| H.G., Steve, Bayan Frederic... Hepsi ölmüş olacak. | Open Subtitles | اتش جيه ، ستيف ، السيدة فريدريك كلهم سيكونون موتى |
| Evet, Bayan Frederic onu kendi teslim almak için Budapeşte yolunda. | Open Subtitles | نعم ، السيدة فريدريك في طريقها لبودابست لتحضره بنفسها |
| Bayan Frederic'le birlikte usturlap hakkında bir şeyler bulmuşsunuzdur. | Open Subtitles | اذاً أنت و السيدة فريدريك كان يجب أن تحصلا شيء آخر عن الاسطرلاب |
| Bak ciddiyim eğer Bayan Frederic bizi arayabiliyorsa bizim de onu arayabilmemiz gerek. | Open Subtitles | بجديه,هل تعلم ؟ اذا كانت. السيدة فريدريك تستطيع الاتصال بنا , ينبغي لنا ان نكون قادرين على الاتصال بها . |
| Bayan Frederic arabanın içinde. Onu çıkarmam lazım. | Open Subtitles | السيدة فريدريك في الداخل يجب ان اخرجها |
| Bayan Frederic bir bağlantısı var Depoyla tam olarak anlayamadığım | Open Subtitles | لدى السيدة (فريدريك) اتصال بالمستودع لا أفهمه أنا حتى كليًا |
| Bir keresinde Abe Lincoln'ın şapkasını takmıştım sonra da Bayan Frederic'i kurtarmak için dizginlenemez bir istek duymuştum. | Open Subtitles | وضعت قبعه "أبي لينكولن" مرة وكان لدي رغبة لا يمكن السيطرة "عليها لاطلاق سراح السيدة "فريدريك |
| Bayan Frederic uyandığını söyledi. | Open Subtitles | .قالت السيدة فريدريك بأنه مستيقظ |
| Ayrıca, burayı Bayan Frederic'in ağından daha sıkı koruma altına aldım. | Open Subtitles | وأيضاً أغلقتُ هذا المكان بشكل أكثر إحكاماً من حياكة السيدة (فريدريك). |
| Peki, eğer Bayan Frederic değilse o raporlar kime gidiyor? | Open Subtitles | إذا لم تكن السيدة. (فريدريك) إذاً, من الذي يستلم تلك التقارير؟ |
| Bayan Frederic. | Open Subtitles | السيدة فريدريك. |
| Bayan Frederic bununla ilgileneceğini söyledi. | Open Subtitles | السيدة (فريدريك): قالت انها ستتولى الامر |
| Lütfen, izin ver bunu Bayan Frederic halletsin, olur mu? | Open Subtitles | من فضلك, فقط دع السيدة فريدريك) تتولى الامر, حسنا؟ |
| Ruslara devletin gizli bilgilerini sattın. Seni vatana ihanetten yargılayacaklardı. Ama Bayan Frederic olayı örtbas etti. | Open Subtitles | -وكانوا سيتهمونك بالخيانة لولا أن السيدة (فريدريك) أصلحت الأمر |
| Bayan Frederic de hayatıma o gün girdi. Bana bir öneri sundu. | Open Subtitles | وفي هذا اليوم اقتحمت السيدة (فريدريك) حياتي لقد قدمت ليّ عرضًا.. |
| Hayır, ilk önce adamını Bayan Frederic'in üzerinden çek. | Open Subtitles | أين هو؟ -كلا، كلا.. أولًا تتصل برجلك ليحرر السيدة (فريدريك ) |
| Eğer Bayan Frederic kayıpsa ya onun elinde demek ya da ölü. | Open Subtitles | إن (فالدا) هو الرجل الذي أطارده، إن كانت السيدة (فريدريك) مفقودة فهذا يعني إنها لديه، أو أنها ميتة |
| Yoksa Bayan Frederic ölecek Şu anda hala bakıcı Ama ölünce, | Open Subtitles | إن لم ينجحا وإن ماتت السيدة (فريدريك) بينما لازالت المسئولة.. |
| Bayan Frederic'i etkileyen şeyde bu olmalı | Open Subtitles | اعتقد أن هذا ما يؤثر في السيدة (فريدريك) |
| Bakın, görev direkt olarak Bayan Frederic'ten geliyor onu kızdırmak ve size dik dik bakmasını istiyorsanız, devam edin. | Open Subtitles | لقد آتى هذا مباشرتًا من السيدة (فريدريك).. لذا إن أردتما أن تغضباها وتمنحكما تلك التحديقة فهلما لهذا.. |