni temin ederim tüm Siyu'ların eline yoksulluktan başka bir şey geçmeyecek. | Open Subtitles | او اضمن لك فقر السو كما لم يعرف من قبل |
| Siyular köy köy gezip, beyaz ahaliyi aydınlatacak ve onların önyargılarını, tıpkı benim yaptığım gibi kıracak. | Open Subtitles | السو سوف يسافرون و يعرضون لمجتمع البيض و يتاثروا بمجتمع البيض كما فعلت انا |
| Siyular ayrım gözetmiyor. | Open Subtitles | قبيلة السو لا تنظر أننا مُختلفون |
| Komşularımız Siyular... | Open Subtitles | جيراننا السو |
| Onlarla birlikte hareket edersek, Sioux'ların asla gitmek istemeyecekleri... büyük çam ağaçlarının olduğu bölgeye kadar gidebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ان نرحل معهم الى ارض الصنوبر الواسعة (التي لم يسبق ان وصلها احد من (السو |
| Kurallara aykırı olarak konvoyu terkeden ve Sioux'ların peşimizden gelmesine neden olan senin oğlun. | Open Subtitles | ابنك الذي خرق القواعد وغادر (القافلة وجلب لنا (السو |