| Kötü haber, Vatanseverler son kalan güvenli evimizi de buldular. | Open Subtitles | الأخبار السيّئة هي إنّ الوطنيين وجدوا آخر ملاذٍ آمن لنا |
| Bugün onca Kötü günün içindeki belki de en Kötü günlerden biriydi. | Open Subtitles | المثيرات؟ هذا كان يومًا سيّئًا على نحو خالد في بحر الأيام السيّئة. |
| Karımla konuştum ve bütün bu Kötü haberlere rağmen hiçbir şeyden pişman olmadığımız sonucuna vardık. | TED | تحدّثت مع زوجتي، وبالرغم من الأخبار السيّئة والصراع القادم، كلانا اختتم بأننا لسنا نادمين على شيء. |
| İnsanlara güvenmekte Kötü deneyimlerin olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه كان لديك بعض التجارب السيّئة بالوُثوق بالناس. |
| Benim Zavallı, masum meleklerime saldırmış. | Open Subtitles | مُهَاجَمَة بريئتي السيّئة الملائكة الصَغيرة. |
| Kötü haber şu ki, kendisi için on fincan istiyormuş. | Open Subtitles | الأخبار السيّئة أنه يريد عشرة ألاف لنفسه |
| Kötü şebeke yüzünden neredeyse bir kuzenimi kaybediyordum! | Open Subtitles | كدت أفقد قريباً بسبب خدمة اللاسلكي السيّئة. |
| ...neden Kötü karmanın peşimi bırakmadığını biliyordum. | Open Subtitles | أظنني عرفت مصدر العاقبة الأخلاقيّة السيّئة |
| Kötü havalara alışkın değiliz. | Open Subtitles | أحوال جوّية سيئة؟ ليس علينا استخدام الأحوال الجويّة السيّئة لا، لسنا كذلك |
| Alay edebileceğin bütün Kötü kıyafetleri düşün: vatkalı bluzlar, yüksek topuklar. | Open Subtitles | فكّري في كل الملابس السيّئة التي تثير السّخرية مثل قمصان القطيفة,والأحذية البالية |
| Kötü haber şu ki, kendisi için on fincan istiyormuş. | Open Subtitles | الأخبار السيّئة أنه يريد عشرة ألاف لنفسه |
| İkiniz birbirnize Kötü alışkanlıklara devam etmek için fırsat veriyor olabilirsiniz. | Open Subtitles | تواجدكما معاً قد يشجّع على تبادل العادات السيّئة |
| Korkarım Kötü bir haberim var. | Open Subtitles | أيّها الطلّاب، أخشى أنّ لديّ بعض الأخبار السيّئة |
| Kötü haber, bu şey yakında pataklayacak birini bulamayacak. | Open Subtitles | الأخبار السيّئة أنّ هذا الشيء سيفرغ من الجثث قريبًا. |
| Kötü haber ise yakında dövebileceği ninja kalmayacak. | Open Subtitles | الأخبار السيّئة أنّ هذا الشيء سيفرغ من الجثث قريباً. |
| Dün 15 dakika geciktin zaten. Kötü bir alışkanlık kazanmanı istemem. | Open Subtitles | لقد تأخّرتِ البارحةَ خمسَ عشرةَ دقيقة ولا أريدُكِ أن تكتسبي هذه العادةَ السيّئة |
| Bugüne kadar başımıza hiç bu kadar Kötü şeyler gelmemişti. | Open Subtitles | لقد مرّ علينا من الأحداث السيّئة اليوم ما لم يمرّ علينا في حياتنا |
| İlk önce ben Kötü haberi vereceğim. | Open Subtitles | لذا, سأخبرها بالأخبار السيّئة الأوليّة.. |
| Eski öğrenci başkanının fanilerin hayal bile edemeyeceği Kötü bir ünü vardı. | Open Subtitles | الرئيسات السابقات أنجزن مستوياتٍ مِن السمعة السيّئة. التي يمكن للهالكون أن يحلموا بها فقط. |
| Gerçekten Kötü bir haber bu. | Open Subtitles | ما يدفعني لذكر الأخبار غاية في السوء، وما أعنيه بالأخبار السيّئة أنه على مقياس من واحد إلى عشرة، |
| Tanrı korusun Zavallı Spetels'a döneceksin. | Open Subtitles | ليسـاعدك الرب قبلمـا تعود أدراجك إلى أبراج الكنائس السيّئة هنـاك |