| Sana hizmet edeceğime, çayı suratına fırlatıp botlarına işerim daha iyi. | Open Subtitles | سوف أقذف الشاي في وجهك وأتبول فى حذائك قبل أن أخدمك |
| O halde bugünden itibaren çayı ulusal içeceğimiz ilan ediyorum. | Open Subtitles | حسناً, اعتباراً من اليوم أعلن أن الشاي هو مشروبنا القومي |
| Bu çok güzel. Belki sana çayın ve başarısızlığın sırlarını öğretir. | Open Subtitles | هذا جميل جداً, ربما يستطيع تعليمك طرقه في الشاي و الفشل |
| Peki ya sonra soyunma odana da çaya gelecekler miymiş? | Open Subtitles | وهل سيدعون لشرب الشاي في غرفة ملابسك بعد ذلك ؟ |
| Ve dünyada hiç kimse çayını şekersiz içmek istemediği için dünyanın ileri gelen şeker şirketlerinin işleri artmaya devam etti. | Open Subtitles | وبما انه لا احد في العالم يرغب بشرب الشاي بدون سكر تواصلت الاعمال لتحقيق الازدهار لشركات السكر الرائدة في العالم |
| Üst sınıf liderleri, dokunulmazlardan birinin evine gidip çay veya su içmez. | TED | لا يذهبُ زعماء الطبقة العليا لمنازل الطبقة المنبوذة، ويحتسون الشاي أو الماء. |
| Evet, bir bardak çaydan sonra işini daha iyi yaparsın zaten. | Open Subtitles | نعم , و ستقوم بعمل أفضل إذا تناولت كوب من الشاي |
| Biri suyu kaynatır, biri çayı, ve biri kek için. | Open Subtitles | واحد لغلي الماء و واحد لعمل الشاي و اخر للكعكه |
| Lütfen bana bunun içinde earl grey çayı olduğunu söyle. | Open Subtitles | أوه، رجاء أخبرني هو إيرل الشاي الرمادي إحتوى في هذا. |
| Gülümsedi, beni destekleyeceğini söyledi, ve bana nane çayı demledi. | Open Subtitles | فهو يبتسم ويخبرني بأنّه يدّعمني، ويعد لي بعض الشاي بالنعناع |
| Yani hayali bir çayı hayali arkadaşı ile içmesini mi bekleyeceğiz? | Open Subtitles | لذا الآن سننتظرها تنتهي من الشاي الغير حقيقي مع صديقها الخيالي؟ |
| Uzun vadede başarılı olmak için Twitter'in yanında bazen çayı şekersiz içmeniz gerekir. | TED | لأنه حتى نتمكن من النجاح على المدى الطويل، يجب أن نشرب الشاي بدون سكر أحيانًا أثناء استخدام تويتر. |
| Onu çiğnedi ve canlandı, böylece çayı keşfetmiş olduk. | TED | مضغها فأنقذت حياته، هكذا اكتشفنا الشاي. |
| Şu özel karışımlı çayın içinde ne olduğunu hiç paylaşmadın, değil mi? | Open Subtitles | أنت لمْ تشارك قط المزيج المُمتلك من الشاي النتن خاصّتُك، أليس كذلك؟ |
| Biraz heyecanlı gözüküyorsun. -Sabah çayın yanında üç kahve içmiş olabilirim. | Open Subtitles | لعلي قد شربت فنجان قهوة أو ثلاثة مع الشاي هذا الصباح. |
| Öncelikle bir bardak çay falan içsem. Birer bardak çaya ne dersiniz? | Open Subtitles | هل بإمكاني الحصول على كأس من الشاي أو أي شيء قبل البدء؟ |
| çaya kalıyor musun? Çünkü evde pek bir şey yok. | Open Subtitles | هل ستبقين لشرب الشاي لأنني لا أملك شيئا آخرا ؟ |
| Yaşlı annenizin çayını nasıl sevdiğini, onu öyküler anlatarak nasıl gülümseteceklerini biliyorlar. | TED | يعرفن كيف تحب والدتك الشاي الخاص بها، كيف يجعلونها تبتسم ويقصُّون عليها القصص على الرغم من إصابتها بالخرف. |
| İngiliz aslanı, çayını Almanya'da yapılmış fincanlarda içecek. | Open Subtitles | الأسد البريطاني يشرب الشاي بأكواب قد صُنعت بألمانيا |
| Bana bir bardak ve çay poşeti verdiler ve nehri işaret ettiler. | TED | وتسلمتُ في يدي قدحاً وكيساً من الشاي وحسناً، أشاروا لي نحو النهر. |
| Sadece bir kaç güzel kelime ve bir bardak çaydan daha fazlasının gerekeceğini düşünüyorum, hayatımın bir anlamı olduğunu anlamamı sağlamak için. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنه يوجد الكثير لأتلقاه منكِ أكثر من مجرد بعض الكلمات اللطيفة وفنجان من الشاي لجعلي أصدق أن حياتي تعني شيئاً |
| - çay falan ister misin? | Open Subtitles | أتود بعضا من الشاي ، أو شيئا آخر ؟ بإمكاني أن أعد |
| Sabahtan beri üçüncü buzlu Çayınız oldu da. Taksi çağırmak zorunda kalmayalım sonra? | Open Subtitles | هذه الكأس الثالثة مِن الشاي المثلّج هذا الصباح، لا أريدكِ أنْ تثملي. |
| Binaca, çayımı tatmalısın. Hemen söyleyeyim, bu çay boru değil Balolo. | Open Subtitles | بلانكا عليك تجربة الشاي الذي أعدّه لأنه في منطقتنا يعد الأفضل |
| çayına o kadar şeker atan bir tek sensin sanırım. | Open Subtitles | يبدو أنك من أولائك الناس الذين يشربون الشاي مع السكر |
| cay bu cizginin sag tarafinda. Icinde kucuk bir cikinti var, cayi orada tutmak icin ve suyla boyle dolduruyorsunuz. | TED | إلى يمين هذا الخط هناك حافة صغيرة بالداخل تبقي الشاي هنالك والماء يغمره إلى هناك |