"الشخص الوحيد من" - Traduction Arabe en Turc

    • tek
        
    Sanırım, eski günlerden kalıp, çalışmaya devam eden aramızdaki tek kişi senatör. Open Subtitles الشخص الوحيد من الايام الخوالى الذي لازال يعمل هو عضو مجلس الشيوخ
    48 yaşında iken, şimdiye kadar bundan geçen, ve bitiren tek yabancı oldum. TED وفي عمر يناهز الـ:48 كنت الشخص الوحيد من خارج هذه البلد يشارك في الحدث الشخص الوحيد الذي وصل إلى النهاية
    Hayatta asla incitmek istemeyeceğim tek kişi sensin. Open Subtitles وانت الشخص الوحيد من دون كل الناس الذى لا ارغب فى جرحه
    Sonra, hayatının geri kalanı boyunca öpeceğin tek kişinin o olduğunu anlarsın. Open Subtitles وأنت تدرك أن ذلك الشخص هو الشخص الوحيد من المفترض أن تكون تلك القبلة لبقية حياتك
    Bunu anlayacak tek kişi senmişsin gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر و كأنك الشخص الوحيد من يستطيع فهم ذلك الأمر
    İki gün sonra salak şerif aradı ve yüksek dozdan öldüğünü, kayıtlardaki tek kişi olduğumu söyledi. Open Subtitles و بعد يومين جاءنى إتصال من هذا المأمور الغبي الذي يخبرنى أن الرقيب قد مات و أننى الشخص الوحيد من معارفه حاليا
    Torontolu olup da hokey sevmeyen tek kişi sen olmalısın. Open Subtitles لا بد أنكِ الشخص الوحيد من "تورونتو" لا يشجّعُ الهوكي
    Ayrıca bu konuda yanımda bulunan tek kişinin de sen olduğunu hatırlıyorum. Open Subtitles وأتذكّر أيضًا بأن الشخص الوحيد من وقف بجانبي لأتخطىء كُلّ ذلك كان أنتِ
    Arkadaşlarımız arasında ev ve çocuk sahibi olan tek kişisin. Open Subtitles إنّك الشخص الوحيد من أصدقائنا يحظى بمنزل وطفلة.
    ...yaşlı bir kadından, ailemde bana değer veren tek kişiden? Open Subtitles امرأة عجوز والتي هي الشخص الوحيد من عائلتي التي تهتم بأمري؟
    - Mickey, bu kol dışında Çinlilerin çalıntı silahlarını nerede sakladığımızı tek bilen oydu. Open Subtitles لقد كان الشخص الوحيد من خارج فرقتنا.. الذي كان على علم بالمكان الذي قمنا بتخبئة أسلحة العصابة الصينية فيه ..
    - Mickey, bu kol dışında Çinlilerin çalıntı silahlarını nerede sakladığımızı tek bilen oydu. Open Subtitles لقد كان الشخص الوحيد من خارج فرقتنا.. الذي كان على علم بالمكان الذي قمنا بتخبئة أسلحة العصابة الصينية فيه ..
    - Dün gece takip edilmeyen tek kişi sendin. Open Subtitles كنت الشخص الوحيد من كان بدون مراقبة ليلة أمس أجل
    Diğer Dünya'dan gelip burada saklanan tek insan o değil. Open Subtitles وقالت إنها ليست هي الشخص الوحيد من مختلف الأرض ، يختبئ على هذا واحد.
    Üzerinde anahtar olabilecek tek kişi Open Subtitles ومن هو الشخص الوحيد من المنطقي أن يكون لديك مفتاح.
    Beni oraya sokabilecek ordudan olmayan tek kişi sensin. Open Subtitles انت الشخص الوحيد من خارج الجيش الذي يستطيع ادخالي
    Bize yardım edebilecek tek kişi Dixon. Open Subtitles الشخص الوحيد من يستطيع ساعدنا ديكسن.
    Hayatı karışık olan bir tek sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الشخص الوحيد من حياته معقدة
    - Hayır, pek sayılmaz. Torontolu olup da hokey sevmeyen tek kişi sen olmalısın. Open Subtitles لا بد أنكِ الشخص الوحيد من "تورونتو" لا يشجّعُ الهوكي
    Nate'i aradım, çünkü kafamı toplamama yardım edebilecek tek kişi oydu. Open Subtitles إتصلتُ بـ(نيت)، لأنهُ الشخص الوحيد من يستطيع مساعدتي ترتيب الأمر كُلّه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus