| İşte senin yaratığın. Onu sen yarattın fakat artık kontrol edemiyorsun. | Open Subtitles | هذا مخلوقك صنعتة والآن لم تستطيع السيطرة علية. |
| Gerçekten kontrol edebileceğimiz tek birşey var. | Open Subtitles | هناك شيء وحيد فقط نستطيع حقا السيطرة علية |
| Onu biraz daha kontrol edebilirim sanırım. | Open Subtitles | أعتقدُ أني أستطيعُ السيطرة علية لفترة أطول قليلاً |
| Birçok şekil alırlar ama ortak özellikleri biz insanlar için kontrol edilemez bir şekilde büyüleyici oluşlarıdır. Çünkü anılara açılan bir kapı gibiler. Hikâyeleri canlı tutmanın en önemli gücünü taşıyorlar. | TED | حيث أنها تتخذ العديد من الأشكال، لكن الأمر المشترك بينها أنها رائعةٌ بشكل لا يمكن السيطرة علية بالنسبة لنا نحن البشر، لأنها تمثل بوابات للذاكرة، وتحمل قدرة مهمة على الحفاظ على قصصنا حية. |
| Sollozzo onu kontrol edebileceğini sanıyor. | Open Subtitles | - سولوزو يعتقد ان بامكانة السيطرة علية - |
| - O kadar büyük bir enerji artışı kontrol edilemez. - Tehlikeli olmadığını söylemedim. | Open Subtitles | هذا نوع أنفجار لا يمْكن السيطرة علية - لم أقل أنة ليْس خطيراً - |
| - Üstelik bunu zekice kontrol edebiliyorlar. | Open Subtitles | - يستطيعون السيطرة علية واستخدامها |
| Onu kontrol etmeyi öğrenmelisin. | Open Subtitles | يجب ان تتعلم السيطرة علية |
| kontrol edilmek. | Open Subtitles | السيطرة علية ؟ |