| Leydi'ye Pazar gününün ne olduğunu açıklayamaz mısın? | Open Subtitles | لا يَستطيعُ تُوضّحُ إلى السيدةِ حول أيام الأحدِ؟ |
| Biliyor musun, sevgilim, Leydi buradayken yaşamımızın bir bütün olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | تَعْرفُ، عزيز، مَع السيدةِ هنا أنا أَقُولُ حياةَ كاملةُ جداً. |
| ...Roberto bu güzel bayanı aldatmak için beni kullanmış. | Open Subtitles | روبيرتو إستعملَني لخيَاْنَة هذه السيدةِ اللطيفةِ. |
| Özellikle şu karşıdaki bayanı. | Open Subtitles | خصوصاً تلك السيدةِ هناك. الذي سَيَأْخذُ بَعْض العملِ. |
| Belki de avukat bayanın evini yakıveririm. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا سَأَضِعُ المحامي بيت السيدةِ محترقِ. |
| - Senin yüzün değil, aptal! - Üst kattaki bayanın yüzü. | Open Subtitles | الوجه على السيدةِ الذي في البرجِ الأعلى! |
| ordaki bayana şaka yapıyordum Hem gerçek değildi. | Open Subtitles | كنت أمزح مَع السيدةِ بينما نتناول الغداء كَانَ سجق خنزير |
| Evet, ama film dükkanındaki o güzel kadından değil. | Open Subtitles | نعم، لكن لَيسَ مِنْ تلك السيدةِ الجميلةِ في محل الفيديو. |
| Kantindeki kadına şaka yapıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أنكّتُ مَع السيدةِ بينما نتناول الغداءَ. |
| Leydi Hanae'nin malikânesine gidelim. | Open Subtitles | ولنذهب إلى قصر السيدةِ هاناي بأسرع ما يمكن |
| Evet. Bu güzel bayanın tatlısını getir ve hesabı benim "Oyuncular Kartı'mdan" çek. | Open Subtitles | نعم، مرر الحلوى تحت أنفِ تلك السيدةِ الجميلةِ... |
| Hayır! - Huysuz bayanın fotoğrafını çek. | Open Subtitles | - يُصبحُ a طلقة السيدةِ البخيلةِ. |
| Maymunla beraber bayana satıldı! | Open Subtitles | مباع إلى السيدةِ التى معها القردِ |
| Notlu bayan, iğneli bayana bak ve odaklan... | Open Subtitles | السيدة مَع البطاقات، إنظرْى إلى السيدةِ بالإبرةِ والخيط... |
| - O kadından bir şey çaldın değil mi? | Open Subtitles | لقد سَرقتَ شيئاً مِنْ تلك السيدةِ اللطيفة |
| Aslında o kadından daha fazlasını koparabilirim eğer önce-- | Open Subtitles | وأعتقد أنا يُمْكِنُ أَنْ أُصبحَ لدرجة أكبر خارج السيدةِ إذا أنا فقط... سَيَمُوتُ! |
| Ama kendimi zorladım aynen senin barda oturan kötü kadına yaptığın gibi. | Open Subtitles | لَكنِّي أجبرتُ نفسي، مثلك تماماً إلى السيدةِ البخيلةِ في الحانةِ. |